KIZILIMSI

KIZILIMSI -9

Multi; Onur Sarraf.

* * *

1 Hafta Sonra..

Sabah perdenin arasından güneş ışınları yüzünden kalktım. İnsana bir rahat vermiyorlardı. Bir hafta çabuk geçmişti. Doruktan kaçabildigim kadar kaçmaya çalışmıştım. Cansuyla barışmış ve ona her şeyi anlatmıştım.

İlk tepkisi yatakta tepinmek olmuş sonra kendini yastıkla boğmaya kalkmıştı. ' Yok sana önem veriyor , yok seni seviyor.' diye birşeyler zırvalamıştı. Tabii ' Ben sana demiştim ondan uzak dur.' diye de söylemeyi unutmamıştı.

Bir hafta Cansu ve Onur'un kavgalarını çekiyordum. Hep birbiriyle uğraşıyorlardı. Birbirlerine laf atıyolardı. Ve bende hemen aradan sıvışıp kaçıyordum. Doruk ise ilk fırsatta yanımda bitiyordu.

Beni yanına almaya kararlıydı ve inatçıydı. Ama bende ondan daha inatçıydım ona istediğini vermeyecektim. Sıkıntıyla nefesimi üfleyip yataktan kalktım.

Dolabıma ilerleyip dizimin iki karış üstünde siyah etek giydim. Üstüme ise yarım bir t-shirt geçirdim. Siyah botlarımı ayağıma geçirdim. Saçlarımı at kuyruğu yapıp gevşek bağladım. Siyah çantamı alıp aşagıya indim.

" Günaydın!" Masada yerimi alıp sıcak kahvemden bir yudum aldım. " Günaydın hayatım." Annemle babam gülümseyerek bana baktılar.

" Sana söylememiz gerek şeyler var tatlım."

" Nedir?" Tek kaşımı kaldırıp onlara baktım. " Bizim iş için yurt dışına çıkmamız lazım."

" Uhm.. Pekala ne zamana dönersiniz?" Annem bilmiyorum dercesine dudaklarını büzdü.

" Bilemiyoruz işler bağlı bir hafta veya bir ay sürebilir." Sıkıntıyla nefesimi dışarı üfledim. " Tamam. Ben tek başıma idare ederim." Annem bana bir bakış attı.

" Emin mısın Arya? Bak istersen Teyzeni çağıra bilirim?"

" Anne ben bebek miyim?" Gözlerimi devirip yemeğime döndüm. " Kendi başımın çağresine bakarım."

" Pekala sen nasıl diyorsan." diye mırıldandı. Başımı sallayıp önüme döndüm.

" Ne zaman yola çıkacaksınız peki?"

" Bu akşam." Babam kafasını gazeteden kaldırıp bana cevap verdi. Başımı sallamakla yetindim.

" Eğer korkarsan Cansu'yu çağırabilirsin." Oflayarak anneme baktım. " Anne!"

" Tamam Tamam." Gülerek yemeğine döndü. Gözlerimi devirip kahvemden bir yudum daha alıp ayağı kalktım.

" O zaman akşam görüşürüz."

" Görüşürüz Tatlım."

Yavaş ve uyuşuk hareketlerle çantamı alıp kapıya doğru yürüdüm. Evden çıkmadan çekmeceden arabanın anahtarını alıp evden çıktım.

❆

Okula girdigimde bakışlara maruz kaldım. Bir haftadır Doruk peşimden ayrılmadıgı için herkes bizi konuşuyordu. Kafeterya'ya ilerleyip içeri girdim. Gözüme Cansu ve Onur ilişti yine kavga ediyorlardı.

" Seni sıçan."

" Kes sesini horoz kafalı."

" Hı-hı kıskanç sıçan."

" Kapa çeneni."

" Sıçan."

" Horoz kafalı." derin bir nefes alıp yanlarına oturdum.

" Günaydın!"

" Günaydın sersem."

" Günaydın Kızıl." Gözlerimi devirip kafeterya'ya göz gezdirdim. Yine köşede Doruk'un gurubu oturuyordu. Doruk bana bakıyordu.

Bende ona baktıgımda çatık kaşlarla bacaklarıma bakıyordu. Telefonunu çevirip birşeyler yapmaya başladı. Benim telefonuma mesaj geldiginde açıp okumaya başladım.

Gönderen; Bay Ukala

O eteğin yarısı nerede?

Gözlerimi devirip mesaj yazmaya başladım. Hayır one ne ki?

Gönderilen; Bay Ukala

Bu seni ilgilendirmez.

Mesajı gönderip Doruk'a baktım çatık kaşlarla mesajı okuyordu. Gözlerimi ondan alıp yanımda oturak iki serseme baktım. Yine ve yine kavga ediyorlardı.

Gönderen; Bay Ukala

Beni ilgilendirmez mi? Resmen erkeklerin gözünü doyurdun. Siktir.. Arya düzgün otur!

Kafamı kaldırıp Doruk'a baktım ama o bana degil yan masadaki bacaklarıma bakan çocuga bakıyordu. Eteğimi biraz çekiştirip altıma sıkıştırdım.

Gönderilen; Bay Ukala

Ya Sanane sen arkadaşalarınla ilgilensene!

Sinirle telefonu çantama atip ayağı kalktım. Eteğimi biraz daha çekiştirip kafeterya'nın çıkışına yürüdüm.

" O eteğin boyu ne?" Gözlerimi devirip ona baktım. " Yine mi sen?" Bu sefer o gözlerini devirdi.

" Benden kurtulamazsın bayan geveze." Homurdandım. " Def ol başımdan bay ukala." Başını iki yana salladı. Beni boş bir sınıfa çekiştirip kapıyı kapattı.

" Artık etek giymeni yasaklıyorum." Kollarını bağlayıp siraya yaslandı. " Anlamadım?"

" Evet gayet açık etek giymen yasak."

" Sanane."

" Anlamadım?"

" Evet gayet açık Sanane. İstediğimi giyerim. Uzak dur benden ne istiyorsun. Onca kızlar varken neden ben ya neden? Rahat bırak beni!" Sinirle tısladım.

" Seni bırakmayacagım..."
Tam ağzımı açıp bağıracakken konuşamadan donup kaldım.

Doruk Dağlı Bana Sarılıyordu!..