-8.BÖLÜM-

1.3K 94 8
                                    

Aslında onun benimle evlenmek istediğini biliyordum. Buna şaşırmadım ama bana evlenme teklifi etmesi. Bana bir teklif sunması. Ne bileyim bunca olanlardan sonra, birbirimizi yedik, o bana tokat attı ben ona tokat attım, birden fazla kötü söz söyledik birbirimize.

Ama şimdi centilmenlik edip bana evlenme teklifi ediyordu. Gerçi o yaslı adamla evlenmektense onunla evlenirdim ya

Hayatımda hiç sevgilim olmamıştı. Hiç çıkma teklifi anlamıştım. Hiç kimse elimi tutmamıştı. Zaten gerekte duymamıştım. Miraç zaten yanıma hiç erkek yaklaştırmazdı lisedeyken. Hep onunla beraber takılırdım. O zamanlar tabi biz üç kişiyiz. Miraç, Mert ve ben. Herkes bizi kardeş olarak biliyor ve kimse bana yaklaşmıyordu.

Miraç liseden benden iki yıl önce mezun olmuştu. Barda çalışmaya başladı. Bulut barın ortağı olduğu için bazen para ihtiyacı olduğunda veriyordu. İşte Bulut bizim eve gelmeye başladı. Kardeş olduk.

Cenk bara gelip gidiyormuş. Bir gün Miraç yolda giderken Cenk'in çok sarhoş olduğunu gorunce onu eve getirdi. Hastaydı da, ateşi vardı. Sonra onunla da kardeş olmuştuk.

İşte kardeşlerim çok olunca sevgiliye hiç ihtiyaç duymamıştım. Onlar bana yeri gelince anne, baba, abi, kardeş, herşey oluyordu.

Hiç çıkma teklifi bile almadan şimdi evlenme teklifi almıştım. Hayat ne kadar değişikti değil mi?

Şimdi ön koltukta oturmuş, yolu izliyordum. Yan tarafta araba suren Alpere hiç bakmıyordum. Sorduğu sorunun üzerine bir sure cevap vermeyince bana kızmış ve en sonunda biraz dusunmemi söylemişti.

"Çok az kaldı, ben sizi benim eve bırakayım" dedi Cenk. "Alper ben şimdilik bu arabayı alsam, benimki peder de yarın alırım" başını sallayıp, onu onayladığını hissettim.

Bakışlarımı dışarıya çevirdim. Karanlıkta camdan kendimi görebiliyordum. Tabiki arkamdan ara ara beni izleyen Alperi de. Mart ayında olmamıza rağmen hava soğuktu.

Bana Kızdığını biliyorum. Ama bende haklıyım sonuçta değil mi? Ben hayatımda hiç aşık olmadım. Birine karşı sevgi beslemedim. Hem onu yeni tanımaya başladım. Sadece bir töre olayı yüzünden kendimi ona esir edemem ya.

-

Cenk bizi evine bıraktı ve Miraçla beraber gittiler.

Salona kendimi zar zor attım ve bacakları mı uzattım. Yok harbiden araba yolculuğu bana gore değildi. Ayaklarım ne biçim ağrıyordu be! Alper karışımdaki koltuğa oturdu. Bana bakıyordu ama ben ona bakmamaya çalışıyordum. Bana kızmaya hakkı yok ki.

Bir sure öyle durduktan sonra ayağa kalktım ve mutfağa ilerledim. İçecek birşeyler aramaya başladım. Buz dolabı tabiki içki deposu gibiydi. Ah Cenk insan şuraya bir şişe kola da koyar dimi ama!

"Ne arıyorsun?" bakışlarımı ona çevirmeden "içecek bir şeyler" diye mırıldandım. Arkamdan yaklaştı ve buz dolabından bira çıkardı. "Oo Cenk burayı doldurmuş" diyerek kıkırdadı ve biranın kapağını açtı. Ben ise öylece bakakalmıştım.

"İstersen bir yudum al" dedi şişeyi bana uzatarak ve kaslarını çattı "ama sadece benim yanımda"

Basımı olumsuz anlamda salladım "ben içki içmem "

Umursamazca omuz silkti ve şişeyi fondip yaptı. Ben ise pur dikkat onu izliyordum. Kasları oldukça belirgindi. Üzerine giydiği siyah kazak onu biraz daha esmer göstermişti. Hadi ama Alper sarışın, kafam bir milyon kusuruma bakmayın.

Önleri uzun olan saçları dağılmıştı. Yorgun olduğu oldukça belliydi.

"Beni incelemen bittiyse uyuyalım" diyerek odaya ilerledi. Rezil olmuştum!

Kalp Kırıkları (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin