Hepinize merhaba.Hikayeme başlayıp okuduğunuz için çok teşekkürler.Hatalarım varsa affola.En azından bir şans verip oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.İlerleyen bölümde hikaye gittikçe güzelleşecek.Bu tatlı çiftimiz bazı olaylar yaşayacak.
Keyifli okumalar!
Sabah alarmımın çalması ile gözlerimi yavaşca araladım.Ve her sabah yaptığım gibi elimi yanımdaki masaya uzattım.Alarmı susturdum.Birazcık daha uyumak istiyordum.Alarm 10 dakika sonra tepemde tekrar çalmaya başladığında homurdanarak doğruldum yataktan.Ne var sanki bir 10 saat daha uyusam? Çok mu bir şey istiyordum ya ben? Kendi kendimle konuşmaya ara verip yataktan kalktım.Biraz daha oyalanırsam geç kalacaktım.Odamdan çıkıp banyoya girdim.Aynada tipime bakmadan elimi yüzümü yıkadım.Geri kalan işlerimi halledip çıktım
Tek başıma yaşıyordum.Annem ve babam uzun zaman önce boşanmışlardı.İkiside İzmir de yaşıyordu ben ise İstanbul'da.Okumak için gelmiştim buraya.Tıp fakültesi birinci sınıf öğrencisiydim.Daha doğru düzgün ev arkadaşı bile bulamamıştım kendime.Yalnız yaşamaktan korkmadığım içinde bir süre yalnız yaşamaya karar vermiştim.
El bebek gül bebek büyümüştüm.Haluk ve Semra'nın biricik kızlarıydım.Babam Eroğlu Holding'in sahibiydi.Annem ise babamla ayrılmadan önce beraber çalışıyorlardı.Ama şimdi kendi işini kurmuş hem İzmir de hemde Pariste olmak üzere iki tane moda dükkanı vardı.Daha çok İzmirdeki dükkanıyla ilgileniyordu.Saçlarımı topuz yaptıktan sonra üstüme rahat kıyafetler geçirip evden çıktım.Üniversitenin kampüsüne girdiğimde Sıla gülerek karşıdan yanıma geldi.Sıla kimmiydi? Benim en yakın arkadaşım.
"Nerede kaldın kızım? Kaç saattir bekliyorum?" Tek kaşını kaldırıp saatini gösterdi.Elimdeki kitapları göğsüme bastırıp konuşmaya başladım.
"Bugün biraz geç uyandım da." Gözlerini devirdi.
"Senin erken uyandığın bir gün mü var zaten Miray?" Bir şey söylemeden yürümeye devam ettik.Okulun içine girince etraf baya kalabalıktı.Sıla yine derslerden konuşmaya başlamıştı.
"Sıla lütfen bir gün derslerden konuşmasak hatta sen sussan?"
"Tamam be konuşmuyorum al işte!" Gözlerimi devirdim.Sıla çok saftı ve çenesi açıldı mı durmak bilmezdi.Çocuk gibiydi.Ama en yakın arkadaşımdı.Benden önce sınıfa girip yerine geçtiğinde bende yanına geçtim.
"Sıla mal mısın? Gerçekten konuşmayacak mısın?" Hayır anlamında başını salladı.Allahım sen sabır ver!Neden normal bir arkadaşım yok ki benim.
"iyi sen bilirsin." Kitabımı açtım.Biliyordum çünkü Sıla en fazla 2 dakika dayanırdı.
"Ayy konuşmazsam çatlarım Miray ben!" dedi gülerek.Bende ona döndüm.
"Tamam tamam konuş ama arada bir susmayı da bil." Yine suratını astı.Sılanın yüz ifadesi değişince, baktığı yere baktım.Hoşlandığı çocuk okulun popüler kızı Gözde ile el ele giriyordu sınıfa.Kızın yüzünde yapmacık bir ifade vardı.Sılanın neredeyse gözleri dolmuştu.Onlar sınıfa girince herkes, onların yanına gitti.Büyük ihtimalle çıkıyorlardı.En fazla 3 ve ya 4 gün çıkarlardı.Birbirinden sıkılınca da herkes kendi yoluna.
Sıla ya döndüm."Boş ver üzülmene bile değmez."
Sıla Arda'ya bakıp iç geçirdi."İnşallah hemen ayrılırlar Allahım.Amin." dedi elini yüzüne sürüp.Gülümsedim.Dediğim gibi Sıla saftı ve günün birinde Ardayla beraber olacağına inanıyordu.
"Aşığım kızım ya ne yapayım?" dedi Ardaya bakarak.
"Kime aşıksın kız yoksa bana mı?" Furkan kafasını araya uzatıp sırıta sırıta konuştu.Furkanda Sılaya aşıktı.Ama Sılanın onu umursadığını pek söylenemezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVİMDEKİ YABANCI (TAMAMLANDI)
Ficção AdolescenteAşk.3 harf bir kelimeden oluşan bir sözdü.Kimileri için çok güzel olan bir şey,kimileri içinse acı,üzüntü ve hayal kırıklığından ibaretti.Birini seversin oda seni sever olur biter.Ama olmuyor işte.O kadar basit görünen bir şeyin insana bu kadar acı...