KIZILIMSI

KIZILIMSI -16

" Doruk daha fazla içme." Doruk on beşinci bardağını da masaya bıraktı. Bana bir baygın bakış attı. Tekrar içkisine döndü. Neden bu kadar çok içiyordu ki?

Kafamı omzundan kaldırmadan etrafı incelemeye başladım. Serdarı masada bir kızla yiyişirken görmeyi beklemeyecegim en son şeydi. Serdar kendinden geçmiş bir sekilde kafasını arkaya attı.

Onun ne kadar piç herif olduğunu gördüm. Okulda ' seni seviyorum.' Diye dolaşan serdar(!) Burda bir kızla yiyişiyordu. Sonra bir çocugun yukarı kâta çıkıp şarkı söyledigini gördüm. Merakla yerimden dogrulup şarkının başlamasını bekledim.

Güneşin ufka değdiği yer

Şarkı başladıgında kalabalıktan çığlık nidaları kopuverdi.

oraya git ama yine gel

döneceksin diye söz ver

Doruk'a baktığımda onunda bana baktığını gördüm. Bende ona bakarak şarkıyı söylemeye başladım.

böylesi hepsinden güzel

git özlet kendini yine gel

döneceksin diye söz ver

dinle uzaktan çalan şarkı hicazdan

yaktık seninle biz bir yangını yenibaştan

Doruk'ta bana katılmış beraber söylüyorduk.

dinle uzaktan küllerin arasından

madem herşey biter yine başlar yenibaştan

bana ne olur ellerini ver

gideceksin ama yine gel

döneceksin diye söz ver..

Şarkı bittiginde damlayan gözyaslarıma lanet ederek onları hırsla sildim. " Senle olmak istemiyordum.. Çünkü acı çekmekten korktum. Sana aşık olmaktan korktum ve hala da korkuyorum.." gözyaşlarım hiç durmadan akıyordu.

" Sşş ağlama.. ne olursa olsun seni asla bırakmayacagım..." Ona dönüp hiç beklemeden kollarımı boynuna sardim. Bunu beklemediği açıkça belliydi bir kaç dakika sonra kollarını sıkıca belimi sardı.

" Hadi gel." Koltuktan kalkıp beni kolumdan çekti. " Hey nereye?" Tahmin ettiğim gibi sessiz kaldı. Bende itiraz etmeden peşinden gittim.

❆

Arabayı büyük villanın yanında bıraktı. Ona dönüp merakla baktım. " Neresi burası?" Gözlerini devirdi. " Geveze ve Meraklı.."

Arabadan homurdana homurdana indim. O ise benim bu halime gülüyordu. " Burası benim evim." Birden heyecanlandım. Ne yani koskoca Doruk Dağlı beni evine mi getirdi?

Elimde tutup beni eve doğru sürükledi. Bende itiraz etmeden peşinden gittim. Kapının orda durup cebinden anahtarını çıkarıp kapıyı açtı. Hayır anlamıyorum. On beş bardak votka içmiş üstelik ona işlememişti. Eğer ben içseydim bayılırdım herhalde.

İçeriye girdim. O da arkamdan içeri girip kapıyı örttü. Bende etrafı inceledim. Her şey boydan boya siyah-gri döşenmişti. Duvarda bir sürü tablolar vardı. Ama bu incelemem Doruk tarafından bitti.

Beni üst kata çıkardı. Bir kapıyı açıp içeriye girdik. Tahminen burası Doruk'un odası olmalıydı ve tam anlamıyla mükemmel bir odası vardı. İki kişilik kocam yatağı. Çalışma masası. Simsiyah dolabı..

" Uhm.." derin bir nefes alıp devam etti. " İlk evime gelen kızsın ve odamada giren kız.." duyduklarım karşısında afaladım. " Annem bile.."

Gözlerim iri iri açıldı. Bu halime bir kahkaha patlattı. Dolabına ilerleyip giysi çıkarmaya başladı.

" Ben duşa girecegim eğer girmek istiyorsan girebilirsin." Başımı iki yana salladim. " Ah hayır ben girmeyecegim."

Başını onaylar anlamda salladı. Bir eşofman ve t-shirt çıkardı. " Bunlar senin." Hiçbirsey dememi beklemeden ışık hızıyla banyoya ilerledi.

Bende bana verdiği kıyafetleri hızlı hızlı üstüme geçirdim. Üstümdekiler bol gelmişti ama umursamadım. Şuan çok uykum vardı. Yarım saat sonra banyo'nun kapısı açıldı. Doruk giyinik bir sekilde yanıma gelip uzandı.

Beni kendine çevirip sıkıca sarıldı. Bu onunla ikinci uyuyusum olacaktı.

" Çok korktum." diye başladım söze. " Serdar geldiğinden yöne onun büyüsüne kapılacak ve ona aşık olacağım diye çok korktum.."

Derin bir nefes alıp elinin üstüne elimi koyup tuttum. Oda elini parmaklarıma geçirip beni dinlemeye basladı. " Ölmek istedim.." tam devam edecekken lafimi kesti..

" Şşş Bizim daha beraber kaybolmamız gereken şehirler var.. Beni bırakıpta hiçbir yere gidemezsin bayan geveze.."