MULTİMEDYA/BARAN
SONDAKİ AÇIKLAMA ÖNEMLİ LÜTFEN OKUYUN..
KEYİFLİ OKUMALAR.
İkisinin de gözleri kapıda kaşları çatık bir şekil de cevap bekleyen Baran'a döndü. Dilşan hemen telefonunu kapatmış, yengesine iyice sokulmuştu. Yengesinin arkasından hemen savunmaya geçip "Sen ilk önce bir bayanın odasına nasıl girilir onu öğren", deyiverdi hızlıca. Bu cevap Baran'ı iyice sinirlendirmiş olacak ki odanın tamamen içine girmiş "Soruma cevap ver!" diye bağırmıştı. Asmin hızlıca ayağa kalkıp "Baran bağırma, birileri gelecek şimdi" dedi. "Yenge karışma sen" deyip tekrardan Dilşan'a döndü. "Ne haltlar karıştırıyorsun sen!"Dilşan bağırmasıyla sıçramış, yatakta geri geri gitmeye başlamıştı.
Asmin hızlıca gidip kapıyı kapatmış geri Baran'ın önüne geçmişti. "Kısa bir elbise almış, dışarıda giyeceğim diye kandırdı beni ,bende onun için dedim hemen celallenme". Baran bir Dilşan'a bir Asmin'e bakıp tekrardan Dilşan'a döndü "Nerede giyeceksin lan o elbiseyi o zaman" deyip üzerine yürümeye başlamıştı. Asmin tekrardan önüne geçmiş, "Ya dışarıda giyer mi hiç gün yapıyoruz ya biz milletin kızları güzel güzel giyinip geliyor özenmiş almış o da öyle bir şey olsa senden önce ben izin vermem zaten" başörtüsünü düzeltip kenara çekildiğinde Baran'ın tepkisini ölçmek için dikkatle yüzünü izlemeye başlamıştı. "Yenge bak doğru söylüyorsun demi?" Sinirle Dilşan'a bakıp tekrardan yengesine çevirdi gözlerini. "Ben senin gibi yakışıklı bir ağaya nasıl yalan söylerim , dilim kopar valla" dedi ciddi bir şekilde. İyi tanıyordu Baran'ı yakışıklılığıyla övünen bir çocuktu ayrıca kendisine ağa diye hitap edilmesine de bayılıyordu. Zaten şuan yüz ifadesinden de anlaşılıyordu bu durum.
Sert ve sinirli çehresi gitmiş, yerine hınzırca sırıtan biri gelmişti.Bu kadını bu yüzden çok seviyordu işte çocuk gibiydi insanları nasıl mutlu edeceğini iyi biliyordu. "Sana güveniyorum yenge" dedi gülerek, "Ha ama eğer bir daha böyle bir şey olursa senin tatlı dilin bile kurtaramaz bunu elimden ona göre" Dilşan arkasından onu tekrar ediyordu, Asmin gördüğü görüntüye kıkırdamış, Baran'ın kaşları çatılınca geri hemen ciddileşmişti "Bir daha böyle bir şey olmayacağına emin olabilirsiniz ağam" deyip ellerinin önünde bağladı. Baran yengesinin bu haline gülüp odadan çıkmıştı.
Dilşan hızlıca kalkıp sarıldı yengesine "Sen olmasan ne yapardım yenge çok teşekkür ederim" Gülerek sarıldı o da güzel görümcesine "Bir daha böyle bir şey olursa bana söylüyorsun tamam mı?" Hızlıca kafasını salladı. "Gerçekten çok teşekkür ederim." Asmin bıkkınca nefesini verip çekildi" Ay yeter karnım acıktı benim hadi gidip biraz mantı yiyelim"Dilşan yengesinin bu haline yüksek sesli bir kahkaha atmıştı.Elini beline dolamış ilerlemeye başlamıştı. Odadan çıkmadan önce söylediği şey Asmin'i öyle mutlu etmişti ki.
"Bu eve neşe getirdin be yenge Allah seni başımızdan eksik etmesin"
İki genç kız yemeklerini yemiş ,işe koyulacakken Halise Hanımın zorlamasıyla odasına çıkmıştı Asmin. Odada canı sıkılıyordu ama kayın validesi iş yapmasına izin vermiyordu. Riskli bir gebelik geçirdiğini biliyordu ama dokuz ay da oda da oturamazdı ki. Oflayıp camın önündeki koltuğa oturdu. Odaya çıktığından beri kitap okuyordu ve artık ondanda sıkılmıştı. Yavaşça kalkıp telefonunu aldı.Berzan'ı arayıp kulağına tuttu. Telefonla ararken bile heyecanlanıyordu. Boğazını temizleyip oturduğu yerde dikleşti. Şu halini gören biri kesinlikle onunla dalga geçebilirdi kocasını arıyordu ama sanki yıllardır hiç konuşmamışlar gibi davranıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA
General FictionZordu hayat.Önümüze ne çıkaracağını bilemiyorduk.Bazen mutluluktan delirip bazen acıyla yoğuruluyorduk. Mutsuz sonların,kavuşmayan hayatların,çok seven insanların şehriydi Mardin.Mutluluk kapısını çalmış insanlar varken hayatları kana bulanmış insan...