Multimedya/Berzan.
Umut vardı.Umut minik bir kelebek olup Asmin'in kalbine konmuştu.
Kocasının bu sözlerinden sonra gözleri fal taşı gibi açılmıştı.Bu adam ciddi miydi?Ya da sadece susması için böyle bir yol deniyordu.Her şey olabilirdi.
"Ha ama bu sakın sana bir umut vermesin.Bilmiyorum yani ben seni sevmem,sevemem."
"Ben,Berzan ben senin kalbine giremeyeceğimi biliyorum."
Nefesini verdi uzunca."Hatta çocuğun olduğunda beni götür geri evime."
İçinden uzunca lanet okudu adam.Daha yeni susması için saçmaladığı şeyler şimdi başında patlamıştı.Kalktı hızlıca.Kafasının iki yanından tutup "Bak ben seni sevmeyeceğim tamam mı?Olmaz yani.Hem ben karımı seviyorum.Seni nasıl sevebilirim ki?Gözümde çocuğumun annesi olacaksın sadece.Anladın mı?"
Usulca kafasını salladı Asmin.Minik kelebek başka kalplere yol almak için uçup gitmişti Asmin'in kalbinden.Umut bitmişti.
"Za.zaten beni sevmeni istemiyorum ki."Yaşlar yavaş yavaş akıyordu güzel gözlerinden.
Kalktı yataktan hızlıca.Odadan çıkıp aşağı indi.Duyguları karışıktı.Hem sinirli,hem nefret dolu,hem de çaresizdi.Bu kadın bu eve girdiğinden beri onun karısıydı.O ise bunu hiç istemiyordu.Gerçi kendisine bir çocuk verecekti.Bu yönden bakınca öfkesi biraz da olsa diniyordu.
Asmin uyuyakalmış Berzan ise herkes inene kadar oturmuştu.Kızlar inip kahvaltıyı hazırladığında çoktan herkes inmişti.Babasına duyurmamaya çalışarak "Git çağır şunu Dilşan,"demişti sessizce.Ancak hem Dilşan hem de yanında oturan babası duymuştu."Neden o çağırıyor?"Git çağır karını,"dedi hiç istifini bozmadan Mahmut Ağa.
Bakıp yumruklarını sıkmıştı.Aynı sinirle kalkıp çıkmıştı odaya.Karısı hala uyuyordu.Yanına yavaşça yaklaşıp baktı.Gözlerine baktığında biraz da olsa üzülmüştü.Kolunu yavaşça dürtüp "Asmin uyan,"dedi hiç de nazik olmayan bir ses tonuyla.Asmin ise aniden irkilip sıçrayarak uyanmıştı.Gördüğünde şaşırsa da geri hemen kendini toparlayıp hızlıca bakmadan banyoya gitti.O da peşinden gitmişti."O yüzüne de bir şey yap da ağladığını anlamasınlar,"dedi buz gibi sesiyle.
O ise cevap vermeden banyodan çıkıp makyaj masasına oturmuştu bile.Yüzüne çokça fondöten sürüp kalktı.Başının döndüğünden hafif yalpalıyordu.Eşarbını da takıp kocasının çıkmasını beklemeden çıktı odadan.Nefesini verip Berzan da çıktı.
Aşağı indiğinde herkes kahvaltı sofrasına oturmuştu.Bu durumdan fazlasıyla utanmıştı Asmin.Daha yeni gelin olmasına rağmen geç kalkmış,kahvaltıyı hazırlamalarına yardım edememişti.Kafasını eğdi."Ee baba ben hastayım galiba.Müsaadenizle dinlenebilir miyim?"dedi kafası hala eğikken."Keçkamin(Kızım)yemek yemeyecek misin?"dedi sakin sesiyle."Midem bulanıyor baba,"dedi o da.Babasının sözünü ikiletmek istemiyordu ama gerçekten yorgundu ve biraz daha burada kalırsa herkes bir şeyler olduğunu anlayacaktı."Tamam keçamin,git dinlen,"dedi yemeğine dönerken Mahmut Ağa.
