Odasına giren kadınla neye uğradığını şaşıran Asmin yavaşça geriye çekildi."Ne diyorsun Zişan?"dedi suratına dikkatle bakarken.Bir de ne olduğunu mu soruyordu?Cidden bu aptal kadın Zişan'ı delirtiyordu.Hırsla duvara yaslayıp üzerine yürüdü ve karnını sıktı.Canı çok yanıyordu ama hiçbir şey yapmıyordu,yapamıyordu.
Korkuyordu.Berzan'dan korkuyordu.Karısını sevdiğini biliyordu.Ona zarar verirse kendisinin canını okuyacağını da biliyordu.
Artık karnını iyice sıkıp,çizmeye başladığında ilk damlası düştü gözlerinden."Seni öldürürüm duydun mu?"dedi Zişan ise biraz daha yaklaşıp.
Berzan çıkan ses az da olsa uyanmıştı ve gördükleriyle ağzının iki karış açılması bir olmuştu.Hızla yerinden kalkıp Zişan'ı üzerinden çekti.Asmin'in bileklerinden tutup kendine çekti."Ne yapıyorsun sen?"dedi sinirlice.Bu tepkiyi beklemiyordu Zişan.Kocasının bu kadından nefret ettiğini biliyordu.Şimdi neden böyle bir savunma yapmıştı ki?
"Hemen odana defol!"diye bağırdı.Asmin hala arka tarafta ağlıyordu.Zişan sinirle hırlayıp odadan çıktı.
Hızla arkasından çekilip yatağa oturdu ve sıkı sıkı karnını tuttu.Bir şey yapamamıştı.Kocasının korkusundan çekil bile diyememişti.Lanet okudu kendine.Yapmalıydı.Neden yapmamıştı ki?Sonunda kocası ona kızsa bile kendini savunmalıydı.
Berzan hızla karısının yanına gidip yaşları sildi."İyi misin?Canın acıyor mu?"dedi hızla.Telaşlanmıştı.Yavaşça kafa salladı Asmin.Yanına oturup belinden kendine çekti.Yavaşça kucağına çıkartıp ayaklarını beline dolattı ve tişörtünü sıyırdı.Çıkan tırnak izlerini görünce adeta nevri dönmüştü.Ama bunu o aptal kadına ödetecekti.Yavaşça okşamaya başladı."Neden böm böm bakıyorsun yüzüne?İt çıkar odadan,"deyip çenesine minik bir öpücük kondurdu.Minikti ama Asmin'in kalbini titretecek türdendi.
Burnunu çekip karnını tuttu."Onu çıkarırsam kızarsın diye korktum,"dedi sessizce.Ne kadar çaresizdi.Böyle olmamalıydı.Böyle öğrenmemişti.Bu Asmin,babasının kızı Asmin değildi.Bu adamdan korkmamalıydı.
"Haklı olduğun zaman neden kızayım?"deyip kendine çekti.Yavaşça sarılıp belini okşamaya başladı."Onu seviyorsun ya,zarar verdim diye kızarsın,"dedi yine aynı sessizlikle.Sevdiği adama açık açık 'Sen başkasını seviyorsun,'demişti.Ve bu ağırdı.Canı öyle yanıyordu ki tarif edilemeyecek türdendi.İtiraz etmesini bekledi.'Hayır,ben onu sevmiyorum,'demesini bekledi.Ama gelen cevap ise "Tamam,"olmuştu.
"Tamam,haklı olduğun zaman karşı gelebilirsin.Kızmam.Şimdi inelim güzelce bir akşam yemeği ye.Ben sana ye diyorum sen gitgide zayıflıyorsun,"dedi.Bu kadar ilgi göstermesine çok şaşırmıştı Asmin.Yavaşça kafasını sallayıp rahat kucağından kalktı.Yaşları silip banyoya ilerledi.İşlerini hallettikten sonra odaya girip eşarbını taktı.Berzan'ın"Gidelim hadi,"demesiyle yavaşça ilerleyip odadan çıktı.
Kocasına saygıdan o yürürken arka tarafına geçmişti.Berzan bu hareketine hoşnutça gülümseyip salona girdi.Herkes sofraya oturmuş babalarının gelmelerini bekliyorlardı.Normalde kadın ve erkekler ayrı yerlerde yiyorlardı ama Mahmut Ağa yemek vakitlerinde bir arada olmaya çok önem verdiği için böyle bir karar almıştı.Zaten sadece kendi ailesi vardı.Kardeşleri ya da akranlarıyla aynı evde yaşamıyorlardı.
Annesi oğlunu ve yeni gelinini böyle görünce gülümsedi.İkisinin de sofraya oturmasını dikkatle izledi.Berzan oturmuş Asmin başka bir yere oturacakken kolundan tutup yanına oturtmuştu.Zişan kocasının bu hareketiyle resmen delirmişti.Sinir ve nefret tüm vücudunu kaplamıştı.Ayaklarını hırsla yere vurup beklemeye başladı.
Gelen Mahmut Ağa'yla birlikte herkes ayağa kalkmıştı.Mahmut Ağa'nın oturun demesiyle oturulmuş ve ardından yine Mahmut Ağa'nın izniyle yemeğe başlanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA
General FictionZordu hayat.Önümüze ne çıkaracağını bilemiyorduk.Bazen mutluluktan delirip bazen acıyla yoğuruluyorduk. Mutsuz sonların,kavuşmayan hayatların,çok seven insanların şehriydi Mardin.Mutluluk kapısını çalmış insanlar varken hayatları kana bulanmış insan...