17.Bölüm."Çünkü sen benim için herhangi biri değilsin Miray."

830 43 15
                                    

Multi'de Miray'ın giydiği elbise var :) 

Hepinize keyifli okumalar! :D 

Çağatayla sevgiliydik.Ve her şey çok güzeldi.Her gün olmasa bazı günler gelip bende kalıyordu.Diğer günler nerede kalıyordu bilmiyordum.Bizimkilere sevgili olduğumuzu söylediğimde hepsi de sevindiler.Çoğu kişi yakıştırıyordu bizi.Bizde mutluyduk zaten.Buğra hariç herkes gelip tebrik etmişti.Onun delici bakışlarına ne kadar aldırmasak da huzursuz oluyorduk.

"Bakar mısınız? Bir tane meyveli pasta alabilir miyim?"

"Tabi hemen geliyor."

Müşterinin istediği meyveli pastayı hazırlarken Kafenin kapısı açıldı ve içeri Buğra girdi.Beni falan mı takip ediyordu bu? Nereye gitsem yanımda bitiyordu! Meyveli pastayı hazırlayıp masaya yavaşca bıraktım.

"Afiyet olsun." dedim gülümseyerek.Arkamı dönüp giderken Buğra arkamdan seslendi.

"Garson hanım, bakar mısınız?" Derin bir nefes alıp ona doğru döndüm.

"Buyrun?"

Sırıttı."Bir bardak kola istiyorum.Soğuk olsun."

Tek kelime bile etmeden siparişini yazıp,kolayı hazırlamaya gittim.Ne derse ne desin aldırma Miray.Sakin ol Miray.Hayır kolayı kafasından aşağı dökmek istemiyorsun Miray.Buz gibi kolayı elime alıp Buğranın masasına doğru ilerledim.Ve yavaşca önüne bıraktım.Tam arkamı dönüp gidiyordum ki yine konuştu.

"Ya da vazgeçtim.Latte istiyorum." Sinirle arkamı döndüm.

"Dalga mı geçiyorsun benimle?"

"Yoo geçmiyorum tabi ki.Canım şimdi latte istedi." Bardağı masadan alıp tekrar(!) latte hazırlayıp önüne bıraktım.Latteden bir yudum alınca yüzünü buruşturdu.

"Bu nasıl kahve Miray.Beğenmedim.Kola istiyorum tekrar." Kesinlikle sabrımı ölçüyordu.

"Demek kola istiyorsun..."

Önündeki latteyi alıp başından beri yapmak istediğim şey yaptım.Buğranın başından aşağı kahveyi döktüm! Bir an da rahatlamıştım işte.Oh be!

"Afiyet olsun.Kahven benden!" Sırıtarak Buğraya arkamı dönüp ilerledim.Kafenin kapısının açıldığı duyduğumda omzumun üzerinden dönüp baktım.Çağatay gelmişti.Yanına giderek yanağına öptüm.

"Sen iyi misin?" dedi mal mal güldüğüme bakarak.

"Evet,harikayım." Çağatay elini belime dolayarak beni kendisine çekti.Buğrayı işaret ettiğimde,önce şaşkınlıkla kaşları kalktı.Ardından bana bakıp gülümsedi.Birlikte kafenin içine doğru ilerledik.

"Hoşgeldin Çağataycım." dedi Melis abla.Çağatay ona başıyla selam verip bana döndü.

"Seni bir yere götürmeye geldim.İzin alabilir misin?" Melis ablaya döndüm ama benim bir şey söylememe fırsat vermeden gidebilirsin demişti.Üstümdeki önlüğümü çıkardım.Çağatay ellerimizi birbirine kenetledi.Buğranın o delici bakışlarına aldırmadan kafeden çıktık.

Çağatayla beraber daha önce hiç gelmediğim bir yere gelmiştim.Motordan inip başımdaki kaskı çıkardım.Burası tarif edemeceğim kadar çok güzeldi...Hava karardığı için tüm şehir ayağımızın altında bizde yıldızların altındaydık.

"Burası harika." Çağatay motordan inip yanıma geldi.

"Beğendin mi?"

"Evet,çok güzel." Elini omzuna attı.

EVİMDEKİ YABANCI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin