🔫SG-40 EH, NEDE OLSA GENİŞ BİR AİLEYİZ 🔫

4.9K 388 72
                                    


Araftan devam:

Gözlerimi açtığım da, hava daha aydınlanmamıştı. Göğsümde bir ağırlık hissedince, biraz kendimi geriye çekip baktım. Ömür gülüşlü kadınımdı. Ben kendimi çektiğim için boşluk hissedip kendine çekip sıkıca sarıldı. Gülümsedim. Benim için çok uğraşıyordu ve bu benim çok hoşuma gidiyordu. Çabalaması o kadar mucizeviydi ki, herkes onun gösterdiği cesareti gösteremezdi. Kendimi az da olsa geri çekip yaşam kaynağım, yüzüne bakmaya başladım. Hiç uyumak istemiyordum. Sonsuza kadar bu şekilde kalabilirdim. Gözlerim yüzünün her tarafında geziniyordu, zaten ezbere bildiğim o yüzünü, tekrar ezberlemek istiyordum. Ömür boyu tekrar tekrar keşfetmek istiyordum o yüzünü, güzel, canlı olan o kahveleri kapalı olsa da, o müthiş kokusu ile idare ediyordum.

Düşünüyordum da, bu ömür gülüşlü kadını hak edecek ne yaptım ben? Ama hiçbir şey bulamıyordum. Beni böyle sevmeye meyilli bir kadın, hergün gün doğumun da ve gün batımında ona sevdiğimi söylemek istetiyordu. Onunla bir ömür geçirmek, çoluk çoçuğa karışmak istiyordum. Tıpkı ona benzeyen bir kızım olsun. Hatta bütün çocuklarımız ona benzesin istiyordum.

Ayça kapırdamaya başladığın da, uyandığını anlayıp bozmadım kendimi, çoktan sabah olmuştu, ben sadece bir kaç saniye geçti sanmıştım. Yavaşça gözlerini açıp etrafa bakındı. Sonra beni görünce gerilerek olduğu yere baktı. Bir ayağı benim üzerimde ve sıkıca sarılmış bir şekildeydi. Hızla kendine çekecekken durdurup

"Kal böyle" dedim. Gergin bir şekilde dediğimi yaptı, sonra gözlerime baktı.

"Gözlerine ne oldu böyle? Kıpkırmızı olmuş. Gece iyi uyamadın mı? Ben mi rahatsız ettim yoksa?" Şakaya alarak

"Evet, gece bir kalktım. Yanımda biri, halbuki bana başka odada yatacağım demiştin. Hasretime dayanamayıp bu kadar çabuk geleceğini bilmiyordum Sapık karıcığım" yüzü yine kıpkırmızı kesilirken kahkaha atmak istiyordum ama biraz daha sürdürmeliydim.

"Ben şey, tam yatacakken gözümün önüne, o dvd'nin üzerindeki yaratıklar geldi ve birde tıkırtı duyunca korktum sana seslendim ama bir türlü uyanmadın. Bende yanına yattım." Tekrar bir takırtı gelince hızla bana yapıştı. Baktım, ağaç cama değiyor.

"Ah, benim korkak karıcığım, kaldır kafanı ve ses eden şeye bak." Usulca kafasını kaldırdı ve benim gösterdiğim yere baktı sonra utanmış bir şekilde bana baktı.

"Utanma biliyorum. Senin o tür şeylerden korktuğunu, ilk gördüğünde de böyle olmuştun. Bütün gece başında beklemiştim." Tebessüm etti.

"Peki, ben rahatsız etmediysem. Niye uyuyamadın?" Aklıma bir şarkı gelince onu mırıldandım.

"Seni gördüğüm zaman dilim neden tutulur?
Seni gördüğüm zaman güller elimde kurur.
Seni gördüğüm zaman hayat sanki son bulur,
Gözlerine bakınca dünyalar benim olur.

Susma gönlüm sen söyle,
Haydi gönlüm sen söyle.
Aşkımı sevgiliye, derdimi sevgiliye,

Haydi söyle onu nasıl sevdiğimi,
Haydi söyle rüyalarda gördüğümü.
Haydi söyle uykusuz gecelerini,
Haydi söyle

Seni gördüğüm zaman beni bir ateş sarar.
Seni gördüğüm zaman yanar yüreğim yanar.
Seni gördüğüm zaman canlanır tüm anılar.
Seni gördüğüm zaman durur bütün zamanlar.

Gece yarısı, birden kalktım ve seni yanımda görünce şaşırdım ama bu manzarayı seyretmek için bana büyük fırsat sunmuştun. Bunu kaçıramazdım. Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama bana sadece bir kaç saniye gibi geldi. Seninleyken bana hiç zaman yetmiyor karıcığım." Şaşırmış, utanmış ve mutlu olmuştu. Kollarını çekip

SADECE GÖREVDEN  #DÜZENLENİYOR  🔫FİNAL🔫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin