Selaaam! Sonunda bölümü yazdım ve yayımladım.Yazım yanlışları varsa affedin lütfen.
Multi'de Miray var ❤️
Keyifli okumalar 😘
Aradan kaç saat geçmişti bilmiyordum ama hava aydınlanmaya başlamıştı.Güneş kızıllığı ile Gökyüzünü boyuyordu.Yanımda duran sevdiğim adama bakıyordum.Onu çoktan affetmişim de kendime itiraf edememişim diye düşündüm.Çağatay benim ilk ve son aşkımdı.Öyle de kalacaktı.Kendimi yine bile bile ateşe atmıştım.Yanmaya hatta kül olmaya razıydım.
Seviyordum çünkü.
Masada duran pamuğu ve tentürdiyot'u elime alıp pamuğa döktüm.Yüzündeki yaralara pansuman yapılması lazımdı.Kötü görünüyordu.Dikkatlice kaşının üzerine bastırdım.Çenesini sıktı.
"Sikeyim..Ah." Hemen geri çektim elimi."Acıdı mı?" Başıyla onaylaydı beni.Tekrar pamuğa döktüm dudağının kenarına bastırdım bu kez.Canının yanmaması için yavaş yapıyordum ama fayda etmiyordu sanırım.Acıyla bağırdı.
"Miray yavaş güzelim!"
"Sende sık biraz dişini canın yanmasın diye yavaş yapıyorum ama.." Muzip bir bakış attı.
"Beni mi düşünüyorsun? Endişendin mi benim için?"
"Tabi ki endişelendim.Şu haline bak!" Elimdeki pamuğu alıp kaşına bastırdı.
"Bir şey olmaz güzelim.Sıkma canını."
"Çok canın yanıyor mu?" diye sordum.Gülümsedi."Canım yanmıyor hem de hiç.Merak etme.İyiyim ben."
Elimle yüzüne dokundum."Benim yüzümden oldu..Özür dilerim."
"Saçma sapan konuşma Miray o ibne zaten kavga etmeye yer arıyordu.Ödeteceğim bunu ona."
"Hayır hiçbir şey yapmayacaksın.Yeter artık.Ya o sana zarar verecek ya da sen ona.Sana zarar vermesini istemiyorum." Son söylediğim cümle de sesim git gitti de kısıldı.Çağatay güldü.Bana doğru eğildi.
"Ne dedin?"
"Bir şey demedim ver şunu!" Pamuğu alıp yarasına bastırdım."Bir şey dedin bir daha söyle." Dedi.Gülüyordu birde.İyice bastırdım yarasına."Ahh..kızım yavaş! Ne bastırıyorsun?"
"Sus yoksa diğer gözünü de ben morartacağım."
"Sen bana kıyamazsın."
"Sen öyle san."
Yaralarına pansumanı yaptıktan sonra Çağatay üzerindeki gömleği çıkardı.Vücuduna bakmamak için başımı öne eğdim.
"Bak bak çekinme." Dedi gülerek."Sen gıcık mısın ya! Uğraşma benimle." Yanıma gelerek elimi tuttu.İçim alev aldı sanki o an.Gözlerine baktım.Ellerimizi kenetledi birbirine.Biraz daha yaklaştı.Biraz daha.O yaklaştıkça kendimi ona teslim ediyordum.Kokusunu içime çektim.İşaret parmağımla dudağının kenarındaki yarasına dokundum.Tam ağzımı açıp bir şey diyecektim ki benden önce davrandı.
"Acımıyor." Dedi.Gülümsedim."Bunu soracağımı nerden bildin?"
"Geldiğimden beri 100 kez canın yanıyor mu? Diye sordun. Ve hala sormaya devam ediyorsun."
"Seni öyle görünce bir tuhaf oldum." Diye itiraf ettim.Gözleri dudaklarıma kaydı.Ardından gözlerimle buluştu.Dudağını dudağıma bastırdığında ayağım yerden kesildi.Karşılık verdim düşünmeden.
Dudakları dudaklarım'daydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVİMDEKİ YABANCI (TAMAMLANDI)
Roman pour AdolescentsAşk.3 harf bir kelimeden oluşan bir sözdü.Kimileri için çok güzel olan bir şey,kimileri içinse acı,üzüntü ve hayal kırıklığından ibaretti.Birini seversin oda seni sever olur biter.Ama olmuyor işte.O kadar basit görünen bir şeyin insana bu kadar acı...