Girdiğim, odanın ışığı yakıp Çağatay'a gülümsedim.Oda aynı şekilde bana gülümsedi.Ağır adımlarla yanına gidip,dudaklarını öptüm.Ona arkamı döndüm.Sessizce "Yardım edebilir misin? Fermuarımı açamadım" dedim.Bunun üzerine Çağatay ince parmaklarını elbisemin üzerine getirdi.Sanki çok önemli bir şey yapıyormuşcasına fermuarımı yavaş yavaş indirmeye başladı.Diğer elini omzuma getirip,beni kendine yasladı.Başımı çevirdim."Ne yapıyorsun?" Soruma cevap vermeden,açıkta kalan omzuma öpücük kondurdu.
Aniden yataktan doğrulup,gözlerimi açtım.O rüya neydi be öyle? Çağatayla ben.Benle Çağatay? Dün akşam ki yakınlaşmamız bana iyi gelmemişti anlaşılan.Gerçi her türlü yakınlaşmamız bana iyi gelmiyordu ya.Neyse.Bu gördüğüm rüyayı bir an önce unutup okula gitmem lazımdı.Yataktan kalkıp,banyoya girdiğim elimi yüzümü yıkadım.Tekrar odama geldim.Spor tarzı giyinmeyi seviyordum.Öyle okula gelirken makyaj yapan kızlardan değildim.Saçlarımı bağladıktan sonra evden çıktım.Sanırım Çağatay erkenden çıkmıştı.Yoksa sabahları çıplak bir şekilde çıkıyordu karşıma.Sapık herif.
Aklıma rüya gelince başımı iki yana salladım.Unutmalıydım bu rüyayı.Hem o nasıl bir rüyaydı? Saçmalıktan başka bir şey değildi.Okula geldiğimde kampüste Sıla ve Furkanla karşılaştım.Beraber sınıfa girdik.Dersin başlamasına 10 dakika vardı.Çağatay henüz gelmemişti.Neredeydi ki bu?
"Kime bakıyorsun?" dedi Azra yanına oturup.Geldiğini bile fark etmemiştim.
"Ha? Ben mi? Şey..Hocaya bakıyordum"
Azra başını sallayıp,kitaplarını açtı.Ve bana döndü.Ne var anlamında başımı salladım.
"Çağatay'a bakıyorsun.Birazdan gelir bahçede gördüm.Abisi ile konuşuyordu"
"Aa ne münasebet canım.Çağatay'a neden bakayım ben? Hayır banane yani"
Azra bir şey söylemeden tekrar önüne döndü.Evet,Çağatay'a bakıyordum.Merak etmiştim ama.O gördüğüm rüyayla alakası bile yoktu.
***
Öğleden tüm zamanımızı okulun bahçesinde geçirmiştik.Hava bugün çok güzeldi.Azra ben Sıla Furkan Gözde ve Arda vardı.Arda kantinde bana yaptığı şeyden dolayı özür dilemişti.Barışmıştık.Zaten pek samimi değildik.Olmayı da düşünmüyordum.Çağatay karşıdan gülerek yanımıza geldi.Çimenlerde oturuyorduk.
"Ay sen okula yeni gelmiştin değil mi?" dedi Gözde ağzını yaya yaya.
"Evet,yeni geldim" dedi Çağatay da kibarca.
"Adın neydi?"
"Çağatay"
"Gözde,memnun oldum"
"Bende memnun oldum"
Gözdeyle Çağatay tanıştıktıktan sonra sülük gibi yapışmıştı çocuğa.Bazen ikisi konuşuyor bazen de ortamdaki muhabbete katılıyorlardı.Telefonumla ilgilenirken aniden yanağımı birisi öptü.
"Noluyor lan?" diye bağırdı Çağatay.
"Emre ne işin var burada?"
"Benden kaçamazsın küçük hanım.Dün, Gece kulübündeydin sonra ortadan yok oldun.Ben de okuluna geldim."
"İyi halt ettin" Evet,bunu Çağatay söylemişti.Onu umursamadan bizimkileri Emreyle tanıştırdım.Sonra da beraber okuldan çıktık.Bayadır görüşmüyorduk Emre ile.Biraz gezip tozmuştuk.Eski günleri konuşmuştuk.Özlemiştim onu.Beni evin önüne getirdiğinde yanağıma yine bir öpücük kondurdu.
"Tekrar görüşelim Miray.Seni tanıştırmak istediğim bir kız var." dedi utanarak.
"Kimmiş bu kız?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVİMDEKİ YABANCI (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilAşk.3 harf bir kelimeden oluşan bir sözdü.Kimileri için çok güzel olan bir şey,kimileri içinse acı,üzüntü ve hayal kırıklığından ibaretti.Birini seversin oda seni sever olur biter.Ama olmuyor işte.O kadar basit görünen bir şeyin insana bu kadar acı...