Düşüncelere o kadar dalmıştı ki arkasından gelen hasta bakıcıyı fark etmeden çarptı. Küçük afallamadan sonra hasta bakıcıya dönerek '' özür dilerim'' dedi. Hasta bakıcı sadece kafasını yere eğerek önünde ki temizlik aracını ittirmeye devam etti. Hasta bakıcının arkasından bakarken telefonun sesiyle dikkati dağıldı. Arayanın Doğan olduğunu görünce telefonu açarak ''neredesiniz?'' dedi. Doğan ''254 numaralı odadayız. Sen nerede-'' diyemeden Yaser telefonu kapatarak 254 numaralı odaya doğru ilerledi. Odaya vardığında Can, yatakta sağ ayağı yukarı asılmış bir şekilde yatıyordu. Doğan oturduğu sandalyeden kalkarak ''senin bu telefonları yüzüme kapatmandan bıktım usandım artık'' derken Yaser'in yüzünde ki şaşkınlığı fark etti. Yaser yatağın yanında ki sehpanın üzerinde bulunan sürahiden bir bardak su doldurarak duvarın bitişiğinde ki açık krem rengi sandalyeye oturdu. Can da Yaser'in yüzünde ki ifadeyi fark etmiş olmalı ki '' bir sıkıntı mı var?'' diye sordu. Yaser elinde ki sudan bir yudum daha alarak '' sıkıntı mı? Benim bir sıkıntım yok. Sen nasılsın?'' dedi, hızlı bir şekilde.
''Doktor kırığın kısa sürede iyileşmesi için uzun süre istirahat etmemi söyledi'' dedi Can Yaser'e bakarak.
''Buralara benim kadar hakim değilsin. Sokakları daha çok tanıman lazım. Bu arada katili sevk ettik'' diyerek Doğan'a baktı.
''Yüzünde ki pişmanlık ve hüzün uzaktan bile hissediliyordu'' dedi Doğan.
''Pişmanlığı ve hüznü cinayet işlediğinden değildi'' dedi Yaser, bardağı masaya bırakarak.
Can kafasını yastıktan hafifçe kaldırarak '' peki neden?'' diye sordu.
''Sağ yanağının geriye seri bir şekilde çekilmesi ve yumruğunu sıkıca sıkması üzüldüğü anlamına gelmez. Bu mikro ve makro ifadeler pişmanlıktır ama cinayet işlediğinden değil yakalandığından. Adamın akli dengesinin yerinde olduğundan şüpheliyim. Lavaboya gitmem gerekiyor '' diyerek oturduğu sandalyeden hızlı bir şekilde kalktı. Koridora çıkar çıkmaz seri adımlarla 154 numaralı odaya doğru yöneldi. Köşeyi döndüğünde 154 numaralı odadan çıkan doktoru fark etti. Saçları geriye doğru taranmış, eli cebinde bir şekilde Yaser'e doğru ilerlemekteydi. Gözü hemşirelerde olan doktor Yaser'i fark etmediğinden Yaser doktorun kolundan yakaladı. Doktor bir hışımla '' ne yapıyorsun?'' diyerek kolunu geri çekti.
Yaser bir tebessüm ile ''beni fark etmen için bunu yapmam gerekiyordu'' dedi.
'' Ne istiyorsun?'' dedi doktor Yaser'e.
'' Odasından çıktığınız hastanın ölüm nedeni''
''Sen kim oluyorsun? Yakını falan mısın?''
'' Hayır, ben cinayet masasından dedektif Yaser ''
''Ne cinayeti!''dedi doktor sert bir tavır ile.
Yaser eli ile çenesini kaşıyarak ''hastanın dosyasına bakabilir miyim?'' diye sordu.
''Hayır, böyle bir yetkiniz yok. Tabi isterseniz bir izin alıp gelirseniz gösterebiliriz'' dedi, burnunu yukarı çekerek.
Yaser doktora hafiften yaklaşarak '' teninizin esmerliğinden kısa bir süre önce tatile gittiğinizi varsayıyorum. Yüzük parmağınızda ki koyuluk, nişan yüzüğünüzü tatil boyunca takmadığınızı gösteriyor. Evli olmanıza rağmen hastanede ki hemşirelerle fazlasıyla içli dışlısınız. Selam verdiğiniz hemşirenin güzel olduğunu bende düşünüyorum fakat onun teninde ki esmerlik sizin ki kadar gözüme takıldı. Sizin ona bakıp içten gülmeniz çapkınlığınızı, onun ise gülüp kafasını yere doğru hafif eğmesi aranızda bir şey yaşandığını gösteriyor'' dedi Yaser.
Doktor tek kaşını kaldırarak '' güzel bir hikaye'' dedi.
''İstersen kamera kayıtları, banka hesabı ve izin günleri gibi şeylerle gerçeğe çevirebilirim'' dedikten sonra telsizini çıkardı.
Doktorun göz bebekleri korkudan iyice küçülmüştü. Yaser'i kenara çekerek ''tamam haklısın. Dosyaları hemşire ile sana göndereceğim. Bundan kimseye bahsetme'' diyerek Yaser'den cevap bekliyordu.
Yaser kollarını bağlayarak '' tamam, sen dosyaları gönder'' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Bulut(Tamamlandı)
Mystery / Thrillerİzmir'in o eşsiz karanlık güzelliği ile beraber suçların arasına dalmak, dedektif Yaser ile cinayetleri beraber çözeceksiniz "Bana yukarıdan bakarsanız aptalın tekini görürsünüz. Bana aşağıdan bakarsanız tanrıyı görürsünüz. Bana tam karşıdan b...