Asmin teşekkür etmiş hemen odasına çıkmıştı.Başı felaket derecede ağrıyordu.Hemen hala soğumamış olan yatağına attı kendini.Kıyafetlerinin çıkarıp giymeye üşendiğinden yorganın altında tuhaf tuhaf hareketler yaparak çıkardı kıyafetlerini.Sadece iç çamaşırlarıyla kalmıştı.İyice sarıldı yorgana.Çıplak teninin yorgana değmesini çocukluğundan beri seviyordu.Gülümseyip gözlerini kapattı.Gaddar kocasını düşünmek yerine çocukluğunu düşündü.Annesinin biricik prensesi,babasının en güzel kızı,ağabeyinin göz bebeği olduğu zamanı...
Berzan ise şirkete gitmişti.Akşama kadar işlerle uğraşmış kafasını dağıtmıştı.Şirketten çıktıktan sonra ise arkadaşlarıyla buluşmuş iyice kendine gelmişti.Keyfi yerindeydi.Şimdi eve gidip o iki tane kazulet gibi kadını görünce yine sinirlenecekti.
Asmin ise biraz daha uyumuş,sonrasında yine aşağı inmiş işlere yardım etmişti.Geri kayınvalidesinin ısrarıyla odasına çıkmıştı.Şuan ise başlığa yaslanmış kocasını bekliyordu.Belki de gelmiş ama karısının yanına gitmişti.Emin olmak için camdan bir kez daha baktı Asmin.Hala gelmemişti kocası.Saat gecenin biri olmuştu.Neredeydi bu adam?!
Asmin yeniden yatağa geçip başlığa yaslandığında arabanın sesi duyulmuştu.İşte gelmişti kocası.Kendini biraz daha toparlayıp iyice yorganın altına girdi.Belki de boşuna telaşlanıyordu.Kocası karısının yanına gidebilirdi.Ne de saçma bir cümleydi bu Asmin için'Kocası karısının yanına gidebilirdi.'Zordu.Gerçekten zordu.Nefesini verip bekledi.
Berzan girip su içmiş ve odaya çıkmıştı.Evet.Asmin'in yanına çıkmıştı.Işığı açmadan üstünü değiştirip yatağa girdi.Ama karısının uyanık olduğunun farkındaydı.Asmin yatağa girdiğini hissedince yatıp arkasını döndü hemen.İşte sinirlenmeye başlıyordu yine.
"Ne dedim ben sana?"
Cevap yoktu.Uyumuş numarası yapıyordu güya.
"Cidden sinirleniyorum!!O beynini dağıtmadan dön bana!"
Ne cevap vermişti,ne de dönmüştü.Sertçe omuzlarından tutup çevirdi kendine ve sertçe saçlarını çekti."Bir daha sakın bana karşı gelme,"dedi tıslayarak.Korkmuştu Asmin.Hızlıca kafasını salladı."Anladın değil mi?"dedi yine."Evet.Anladım,"dedi o ise sessizce."Aferin,"deyip saçlarından ellerini çekti.
"Neden bu kadar geciktin?Neredeydin?"diye sorularını sıraladı Asmin.Güldü alayla genç adam.Yaklaştı iyice."Sen neyimsin ki ben sana hesap vereceğim Asmin?"
Selam!Kısa ama etkili bir bölüm olduğunu düşünüyoruz.Umarım beğenirsiniz.Oylamayı ve yorumlamayı unutmayın.Sizi seviyoruz.Keyifli okumalar....
Sude T.&Ayşe T.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA
General FictionZordu hayat.Önümüze ne çıkaracağını bilemiyorduk.Bazen mutluluktan delirip bazen acıyla yoğuruluyorduk. Mutsuz sonların,kavuşmayan hayatların,çok seven insanların şehriydi Mardin.Mutluluk kapısını çalmış insanlar varken hayatları kana bulanmış insan...