Yavaş yavaş yokluğuna alışmaya başladım. Zaten öğrendim ki kızı çok seviyormuşsun. Yokluğun acıtacak ama her güzel olan şey acı değil midir zaten. Azar azar sindireceğim olmayışını. Güzel olan her şeyin bir sonu olduğu gibi senin de bir sonun vardı ve son yaklaşıyor bize. Sen ve Ben mümkün olamadık. Canın sağ olsun. Ben seni benim olamadığın gecelerde özlemiştim. Yine özlerim. Sayende geceler anlam kazanır oldu saatlere duygular yüklendi.
Çok zorlu yollardan geçtim ama yine de vazgeçmek aklımın kıyısından geçmedi. Senin için kendimle mücadele ettim. Bu zorlu mücadelede çok kırıldım. Umrunda olmadığını gördükçe paramparça oldum ama senden gelmiş olması bastırdı kalbimde ki burukluğu.
Artık utanmadan ağlayabiliyorum. Ağlamanın özgürlük olduğunu biliyorum ve sayende her an özgürüm artık. Hakkını ödeyemem zor durumlarda kurtardın hep. Teşekkür ederim. Şimdi kalbim zor durumda ama sen yoksun. Ne olacak şimdi?
Sigaramı yaktığın gibi, kalbimi istemsiz de olsa paramparça ettiğin gibi doldur şimdi kadehimi. Sen doldur ben içeyim. Canım cayır cayır yanıyor. Gel canımı yaktığın gibi son bir kez sigaramı yak. Hayat vurdu geçti beni. Söndürdüğüm her sigarada meğer umutları da söndürüyormuşum da farkına varamamışım. Ufuk çizgisinde artık hayallerim, uçsuz bucaksız.
Kalbime düşen sancılarım var benim. Buz sancılarım. Soğuk bakışlarını kalbimin sıcaklığıyla eritemedim. Kalbin buz tutmuş ısıtamadı benim yüreğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Aşığın Günlüğünden
RomanceBir aşığın kaleminden... Sevdiğim yine seni düşünüyor yine yazıyorum. Ben bu yazıları yazarken içimdeki bütün hisleri beynimin her nöronunda yer edinmiş güzel yüzüne ve yüreğime bir kağıt kesiği yarası gibi saplanan gülüşüne adıyorum. Gönül bahçemi...