Asansörden çıkar çıkmaz giriş kapısının yanında buluna güvenlik odasına girdi. İçeride bir tür hareketlilik mevcuttu, güvenlik birkaç kayıta göz atıyordu. Yaser içeri girdiği anda toparlanan güvenlik görevlileri ellerini önde birleştirerek '' komiserim, hastanemizin son 1 aylık kaydı elimizde yok. Ama size önce ki kayıtların kopyalarını verebiliriz'' dedi. Yaser elini ensesine atarak fısıldayarak '' kolay olsa şaşardım zaten '' dedi. Güvenlik görevlisi kafasını yana doğru hafifçe çevirerek '' efendim bir şey mi istediniz?'' dedi. Yaser, '' Evet, kayıtları birazdan buraya gelecek komisere iletirseniz sevinirim'' diyerek 154 numaralı odaya tekrar çıktı. Koridorda çapkın doktoru tekrar görünce direk kolundan çekerek odaya girdiler. Doktor şaşkın bir şekilde odaya girerken '' Ne oldu? Yeni bir haber mi var? '' diye sordu. Yaser, serumun üzerindeki yazılara bakarak '' ölüm saati hakkında ne söyleyebilirsiniz? '' diye sordu, ellerini arkadan bağlamış bir şekilde. Doktor boğazını temizledikten sonra ''öhöm, incelemelere göre ölüm saati 11.30'' dedi. Yaser doktora döndükten sonra '' Bu ben gelmeden on dakika önce. Ama kontrol kayıtlarında 11.25'de durumunun iyi olduğunu gösteriyor. Rica etsem sorumlu hemşireyi çağırır mısınız?'' dedi. Doktor kafasını öne doğru hafif eğerek kapıdan ''Nuray hemşire!'' diye seslendi. Çok geçmeden Nuray hemşire kapıyı çalarak içeriye geldi, elinde bir tür liste ile.
Yaser hemşireye bakarak '' Evet hemşire hanım saat 11.20 de neredeydiniz? '' diye sordu.
Hemşire bir korku ifadesi ile '' Diğer hastaları kontrol ediyordum. İsterseniz yakınlarına ve kendilerine sorabilirsiniz?'' diyerek yanıtladı. Yaser ikna olmuş gibiydi fakat aklını kurcalayan bir koku vardı odada. Ünlü bir parfüm kokusu idi, derin bir nefes çekerek odada ki çöp kovasına ilerledi. Krem rengi kovanın içindeki mavi poşeti dikkatlice çıkartıp içindekileri masaya boşalttı. Kırmızı ruj lekesi kalmış kahve bardağını eline alarak koklamaya başladı. Bu koku, odada ki koku ile aynı duble espresso ve parfüm kokusu bu. Üzerinde ismi ve numara yazılı belli ki barista kadınla flörtleşmiş. Bu demek oluyor ki kahve dükkanına gider isek baristanın onu tanıyacağından eminiz. Elinde kahve bardağı ile dışarı çıkarken Doğan ile karşılaştı. Doğan, '' Bu sefer benden kaçamazsın. Burada neler olduğunu öğrenmek için güvenlikle konuştum bana kamera kayıtlarını verdiler. Ardından nöroloji bölüm başkanı ile konuşmam gerektiğini söylediler. Oraya çıkıp her şeyi öğrendim. Bana bunları anlatabilirdin '' dedi Yaser'in elinde ki bardağa bakarak. Yaser, hafif bir tebessümle '' Eğer sana bunları anlatsaydım, olayı iyice irdelemeden öğrenemeyecektin. Üstelik ben olayda bir hayli yol kat ettim benimle gel kahve almaya gidiyoruz '' diyerek asansöre doğru yöneldi. Asansör aşağı inerken Yaser telefonunu çıkarıp en yakın starbucks dükkanına baktı. En yakını 700 metre ileride idi. Arabaya atlayıp kahve dükkanına doğru sürmeye başladılar. Vardıklarında ise dükkanda bir hayli sıra vardı. Sıra arkasından barista elamanını izlerken fark etti ki bayanlara çoğunlukla gülümserken erkeklerde tam tersini yapıyordu. Yaser Doğan'a adamı işaret ederek '' Bu adam olmalı '' dedi. Sıra onlara geldiğinde Doğan rozetini göstererek, '' Seninle biraz konuşmamız gerek '' dedi. Adam seri bir şekilde yanlarına gelerek '' Evet, nasıl yardımcı olabilirim?''
Yaser, '' Kahve bardağını uzatarak ismi gösterdi.'' Adam bir süre düşündükten sonra '' Evet, nasıl unutabilirim ki kırmızı rujlu kadın bu. Sar saçları, dekoltesi, dar etek ve topuklar. Bir de parfümü vardı ki... Her zaman böyle seksi doktorlarla karşılaşamazsınız'' diyerek ellerini önde bağladı.
Yaser kafasını hafif yana eğerek '' Doktor olduğunu nereden anladınız?'' diye sordu.
Barista, '' Ceketinin içine giydiği beyaz önlükten tabi ki de.''
Yaser, cebindeki not defterine birkaç şey karaladıktan sonra '' Yardımınız için teşekkürler'' diyerek kapıya doğru yöneldi. Arkasından Doğan koşarak '' Hey, hastaneye mi gidiyoruz? Adamın teşhisine göre doktor olmalı veya doktor kılığına girip bu cinayeti işlemişte olabilir '' dedi.
Yaser, hafif bir tebessüm ile '' Sakin ol dostum, aradığımız kişi bir doktor değil ''
Doğan, '' Nasıl peki? '' diye sordu Yaser'e.
Yaser, '' Bak dostum, hiçbir doktor hastane dışında beyaz önlük giymez, yada bu kadar abartılı giyinip ağır bir parfüm kullanmazdı. Parfüm bir astım krizine veya kimyasal hassasiyetlere neden olabilir. Beyaz önlük biraz düşündürücü.''
Doğan, '' Aslında değil'' diyerek telefonunu çıkarıp eşini arayarak ona parfüm aldıkları yerin adresini sordu. Yaser, '' Nasıl yani?'' diye sordu şaşkın bir halde.
Doğan, '' Geçen hafta evlilik yıl dönümümüzdü, bende güzel bir parfüm almak istiyordum. YKM'nin altında kalan parfüm mağazalarından birinde çalışanlar beyaz önlük giyiyorlar. Bence orası olabilir '' dedi Yaser'e.
Yaser yüzünde büyük bir tebessüm ile '' Bravo, dostum güzel bir çıkarım oldu bu, parfüm ve aşırı şık giyim dekolte hanımın çalıştığı yerin o mağaza olduğunu gösteriyor. Bakalım dekolte hanımı orada bulabilecek miyiz?'' diyerek arabaya doğru yöneldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Bulut(Tamamlandı)
Mystery / Thrillerİzmir'in o eşsiz karanlık güzelliği ile beraber suçların arasına dalmak, dedektif Yaser ile cinayetleri beraber çözeceksiniz "Bana yukarıdan bakarsanız aptalın tekini görürsünüz. Bana aşağıdan bakarsanız tanrıyı görürsünüz. Bana tam karşıdan b...