Günler geçsin, aylar geçsin, yıllar geçsin, bundan 3 sene 5 sene sonra nerede olursan ol, kiminle birlikte olursan ol ben yine senin olacağım. Seni hayallerimde yaşatmaya devam edeceğim.
İki ayrı nefes, iki ayrı beden ve iki ayrı kalp. Birisi senin için çarpan masum kalbim, birisi kimin için çarptığını bilmediğim o güzel kalbin.
Artık az korkup çok umut etmeye karar verdim. sevdikçe daha çok sevmeye karar verdim. Karamsar yanımı bir yana bırakmaya karar verdim. Günü kucaklamaya karar verdim. Daha pozitif bir insan olmaya karar verdim. Ne kadar doğrudur bilmiyorum ama etrafında pozitif ve güler yüzlü insanlar varsa ister istemez mutlu olurmuşsun. Çok çok mutluluk depolayıp yanına geleceğim. Eskisi gibi gülümse diye. Tekrar o şebek haline dön diye.
Geri dönüş yok artık. Ya sen. Hep sen.
Kendi alanımla ilgili anlatmak istiyorum bir de seni nasıl sevdiğimi.
Hissedemediğin damara girersin de kan gelir ya, sorumlu hemşirenin açamadığı damar yolunu sen açarsın ya, takipler alınırken hasta odasına girersin de oda boş olur ya, RIF denen o ampulü kırarken üzerine sıçramaz ya, hani tüm stajyerlerin uğraşıp da kıramadığı o ampul şişesini eline alır almaz kırarsın ya, işte ben seni gördüğüm zaman o kadar çok mutlu oluyorum. İşte ben seni o kadar çok seviyorum.
''Kalp hep sinüs ritminde marifet taşikardiye çevirebilmekte'' demişler. Taşikardilerimin en güzel sebebisin.
Şimdi sen yoksun ya dicloron ile muscoril birleşmez...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Aşığın Günlüğünden
RomanceBir aşığın kaleminden... Sevdiğim yine seni düşünüyor yine yazıyorum. Ben bu yazıları yazarken içimdeki bütün hisleri beynimin her nöronunda yer edinmiş güzel yüzüne ve yüreğime bir kağıt kesiği yarası gibi saplanan gülüşüne adıyorum. Gönül bahçemi...