Şimdi elimize bir de hırsızlık olayı geçmişti. Ve hala katil yakalanmamıştı. Saate bakıp iç çekti. Zaman nasılda akıp geçmişti. Dışarı çıktığında yağmur yağıyordu. Bir eli arabasının kapısında, gözleri yukarıya doğru bakıyordu. Sanki aklında ki bir sahne tekrar canlanıyordu. Arabasının kapısını kapatıp, ceketinin yakasını yukarıya kaldırdı. İzmir'in soğuk ve dar sokaklarında kendinden emin bir şekilde ilerlemeye başladı. Öylesine derin ve keskin bir rüzgar esiyordu ki, kafasını kaldıramıyordu. Yağmur damlaları o kadar hızlanmıştı ki dayanamayıp sağda gördüğü bara giriş yaptı. İçeri girdiğinde belinde ki rozeti sakladı. Etrafı süzmeye başladı. Barmene yaklaşıp bir ''Bir viski'' dedi. Tam sağında kolunda uçan kuşların dövmesi olan bir kadın oturuyordu. Kadın o kadar güzeldi ki adeta nefes kesiyordu. O sarıdan beyaza kaçan saçları, uzun kirpikleri ile Yaser'i süzüyordu. Ama Yaser her zaman düşüncelere dalan bir insandı. O yüzden pek ilgilenmedi. Kolye hırsızlığı ile cinayetin bir bağlantısı olabilir mi diye düşünüyordu. Birden telefonuna mesaj geldi. Güvenlik görevlisini yakaladık. Yaser direk merkezi arayarak ''Peki kolye nerede buldunuz mu?'' dedi. ''Yok efendim kolye falan bulamadık'' dedi memur. ''Tamam, yarın görüşürüz'' diyerek ardından telefonu kapattı. Arkadaşının yakalandığını öğrendiyse kolyeyi saklamış olabilir diye düşünmeye başladı. ''Öhö, öhö '' sağında ki dövmeli bayan öksürüyordu Yaser'e bakarak.
Göz göze geldiklerinde ise kadın gülümseyip yanına yaklaştı. Yaser her zaman ki soğukkanlılığıyla kafasını çevirip ceketinin iç cebinden açık kahve not defterini çıkardı. Sayfalarını çevirdikçe, kadının onu izlediğini görebiliyordu. Sanki nefesi ensesindeymişçesine... Kadın tekrar öksürünce Yaser dönüp baktı. ''Buralarda pek böyle gizemli insanlarla karşılaşmayız'' dedi, alaycı bir ses tonu ile. Yaser bu söze yüzünde ki tebessümle cevap verdi. Kadın Yaser'e yaklaşıp ''İsminiz nedir?'' dedi. Cevap vermeden önce kadını iyice süzdü. Ardından ''Yaser'' dedi. Kadın dolu gözlerle ''Pelin'' dedi. Kadının duygusal bir çöküntüde olduğu ortada ve kolunda ki dövmeden kısıtlanmış bir hayata sahip olduğunu düşündü. Takılarına baktığında aralarında ki uyumsuzluk iş ve aşk hayatının birlikte iyi gitmediği varsayımına vardı. Büyük ihtimalle sevdiği insandan kısıtlamalar yüzünden ayrıldı ve ailesi ile arasında bir kavga söz konusu, dövmesinden de özel bir şirkette iyi bir kariyere sahip olduğunu düşündü. Pelin özür dileyerek ayağa kalkarken kadını kolundan yakaladı Yaser. Gülümseyerek '' Lütfen oturun'' dedi. Konuşmaya başladılar kadın Yaser'e işini sordu.
Yaser ''Cinayet masasında dedektifim. Peki ya siz?'' dedi.
''Bende özel bir firmada yöneticiyim'' dedi.
Yaser gülümseyerek ''Size özel bir soru sorabilir miyim?'' dedi.
''Evet buyurun'' dedi, kadın. Gözleri ışıldamıştı, sanki biliyordu ne soracağını.
''Bir ilişkiniz var mı?'' diye sordu, Yaser.
Kadın bir kaç saniye daldıktan sonra ''bit- yani yeni bitti'' dedi. Yaser sanki teselli edermiş edasıyla elini tuttu. Birden bire kadının gözleri fal taşı gibi açıldı. Yaser yanlış bir şey yaptığını düşündü. Ardından dışarıdan bir kuvvet ile yere düştü. Kadın bağırarak ''Sen ne yaptığını zannediyorsun. Bana veya hayatıma müdahale edemezsin'' dedi, kadın eski kocasına bakarak. Yere sert düştüğünden kafasını bir şekilde yere vurmuştu. Yaser olayları yerden izliyordu. Adam kollarını sıyırıp Yaser'e ayağa kalk dercesine bakıyordu. Adam çap olarak bayağı iriydi. Kolları çok güçlüye benziyordu, boynunda bir gümüş kolye olan kafası kel biriydi. Ön kolunda büyük bir yara vardı, galiba 12 dikiş atılmış olmalı. Yaser kafasını sallayıp ayağa kalktı ve ''Yaptığın şu an çok yanlış, bir insana arkadan yaklaşıp saldırıyorsun'' dedi. Adam daha bir polisle uğraştığının farkında değil ve Yaser de söyleme niyetinde hiç değildi. Adam sinirlenip kolunu açarak bir yumruk salladı. Yaser direk yumruğa eğilerek cevap verdi. Adam yumruğu havaya sallayınca öne doğru sendeledi bu fırsattan istifade Yaser adamı ittirince adam yere düştü. Belli ki yere düşmeden pek memnun olmayan adam bağırarak ayağa kalkıp tekrar bir yumruk savurdu. Yaser bu sefer eğilip arkasına hızlı bir şekilde geçip adamı yere yatırdı ve buz gibi soğuk kelepçeleri çıkarıp adama taktı. Adam şaşkınlıklar içerisindeydi. Kaşlarını çatarak kadına bağırıp küfür ediyordu. Yaser Pelin'e bakıp telefonunu çıkardı. Merkezi arayıp bir ekip yollanmasını istedi. Bu arada Yaser kadına dönerek '' Eski sevgiliniz sizi hep rahatsız mı ediyor?'' dedi, evet cevabını beklercesine. Kadının korktuğu çok belli idi. Göz bebeklerinin titremesini, kadından gelen o soğuk rüzgarı hissedebiliyordu. Yaser kadına tekrar aynı soruyu yöneltti. ''Sizi hep rahatsız ediyor mu?'' dedi. Adam kadına öyle bir bakıyordu ki korkması normaldi. ''Şey o arada yani...'' derken kapıdan ekip giriş yaptı. Kadın birden sustu. Yaser durumun farkında olarak polislerin yanına yönelip olayı anlattı. Sonra kadına kartını verip ''eğer konuşmak istersen bu numaram, her zaman arayabilirsin'' diyerek uzaklaştı. Dışarıya yürürken kadının arkasından baktığını hissedebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Bulut(Tamamlandı)
Mystery / Thrillerİzmir'in o eşsiz karanlık güzelliği ile beraber suçların arasına dalmak, dedektif Yaser ile cinayetleri beraber çözeceksiniz "Bana yukarıdan bakarsanız aptalın tekini görürsünüz. Bana aşağıdan bakarsanız tanrıyı görürsünüz. Bana tam karşıdan b...