EVİMDEKİ YABANCI (TAMAMLANDI)

38.Bölüm."Fazla süslü edebiyat cümlelerine gerek yok sana aşığım hepsi bu"

Multi'de Sıla var.Bakabilirsiniz.Karakter biraz ön planda değil farkındayım ama gelecek bölümler de olacak merak etmeyin.

Keyifli okumalar hepinize :) 

Evden çıktığımda kendimi tutamamıştım.Ağlıyordum.Hayatımda ilk defa babam bana bağırmış ve tokat atmıştı.Yanağımdaki acıyı hissedebiliyordum.Sahile indim.Temiz havaya ihtiyacım vardı.Şuan da Çağatay'ın yanına gidersem ve o ağladığımı görürse kesinlikle iyi şeyler olmazdı.Göz yaşlarımı sildim.Çağatay'ın bana tokat atabileceğini nasıl düşünebilirlerdi? O bana bakmaya kıyamıyordu ki. Yaklaşık beş dakika kadar sahilde durdum.Tekrar o eve gideceğimi sanmıyordum.

Oturduğum yerden kalkıp hızlı adımlarla Çağatay'ın mekanına doğru yürümeye başladım.Hava kararmıştı neredeyse.15 20 dakika sonra mekana geldim.Fazla kalabalık değildi.Mekandan içeri girdiğimde direk gözüme çarptı Çağatay.Elinde telefonla vardı. Telefonumun sesini duyduğumda cebimden çıkardım.Beni arıyordu.Meşgule atıp ona doğru yürümeye başladım.Karşısında beni görünce önce kaşlarını çatıldı.Sonra elindeki telefonu bar tezgahının üzerine koydu.Onu görünce göz yaşlarımı tutamamıştım ki.

"Çağatay." dedim ağlamaklı sesimle.Kollarımı boynuna doladım.Onunda elleri hemen belimi sardı.Hüngür hüngür ağlıyordum."Güzelim ne oldu?" dedi şaşırarak.Yüzümü boynuma gömdüm.Çağatay eliyle sırtımı sıvazladı."Miray korkutuyorsun beni.Ağlamayı kes.Ne oldu?" Sesi endişeliydi.Kendimi geri çektim.Elleri hala belimdeydi."Babam... tokat attı."

"Ne?! Ne demek tokat attı lan?" Sesi öyle yüksek çıkmıştı ki bazı insanlar bize dönüp bakmıştı.Baş parmağıyla gözümdeki yaşı sildi.Kaşları hala çatıktı."Aksel...babama senin bana tokat attığını söylemiş.Babamda inanmış.Seni terk etmemi istedi.Bende karşı çıktım." Gözlerine baktığımda şuan öfkeli olduğunu fark ettim.Tek kelime etmeden odasına çıktık.Eğer şimdi Aksel burada olsaydı muhtemelen Çağatay onu öldürmüştü.Sinirle duvara tekme attı."Sikeceğim o şerefsizi!" Ani tepkisi beni de korkutsa da sakin kalmaya çalıştım.Bana döndü."Hadi o ibneyi geçtim.Baban sana nasıl vurur lan?!" Duvara sert bir tekme daha indirdiğinde irkildim.Kapı hızlıca açıldı.

"Ne oluyor lan?" dedi Buğra odaya girerek.Bir Çağatay'a bir de bana baktı."Oğlum manyak mısın niye duvara tekme atıyorsun?"

"O Aksel'i öldüreceğim!" diye bağırdı Çağatay."Eceli olacağım o şerefsizin!" Buğra elini Çağatay'ın omzuna koydu."Tamam sakin ol yarın gider öldürürüz." diye dalga geçti.Çağatay ters bir bakış atsa da Buğra umursadı.Ve bana kaş göz işareti yaptı.Bende omuz silktim.Buğra tekrar bize bakıp odadan çıktı.

"İyi misin?" Çağatay'ın sesini duyunca başımı kaldırdım."İyiyim." dedim pürüzlü sesimle ağlamaktan helak olmuştum."O eve gitmeyeceğim." Yatağa yanıma oturdu."Zaten sen gitmek istesen de ben seni göndermem ." Burukça gülümsedim."Ağaç eve gidelim hadi.Bir kaç gün orada takılırız." Annemle babamın beni arayacaklarını biliyordum.Ama umurumda değildi.Çağatay'dan ayrılmayacaktım.Onu terk etmeyecektim."Tamam gidelim." Çağatay deri ceketini yatağın üzerinde aldı.Elini bana uzattığında gülümsedim.Ve bende elimi uzattım.

İkimiz mekandan çıktık.Evden çıkarken arabamı almamıştım.O yüzden Çağatay'ın motoruyla gidecektik.Kaskı bana uzattı."Sıkı sarıl." dedi gülerek.Motora bindim ve belinden sıkıca sarıldım.Çağatay motoru çalıştı.Hızlı gidiyor sayılmazdık ama yine de heyecanlanmıştım.Daha sıkı sarıldım ve başımı Çağatay'ın sırtını koydum.

Motor durduğunda tam uykuya dalmak üzereydim.Önce Çağatay indi.Ardından ben.Ağaç eve çıktığımızda buranın soğuk olduğunu fark ettim.Çağatay üzerindeki ceketi çıkarıp omuzlarıma koydu."Üşüteceksin." dedi.Yerde duran bir kaç tane pikeyi alıp yanıma geldi.Yerdeki minderlere oturduk."Asma o güzel yüzünü Miray." Beni kendisine çekti."Babana gidip bunun hesabını soracağım."