11.Bölüm: "Zamansızca"

1.5K 581 79
                                    

      Orta dereceli hisler vardır. En güzel ve en beklenmedik anlarda gelir sizi bulur. Aynı anda hem mutlu olmak, hem de üzülmek gibi tuhaf hisler... Bir şeye sevinirken, aynı zamanda o şey için endişe duyuyorsanız, hisler karmaşasının tam ortasındasınız demektir. Sevinciniz okadar yoğundur ki, bu mutluluktan mahrum kalabilme ihtimali sizi endişelendirir. Dilan'ın gidişi de böyle bir vaziyetin içine çekmişti Vedat'ı. Sevdiğinin, kalbinde kocaman yer edinmişliği mutlu olmasına yeterken, yanında olmayışı bir hayli üzüyordu. Kaybetme korkusu da bir yandan sarmalıyordu zihnini. İliklerine kadar hissetmişti Huzur'unun sevgisini. İçi içine sığmıyordu. Bambaşka bir hayatı vardı artık. Coşkun bir denizin kuduran dalgaları gibiydi içi. Fazla sevginin, böyle bir tedirginliği de beraberinde getirdiğinin farkına yeni yeni varıyordu. Kaybetmek istemezdi böyle bir sevgiyi. Kim istemez ki huzurun yüreğine bu denli nakış nakış işlemesini? Kim ister ki huzura eren kalbinden mutluluğun sökülüp atılmasını?

      İzmir'e varmak üzereydi Dilan. O da karmaşık hisleriyle boğuşuyordu. Sevdigine giderken keyif aldığı yolculuk, dönüş yolunda hüzünlü bir hal almıştı. Çünkü gittiği yolun sonunda sevdiği yoktu. Geçici de olsa şimdilik ardında bırakmıştı Vedat'ı. Henüz bir saat bile geçmemesine rağmen çok özlemişti onu. Bugün yaşadıkları gözünün önünden gitmiyordu. Kokusunu, bakışını, gülüşünü, sesini, güven dolu kollarıyla sarılışını düşünürken, bu kadar sevmenin ve sevilmenin vermiş olduğu tebessümler, nur yüzünde beliriyordu. Vedat'ın atmış olduğu bir mesaj ile düşlerine mola vererek dikkatini telefona yöneltti.

     "Hayatımda yaşamış olduğum ve emsallerini hayatımda olduğun sürece yaşayacağımdan emin olduğum mükemmel bir gün lûtfettin bana. Sihirli bir değnek ile aşkın en mükemmel dokunuşuyla gelen bir peri gibi değdin yüreğime. Yuva yaptın o yürekte kendine. Ben senin nefes alışından ses tonuna, gülüşünden bakışına, kalp ritmimi darma duman eden güzelliğinden, bazen mizahi, bazen de asil olan duruşuna her halini sevdim. Ama yüreğime değdikten sonra en çok da yüreğimde duruşunu sevdim. Teşekkür ederim Huzur."

    "Böylesine saf, böylesine tertemiz, böylesine sevgi dolu, böylesine sıcacık yüreğinde bana yer açtığın için asıl ben teşekkür ederim. Bu kirli dünyada temiz kalabilmenin yegane örneği olan bir insanın yüreğinde yerim olması, onur ve gurur duyulası en büyük şey. İyi ki varsın çocuk. İyi ki benimsin ve iyi ki seninim!"

    "Hep de öyle kalacağız buna yürekten inanıyorum. Girdim bir kere kalbime. Ruhum çıkar sen yine kalırsın. Bu arada vardın mı İzmir'e? Merak ediyorum."

     "Evet Vedat'ım. Şimdi indim eve gidiyorum. Merak etme sevgilin çok iyi. Sen olduğun sürece hep daha iyi olacak."

      "İnsanın böyle doğa üstü ihtişama sahip sevdiği olur da nasıl merak etmez? Sana söz veriyorum hep yanında olacağım. Hep iyi olacaksın, iyi olacağız. Yarın da ben geleyim İzmir'e istersen. Seni şimdiden çok özledim."

   "Süper olurdu aslında. Ben de çok özledim ve kokunu hisseder gibi oluyorum. Ancak yarın hastanede randevum var. Daha sonra da küçük kardeşim, aslan parçam Botan'a sözüm var Vedat'ım. Zaten uzun zamandır İstanbul'daydım. Çok ihmal ettim onu. Biraz gezeceğiz can parçamla. Birkaç gün içinde gelirsin olur mu?"

    "Botan'ımı benim için kocaman öp. Sabırsızlanıyorum ailenle tanışmak için. Tabii ki olur başka zaman gelirim. Siz keyfinize bakın da hastane nereden çıktı böyle. Neyin var ki?"

"DİLAN"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin