Profesör

61 12 3
                                    

Birkaç polis ile beraber 45 dakika sonra Gölcük'te çiftlik evine yakın boş bir araziye iniş yaptılar. Yaser helikopterden inmeden "Siz üçünüz evin etrafını sarın. Doğan ile beraber ağaçlar içinde kamufle olmuş olan, dağ evlerini aratmayan ahşap evin kapısına doğru yaklaştılar. Kapıya doğru yaklaşırken garajda gördükleri gri 4x4 gözlerinden kaçmamıştı. Bu Kaira Başar'a aitti. Artık ellerindeydi, kaçamazdı. Ardından telsizden gelen 'konumlandık' sesi ile kapıya doğru yaklaştılar. Yaser silahını kılıfından sessizce çıkartarak Doğan'a pencereyi kontrol etmesi için eliyle işaret etti. Doğan, pencereye odundan yapılmış platformda olabildiğince sessiz ilerledi. Fakat bütün pencereler kapalı ve örtülüydü. Doğan tekrardan yavaş bir şekilde Yaser'in yanına gelerek "bir şey yok" dedi. Yaser kapının koluna bastırması ile kapı birden açıldı. İçeridelerdi artık. Fakat içeride kimse yoktu, her şey yerli yerinde duruyordu. Ta ki aşağıdan gelen boğuk bir bağırış sesine kadar. Bu Kaira olmalıydı, bağıran ise kurbanı. Hızlı ve sessiz adımlarla mahzen katına indiler. Loş ve nemli olan duvarları taşlarla kaplı mahzen Yaser ve Doğan'ı asılı şaraplarla karşılıyordu. Şarap dolaplarının arasında giderlerken mahzeninin yarısı muşamba ile kapatılmıştı. İçeriden vuran ışık içeride iki kişi olduğunu gösteriyordu. Yavaş ve sessiz bir şekilde içeriye girdikten sonra karşılarında grafi cihazına bağlı durumda sedyede yatan biri ve arkası dönük bir şekilde doktor önlüğü ve bone giyen birini gördüler. Doktor önlüklü kişi bir düğmeye basmasıyla beraber sedyedeki kişi çığlık atmaya başladı. Bununla birlikte Yaser silahını doktora önlüklü kişiye doğrultarak "KAİRA! BİTTİ ARTIK DUR!" diye bağırdı. Yaser'in bağırmasını duyan doktor önlüklü kişi elini düğmeden çekti ve içten içe gülmeye başladı. Yaser iyice sinirlenmiş bir halde "Bitti artık, o adamı bırak ve teslim ol!"
Doktor önlüklü kişi, arkası dönük bir şekilde "Bitti ha! Daha yeni başladık. İsterseniz sessizce oturup izleyebilirsiniz" dedi. Yaser şaşkın bir halde duyduklarına inanmıyordu, afallamıştı iyice. Bu ses Kaira'ya ait değildi. Hatta bu ses bir erkek sesi bile değildi. Kadının sesi o kadar tanıdık geliyordu. Silah artık ona bir hayli ağır gelmeye başlamıştı. Kolu yavaş yavaş aşağıya düşüyor, kadının söyledikleri kafasında tekrar tekrar dönüyordu.

Doktor önlüklü kadın arkasına yavaşça dönerek "Yaser,Yaser, Yaser... Beni tanıyamadın mı? Oysaki ben aramızda bir şeyler olduğunudüşünüyordum"
Yaser, "SEN!"
"Evet, ben o senin küçük hayal dünyanda kurduğun soğukkanlı katilin kızı SayraBaşar. İlk görüşmemizde çok zeki biri olduğunu düşünmüştüm" dedi, gözlerinikısarak. Yaser hala gördüğüne ve duyduğuna inanamıyordu. Bu kadın hastanedeYaser'e ve Doğan'a yardım eden doktordu. Doğan, "Bu kadar oyun yeter. Sedyedekiadamdan uzaklaş ve teslim ol" dedi.
Sayra, hafif bir tebessüm ile "Aa- Neyaptığımı açıklamayarak kabalık ettim. İlk önce size hastamızı takdim edeyim.KAİRA BAŞAR! Hani alkış?"
Doğan silahını sıkıca kavrayarak "Seni ruh hastası kadın, teslim olmazsan senivuracağız"
Sayra'nın yüzünde ki tebessümün yerini soğuk bir duvar almıştı sanki. Ardındanhafiften öksürerek boğazını temizledi ve "Kaldığımız yerden devam edeyim. Şu an ki araştırmam insan beyninin ne kadarvoltaja dayanacağı ve bu voltajlara nasıl tepki göstereceğidir"
Doğan bağırarak "Uzaklaş oradan!"
Sayra, elinde bulunan üzerinde birkaç tane düğmesi olan siyah kumandayıgöstererek "Aa. Hayır olmaz. Bu kumandayı görüyorsunuz değil mi? Kaira şu andacihaza bağlı durumda ve şaşırtıcı ki şu ana kadar iyi dayandı. Tahminime göre24 volt daha artırırsam, sonuca ulaşmış olacağız"
Yaser yere bakarak "Olamaz, sen!" dedi, titrek bir ses ile. O sırada aklındahastanedeki karşılaşmaları gözünün önünden geçiyordu. Kendine inanamıyordu, 'Nasıl,nasıl, nasıl! Nasıl gözümden kaçar. Yalan söylediğini biliyordum' diye aklındandefalarca geçiriyordu.
Sayra, "Üzülme bu kadar Yaser. Gözümde hala yakışıklı ve zeki birisisin, amakozlarını bu kadar belli etmesen. Küçük detaylarım seni çok etkilemiş olmalı"
Yaser'in gözleri tamamen açılmıştı, dışından "Detaylar" dedi.
Sayra, "Evet canım detaylar, senin küçük sevgilinin kayıtlarından boy, kilo,saçları ve göz rengini bulmak biraz zor oldu ama değdi bence. Duygular,duygular... İşte büyük bir zayıflık"
Yaser burnundan seri bir şekilde nefes alarak silahını Sayra'ya doğrulttu.
Sayra elindeki kumandayı kaldırarak "Eğer ki bir şey yapmaya kalkarsanız buadamın beynini kızartırım" dedi. Doğan silahını yavaş bir şekilde aşağıyaindirirken Yaser'e baktı. Yaser'in göz bebekleri büyümüştü ve eli titriyordu. Fakatsilahını indirmiyordu. Sayra ile bir süre bakıştıktan sonra Yaser silahınıyavaş bir şekilde indirdi.     

Kara Bulut(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin