🔫 SG-06 GRUP 🔫

10.8K 686 38
                                    

AYÇA DAN DEVAM :

Bahçeye çıkıp bir banka oturarak eskilere daldım. Geçmiş bir kara delik gibiydi. Seni devamlı içine çekip istemediğin anılara götürüyordu. Şimdi geçmişe gidip Pars'a aşık olduğumu söylemek için nelerimi vermezdim ama zaman elimizi kolumuzu bağlayan bir şeydi. Hem bende bunu yapacak ne cesaret vardı, ne de gücüm vardı. Zaten geçmişe gidip Pars'a sevdiğimi söylesem de, bir şeyin değişiceğini sanmıyordum.

"Ne yapıyorsun sen burada?" Ah bu adamla uğraşamayacaktım şimdi, ağzımı açıp arkamı dönünce gördüğüm kişi ile şaşırmıştım.

"Siz miydiniz? Neden böyle bir şey yaptınız?" Kaşlarım çatık Ege hocaya baktım. Gülen yüzü bozulup

"Şey, beni seni Üzgün görünce biraz güleriz demiştim ama" yanıma otururken

"Bir insanı taklit etmek komik değil bence, böyle şeylere gülmem ben, daha doğrusu çok fazla şeye gülmem" dediğimde elindeki Kahve bardaklarını son anda fark ettim. Tekini bana uzatmıştı.

"İçin yaşlanmış senin, biraz daha gül, çok gençsin, ne demişler bilirsin. Hayat kısa daima gülümse " deyip kocaman gülümsedi. Elindeki kahve bardağıyla bakışırken

"İnsanı büyüten yaş değil, yaşadıklarıdır. İnsan beş yaşında da olgun olabilir, elli yaşında da, ben içimi seviyorum, en azından doğru kararlar alabiliyorum." Elinden kahve bardağını alacakken Ege'nin elinden biri aldı, kafamı sağa tarafa çevirince Araf hoca olduğunu gördüm.

"Ama o senin değil Araf" gözlerimi devirip

"Önemli değil, ben zaten kahvemi içtim. "Elimdeki boş bardakla ilgilenip buradan gitmek için hareketlendim, yerimden kalkmak için yeltenirken diğer yanımada Araf hoca oturdu. Derin bir nefes verip gözlerimi kapatıp açtım. Yerimden kalkamayınca Ege hocaya döndüm. Araf'la konuşmak istemiyordum.

"Hocam, hiç oyunculuk düşündünüz mü?" Dedim Ege söze girecekken Araf onun yerine cevap vermişti.

"İki yüzlü olduğunu demek sana da göstermiş " dedi. Bu adam neden herkesle kavga ediyordu. İnsan gibi konuşamıyordu.

15.03.1998 ARAFTAN :

"Ege, Ayaf'ın takliydini yapçana lüytfen " dedi Duru

"Tamam yapıyorum." Diyerek benim gibi durup

"Duru ben sana demedim mi Arda ile oynamayacaksın ha ?" Dedi beni taklit ederek

"Hiçte bile, ben öyle konuşmuyorum." Deyip elimlerimi önümde bağladım.

"Ya Ayaf, hiçte biye, çen böyle konuşuyoysun haha haha " dedi Duru, onun gülümsemesi ile bende gülümsedim.

"Tamam tamam, benziyor haha haha "

Şimdiki zaman AYÇADAN:

"Bence iki yüzlülük, sana gülüp arkadan bıçaklayandır. Ege hoca bakılınca bile iyi biri olduğu anlaşılıyor. İki yüzlü olsaydı eğer, öğrencilerle bu kadar ilgilenmezdi. Size de tavsiye ederim, belki bir öğrencinin gözde öğretmeni olursunuz!!" İğneleyici tonumu algılamış ve zırhlarını kuşanmıştı.

"Sende dik kafalı olmayabilirsin, belki bir öğretmenin gözde öğrencisi olursun." Yerimden kalkıp

"Öyle şeylere pek niyetim yok. Seveceklerse beni, olduğum gibi sevsinler. Yalakalık yaparak gözde olmam ben, bu arada biraz önce Büşra okula giriş yaptı ve sizi arıyordu, bence gidip bir bakın SEVGİLİNİZE "diye son kelimeye baskı yaptım. Sinirle kalkıp giderken yamuk bir gülüş kondurdum dudaklarıma

SADECE GÖREVDEN  #DÜZENLENİYOR  🔫FİNAL🔫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin