6.Bölüm: "KARA BULUTLAR"

2.7K 865 138
                                    

      Bazı insanların kendinde sonradan keşfettiği huyları olur, bazı insanların ise var olduğunu bildiği doğuştan gelen huyları... Dilan için bu durum biraz farklıydı. Kendisini bildi bileli var olan lakin aşırılığını yeni keşfettiği öyle bir huyu vardı ki bir kadında yeri geldiğinde ağır bir silaha  dönüşen cinsten! Kıskançtı Dilan. Hem de fazlasıyla kıskançtı. Vedat sevdiğine karşı asla yanlış birşey yapmazdı. Dilan bunu biliyor, hissediyordu. Ancak öteden beri gelen bir huydu onunki. Nitekim bunu yansıtmaya başlamıştı. Vedat çok yakın arkadaşı olduğu, kardeşi gibi gördüğü ve birkaç aydır hiç görüşmediği eski sınıf arkadaşı Buse ile buluşacaktı. Bu durum Dilan'ın huzurunu kaçırmaya yetmişti.

   "Gerçekten o kızla buluşacak mısın yoksa şaka mı yapıyorsun?"

    "Hayır neden şaka yapayım ki? Uzun zamandır görmediğim bir arkadaşım sonuçta. Ne sakıncası olabilir ki?"

    "Doğru ne sakıncası olabilir ki? Sonuçta senin hayatın bu. Beni ilgilendirmez değil mi?"

    "Dilan neden sorun yaratıyorsun ki? Ben yanlış bir şey yapmıyorum ve yapmam. Sen de kapat artık bu konuyu. Canını sıkma sen. Merak etme kardeşim gibi. Seni de tanıştırmayı düşünüyorum zamanı gelince. Çok seveceğine eminim. Güven bana"

     Buluşmuştu Vedat ve Buse. Aslında erteleyebilirdi görüşmeyi. Sevdiğinin de gönlü olana kadar bir süre görüşmeyebilirdi lakin durum başkaydı. Yıllardır derdini kendi derdi gibi gören ve yanında olan arkadaşı bu kez dertli olan taraftı. Vedat bunu hissetmişti. "Konuşmamız gereken mühim bir konu var!"  yazan bir mesaj almıştı Buse'den. Onu yüz üstü bırakmazdı. Nitekim öyle de oldu ve bir pizzacıda sözleştikleri gibi buluştular. Henüz bir şey anlatmamıştı Buse. "Havadan sudan" tabirine uygun muhabbetler ediliyordu henüz. Vedat bir yandan sohbet ederken bir yandan da sipariş ettiği pizzanın üzerine, pratik bir zeka hamlesi ile küçük bir sürpriz yaparak Dilan'ın gönlünü alırım umuduyla ketçap ile "D" harfi çizdi ve fotoğraflayıp Dilan'a gönderdi. Ancak bu durum hiç beklemediği bir tepki ile karşılaşmasını da beraberinde getirdi. Alev topu gibi yanmasına bir kıvılcım gereken Dilan'ın ateşini resmen fitillemişti. Küplere binmişti adeta Dilan!

  "Ben şaka yaptığını sanıyordum. Utanmadan yanındaki kız ile pizza fotoğrafı gönderiyorsun bana!"

  "Dalga mı geçiyorsun sen? Yanlış bir şey yapıyor olsam, başka bir kızın yanında senin baş harfini mi çizerim? Kendine gel artık!"

   "Hayır Vedat! Bu saatten sonra umrumda değilsin. Kimle ne yapmak istiyorsan onu yap!

  " Bak anlıyorum sinirlisin. Sakin olduğun zaman konuşalım. Bu şekilde sağlıklı bir karar verecek durumda olmadığını düşünüyorum.

   "Benim aklım yerinde. Sonra konuşsak bile asla taviz vermeyecek kadar hassas olduğum bir konu bu!"

   "Gerçekten ne dediğini bilmiyorsun sen. Şimdilik susuyorum. Sen de sakinleş ve yaz bana.

      Günü zehir olmuştu Vedat'ın. Yüzü düşmüş, dalgın bir şekilde düşünüyordu. " Tamam beni sevdiği ve kimse ile paylaşamadığı için böyle konuşuyor biliyorum ama bukadarı da fazla değil mi? Yanlış birşey yapmayacağımı bildiği halde nedir bu tepki? Bunca zaman sonra bulduğum HUZUR şimdi neden huzursuzluk yaratır ki ? Bilmez mi onu dünyalar kadar sevdigimi?" diye düşünürken, Buse de sürekli birşeyler anlatıyor, dertleşiyordu onunla. Dertlestigini sanıyordu dogrusu. Çünkü Vedat onu dinlemiyor, düşünceleri ile boğusuyordu. Dünyadan kopmustu adeta. Buse'nin ve etrafındaki kalabalığın sesi, birbirine karışan kısık sesli bir koro gibi okşuyordu kulağını fakat Vedat kendi iç sesini dinliyordu. Buse, Vedat'a sorduğu bir soruya cevap alamayınca kendisini dinlemedigini farketti. Birkaç kez tekrar etti ama nafile. Sesini bir tık daha yükselterek "Vedat!" diye seslendi bu kez. Vedat irkilerek kendine gelmişti nihayet.

"DİLAN"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin