KIZILIMSI

KIZILIMSI -8

ÖNEMLİ!

Arkadaşlar! Hikayem okunuyor ve beğeniliyor çok teşekkür ederim. Ama bazıları sadece okuyor. Lütfen oy ve yorum atın. O kadar emek veriyoruz.

Multi; Doruk Dağlı

* * *

Sözleriyle donup kaldım. Ben ne çeşit bir psikopata bulaşmıştım. İçimden keşke cansu'nun dediklerini dinleseydim diye geçirdim.

" Sen, sen ne çeşit bir psikopatsın!" Sesimin yüksek çıkmasını umursamadan bağırdım.

" Orasını sen düşün artık." Gevşek gevşek konuştu. İçimde ki şeytan diyor ki; Elinin tersiyle ağzına vur ağzı yamulsun.

" Uzak dur bende. Senden iyilik falan istemedim sen bana iyilik yaptın. İstemiyorum seni def ol hayatımdan." Sinirle tıslayıp arkama döndüm. Hızlı hızlı
Yürümeye başladım.

Ders matematikti sıkıntıyla nefes alıp sınıfa doğru. Yürüdüm. Yine ve yine o çarpık bacaklı matematik hocasını görücektim.

Aman ne kadar da güzel!

❆

Yavaş adımlarla sınıftan çıktım. Bütün ders uyumustum ve sersem gibiydim. Koridorda yürürken birisine çarptım.

" Ah, pardon."

" Önemli degil sersem." Duyduğum sesle hemen kafamı kaldırdım. Gördügüm kişiyi görünce donup kaldım.

" O-onur." Sesim bir fısıltıdan ibaretti.

" Benim sersem." Hemen üstüne atlayıp ellerimi saçlarına geçirdim. " Seni nasıl özledigimi bilemezsin."

" Bende seni çok özledim Maviş." Onur'dan bahsedecek olursak. O benim cocukluk arkadaşımdı. On altı senelik arkadaşım. Istanbul'da beraberdik fakat taşınacagımız için ayrılmak zorunda kalmıştık.

" Nasıl geldin buraya?"

" Artık burdayım." Küçük çocuklar gibi zıplayıp ellerimi çarptım.

" Nasıl izin verdiler?"

" Çok zor olmadı aslında." Hemen kollarımı boynuna doladım. Oda incecik ellerini belime yerleştirdi.

" Seni seviyorum." Fısıltıyla söyleyip yanağına öpücük kondurdum.

" Bende seni seviyorum sersem." O da yanağıma öpücük kondurup benden ayrıldı. Sonra hiç vakit kaybetmeden kolunu omzuma atti.

" O arkadaşın cansu nerede?"

" Bilmiyorum. Kavga etmistik aramadım."

" Neden noldu?" Derin bir nefes alıp fısıltıyla konuştum. " Serdar.."

" Siktir." Çatık kaşlarla bana döndü. " O cansu ne halt yedi?!"

" Unutamamis beni merak etmiş."

" Onu sevmiyorsun değil mi?"

Hiç tereddüt etmeden devam ettim. " Hayır. Sevmiyorum."

" Işte benim sersemim." Beni o sıcacık kollarının arasına alıp kafeterya'ya doğru ilerledi.
Bugün eğlenceli olacaktı!

❆

Son dersten çıkıp kendimi dışarı attım. Duvarda yaşlanmış beni bekleyen bir adet Onur rastladım. Gülümseyerek onun yanına gittim.

" çok beklettin kusura bak hoca bırakmadı. O kendini beğenmiş dengesiz öğretmen yüzünden ne olacak sırf gıcıklık olsun diye birkmadı bizi o hoca-"

" Hala çok konuşuyorsun sersem. " gözlerimi devirdim. " Sinir etti ne yapayım?" Gülerek beni kolunun altına. Aldı. Okuldan çıkınca Onur'un telefonuna mesaj geldi.

" Şey Uhm.. Arya benim gitmem lazim. Ev tutacağım için birkaç aksilik olmuş. Çok özü-"

" Önemli degil Onur. Git." Elimle onu ileriye doğru iktirdim. " Sonra görüşürüz." Başını iki yana sallayarak gülümseyip ortalıktan kayboldu.

Bende yavaş adımlarla okuldan çıktım. Ta ki bir el kolumdan tutup beni çekiştirmeseydi. " Hey! Sende kimsin?!" Koluna vurup kaçmaya çalıştım.

" Rahat dur geveze." Bu onun sesiydi. Niye beni rahat bırakmıyordu. Allah aşkına!

" Lanet olsun Doruk!" Sinirle tısladım. " Rahat bırak beni." Sinirle beni duvara itti. Ağzımdan acı dolu bir inleme dökülüverdi.

" Ne lan ne? Sana onca iyilik yaptım seni rahat bırakacağımımı sanıyorsun! Benden kurtulamazsın." Gözleri Çikolata renginden çıkmış koyu siyaha bürünmüştü.

" Senden nefret ediyorum!" Bütün gücümle ona bağırdım. " Her iyiliğinin bir çıkar olmasından nefret ediyorum! Bu şehirden nefret ediyorum! Bu okuldan nefret ediyorum! Senden nefret ediyorum! Rahat bırak beni istemiyorum seni." Artık bağırmaktan sesim kısılmış ve ses tellerim acıyordu.

" Ne olursa olsun. Benden nefret etsende seni bırakmayacağım. Seni alacağım yanıma. Sana daha dün söylemiştim nereye kaçarsan kaç seni bulurum."

" Benden ne istiyorsun?" Kısık çıkan sesime lanetler savurdum. O kadar çok bağırmıştım ki konuşmakta zorlanıyordum.

" Herşeyini istiyorum. Bayan geveze. Tamamen benim olmanı istiyorum." Ne zaman pis duvarın köşesine çöktügümü bilmedigim yerden kalkıp ona yaklaştım.

" Elinden geleni ardına koyma asla pes etmeyeceğim. Beni yanına falan alamayacaksın. Bu boş hayallerle kendini kandırma bay ukala."