Banyo da rutin işlerimi halledip okul formasını giydim. Bugün haftanın başıydı. Umarım fazla uzun sürmezdi ve emniyete geri dönerdim. Kapıya yöneldiğim de geri dönüp aynanın önüne oturdum bugün biraz değişik olmak istiyordum. Maşayı prize takıp ısınmasını bekledim. Isınınca saçlarımı hafif dalga verdim, çok güzel olmuştu. Odadan çıkıp mutfağa geçmeye hazırlanırken kapı çaldı. Kapının yanına gidip
"Kim o " dedim delikten bakarken
"Benim Ali" hemen kapıyı açtım.
"Günaydın " dedim gülümseyerek, elindeki poşetleri kaldırıp
"Sana da günaydın, kahvaltı ettin mi?" Diye şüphe ile sordu.
"Ya kaynanan seni çok sevecek ya da mümecim falan olmalısın. Geç içeri şimdi hazırlayacağım." Oh mis gibi poğaça almış, kokuları bütün evi sarmıştı. Mutfağa geçerek hemen çayı koydum. Dolaptan da kahvaltılıkları çıkardım. Çayda demlediğimde, hemen iki bardak doldurdum ve masaya yerleştirdim.
"Cumartesi neredeydin?" Yediğim poğaça boğazımda kalırken
"Ne?"dedim şaşkınca
"Çok kolay bir soru sordum Ayça, Cumartesi günü neredeydin. Seni bekledim bekledim gelmedin. Bak sen benim küçük kız kardeşimsin, benim için çok değerlisin. Yani yanlış bir şey yaptıysan...." hemen lafını bölüp
"Ne yanlışı Ali, eve geldim ama çok geçti, hem gelmesem nasıl bir yanlış yapabilirim?" Tamam ona daha yeni tanıştığım bir adamın evinde uyuya kaldım diyemezdim ama asla da yanlış yapacak biri değildim.
"Bak sen benim canımsın, dışarıda bir sürü it var. Tamam sen polis olabilirsin ama bir kadınsın sonuçta erkeklerle eşit değilsin maalesef, sana eğer bir şey olursa...." gülümsedim benim canım ağabeyim, yerimden kalkıp Ali'ye sarıldım.
"Oy yerler seni ağabeyim benim, beni de düşünürmüş. Tamam bir daha senin haberin olmadan bir şey yapmam oldu mu?" Kafasını salladı.
"Pazar günü neredeydin?"gözlerimi devirdim ve hızla Ali'den ayrıldım.
"Sanane Ali, neredeysem nerdeydim. Bu fazla oluyor ama bana güvenmiyor musun?" Kaşlarını havalandırıp
"Tamam tamam" deyip fazla üstelemedi.
beş dakika sonra binadan çıkıp servise beklemeye başladık. Bir kaç dakika sonra servis gelmişti, binip bir yere oturdum. Yine Ali el sallayıp servis gidene kadar orada beklemişti. Araba hareket ederken Nur yanıma gelip oturmuştu.
"Günaydın canım " dedi her zaman ki neşesi ile
"Günaydın, pazartesi sabahı sebepsiz yere mutlu olan kız, kızım bu kadar mutlu olunacak ne var, okula gidiyorsun " dedim merakla
"Mert'i göreceğim, iki gündür göremiyorum " şimdi anlaşılmıştı, muzipçe sırıtıp
"Mert'ini de özlemiş " elini kaldırıp koluma vurdu.
"Kızım söylediğime pişman etme ya!! " deyip sinirle bana baktı.
"Tamam ya, bir şey demedik. " deyip sustum bayağı ağırmış eli, kafamı cama yasladım. Gözlerim kapanmaya başlamıştı. Gözlerimi dinlendirmek için kapatmıştım ama uyuya kalmıştım. Okula geldiğimizde Nur beni uyandırmıştı birlikte servisten inip sınıfa çıkmaya başladım, günüm ne güzel başladı, Araf hocaya yakalanmadan sınıfa çıkabildim yaşasın!!!
Yerime geçip oturdum, benden sonra Mert gelmişti. Oh be Araf'a yakalanmamıştım.
"Günaydın " dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE GÖREVDEN #DÜZENLENİYOR 🔫FİNAL🔫
AçãoDÜZENLENECEK 4.bölüme kadar düzenlendi. 5.bölüme geçtiğinde bağımsız gelebilir Aksiyon #1. 17.04.2017 Mizah #34. 19.12.2017 Unutmak etiketi ile 1. 24.05.2018 Cadı ve canavarın hikayesi: Karanlıkta yaşayan biri için Aydınlık ne kadar yakın olabilir...