Sanki çölün ortasındayım, gece çok tuzlu yemişim de susuz kalmışım sabah güneşinin alnında gibiyim sen ise benden kilometrelerce uzakta kaktüsün içindeki bir su.
İşte sana bu kadar ihtiyacım var. Ne yaklaşabiliyorum ne de dokunabiliyorum. Öyle uzaktan uzağa umut ederek bekliyorum.
Bakmak ve görmek aynı şey değildir ya hani işte sen bana bakıyorsun da beni görmüyorsun ya kendimi kapana kısılmış kadar çaresiz hissediyorum.
23.02.2016
Sanırım sayende kanser olmam yakındır. Sırf sen aşağıda olursun diye her tenefüs bir umut iniyorum sigara içmeye. Çoğunda görüyorum seni kabul ama bugün öyle uzun uzun bakamadım sana. Yemek yiyordun. O an ne yapacağımı bilemedim birden karşımda görünce. Sonra kafamı dağlara taşlara vurayım dedim. Sen bana iki kere merhaba de ben sana bir kere afiyet olsun diyemeyeyim. Bana da pes doğrusu.
Çok özledim bugün seni ben. Sonra istemsiz düşüncelere kapıldım gene. Sadece 1 gün görmedim ve içimde ne rüzgarlar esti. Az zamanın kaldı gideceksin biliyorum, biliyorum da sen yokken içimdeki fırtına bana neler yapacak bilemiyorum. Sensizlik nasıl zor. Nasıl kötü. Kalemim yazamıyor sensizliği. Kelimeler yetersiz hasretimin karşısında. İmkansızsa aşk olur demişler ya. Sen imkansızsın. Sen AŞKSIN...SEN BİR SINAVSIN BEN İSE BÜTÜNLEMEYE KALAN ÖĞRENCİ. BENİM Kİ DE ÖYLE BİR ÇARESİZLİK İŞTE.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Aşığın Günlüğünden
RomanceBir aşığın kaleminden... Sevdiğim yine seni düşünüyor yine yazıyorum. Ben bu yazıları yazarken içimdeki bütün hisleri beynimin her nöronunda yer edinmiş güzel yüzüne ve yüreğime bir kağıt kesiği yarası gibi saplanan gülüşüne adıyorum. Gönül bahçemi...