🔫 SG-03 ASİSTAN? 🔫

13.3K 879 174
                                    

Bazen olmayacak zamanlarda, olmayacak insanlarla karşılaşırız ve hayata dair yaptığımız bütün planlar değişir. İstemediğimiz o insanlar hayatımızda öyle bir rol alır ki yapmaya çalıştığımız bütün planları alt üst ederler. Şuan o durumlarından birindeydi Ayça. Ali onu tanıdığı için

'Sakın saçma sapan bir sey yapma Ayça!'diye uyardı.

"Sen?" Ali'yi takmayıp bu olayla ilgilenmeliydi. Gorevi asla onun susturamazdı. Görevi tehlikeye atmadan saman altından su yürütebilirdi. İstifini bozmadı ve tek kaşını kaldırıp kendinden emin bir şekilde

"Evet, ben! "Dedi. Ali ve çaylak şaşkınca Ayça'nın üzerinde olan kameradan olayları izlerken, Araf'ta öfkeden gözü seğirmeye başlamıştı ve sert çıkan sesi ile

"Demek öküz ha?" Dediğinde sınıfta uğultu yükselmiş ve olayın ne olacabileceği hakkında konuşmaya başlamışlardı. Ayça içinden 'kendini bilmen cok iyi ' deyip kolunu dürten Mert'e baktı. Eliyle olayı bitirmesini işaret etmişti ama Ayça'nın durmaya niyeti yoktu. Ali'de onu durdurmak için

'Lütfen Ayca, özür dile bitsin bu olay, görevi tehli...' demeye yeltendi ama kimseye göstermeden kulağındaki dinleyiciyi kapattı ve Ali ile olan bütün iletişimini kopardı.

"Evet öküz " deyip alayla karışık bir gülümseme gönderdi. Ali ne kadar konuşsada artık Ayça'nın onu duymadığını iyi biliyordu ve sinirle ekrandan sadece görüntüye bakıyordu.

"İnkar etmiyorsun yani?" Ayça, Araf'ın zekasında bir sorun olduğunu düşünerek ifadesizce

"Evet, niye inkar edim ki, inkar etsem bile sizin öküz olduğunuz değişecek mi?" sınıftan 'o' lamalarla karışık şaşkın nidalar yükselirken. Ali minibüste bir sağa bir sola volta atıyordu. Ve Mert kafasını olumsuzca sallıyordu. Onları umursamayıp Araf'a döndü.

"Ben öküzüm yani?"Bu adamı hic sevmemişti. Bıkmış bir ifade ekledi yüzüne ve

"Evet dedim ya, sizde ne kadar kıt zekalı çıktınız." Yine 'o' lamalar yükseldi sınıftan. Araf daha çok sinirlemişti. Elini masasına vurarak

"Ya senin gibi aptallara ne demeli? " her cümlelerinin ardında sınıftan sasırma nidaları yükseliyordu. Ali son secenek olan telefonu eline aldı ve mesaj yazmaya başladı. O sırada da Ayça hic boş durmayıp

"Aptallık göreceli bir kavramdır hocam, herkesin görüşüne saygı duyarım ama sizin söylemenizle aptal olunmuyor, bunu da bilin istedim!" Ukala bir gülüş gönderdi. O sırada elinde titreşimde olan telefonu bildiri geldiginde hızlıca okumaya başladı.

'Bu saçma şeyi bitirmezsen İbrahim amirle konuşacağım!' Diye mesaj atmıştı Ali. Bu kadar ileri gider miydi. Bu gorev icin gidebilirdi. Ayça susmaya hazırlanırken, Araf cümleleri hazmedemeyerek sinirlendi ve bağırarak kapıyı işaret edip

"Derhal müdürün odasına " dedi. Ayça kafası sağa sola dönderip çıtlatarak yerimden çıktı ve

"Peki gidiyorum " dedi. Önce Ayça sonrada Araf sınıftan çıkıp müdürün odasına doğru yol aldılar. Ikisi de kibirini bırakmıyor, birbirlerine düşmanca bakıyorlardı. Müdürün odasının önüne geldiklerinde Araf kapıyı tıklatarak içerden komut gelmesini bekledi ve 'gel' komutu gelince sıra ile içeri girdiler. Ayça müdürün tam karşısında dikilirken, müdür şaşkınca karşısındaki ikiliye bakıyordu. Araf müdürün konuşmasına fırsat vermeden konuya girdi direk.

"Okuldan atılmasını istiyorum, bana saygısızlık yaptı. " müdür eli ayağına dolanmış şekilde Ayça'ya bakarken sakin olmaya çalışarak konuşmaya başladı. Bu sırada Ayça, Müdüre sakin olması için gözü ile komut veriyordu. Ali ise çaylakla görevin tehlikeye sokulmaması için dua etmeye başlamışlardı bile.

SADECE GÖREVDEN  #DÜZENLENİYOR  🔫FİNAL🔫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin