MULTİMEDYA/BERZAN
Kafasını menüden kaldırıp çocuğuna velet diyen adama gözlerini dikti.Kaşlarını çatıp suratını sinirli bir ifadeye sokmaya çalıştı."Çocuğuma velet deme,"dedi kesin bir ifadeyle.Dudakları yalandan bir sinirle bükülmüş fazla öpülesi duruyordu.
Gülüp hiç çekmediği gözlerini karısının yüzü üzerine iyice dikti.İçerideki kimseyi umursayıp yaklaştı."Çocuğumuza velet derim Asmin,"dedi pişkin bir şekilde sırıtarak.Asmin de bu yaptığı harekete gülmüş,geri kolundan hafif iterek yerine oturmasını sağlamıştı."Etraf insan kaynıyor,sen yüzüme eğiliyorsun farkında mısın?"dedi kızaran yanaklarıyla."Evet farkındayım.Karıma yaklaşmam suç mu?"dedi yine aynı sırıtışla.
Berzan bugün o kadar farklıydı ki Asmin inanamıyordu.Sanki Asmin'i deliler gibi sevip,onu hiçbir zaman üzmemiş gibi davranıyordu ve Asmin bundan fazlasıyla mutluydu.Bir tarafı da hüzünlüydü aslında.Sonuçta her güzel şeyin bir sonu vardı.Bunun da olacaktı.O eve gideceklerdi ve kocası yine o kadının yanına gidecekti.Kabul ediyordu.Berzan eşit davranmaya çalışıyordu ama olmuyordu.Ya eşit davranmak istemiyor ya da başaramıyordu.Sürekli bir eşitsizlik vardı ve bu terazide her zaman galip gelen Zişan'dı.
Gülümseyip kafasını eğdi.Kızaran suratına da bir yandan üflemeye çalışıyordu.Berzan ise karısının yüzündeki bu eşsiz görüntünün keyfini çıkarıyordu.Bu kadın çok güzeldi biliyordu.Bir şekilde kendisine çekmeyi başarabiliyordu da.Ama Berzan da ona tutulmaktan korkuyordu.Bu zamana kadar kimseye aşık olmamış ya da kimseyi sevmemişti.Nasıl bir duygu olduğunu bilmiyordu.Ama kardeşlerinden gördüğüne göre çok beter bir şeydi.Bir kere Asmin'i sevse karşılık alamayacaktı.Asmin kendisinden nefret ediyordu.
Gerçek yüzüne buz gibi bir su gibi çarpılınca midesinde ve kalbinde hafif bir sızı hissetti.Neydi bunun sebebi?Neden böyle hissediyordu?Bilmiyordu.Neden böyle hissettiğini bilmiyordu.Korkutuğu şey olmuş muydu yoksa?Hayır.Olamazdı.Kendisini deli gibi seven bir kadın varken kendisinden deli gibi nefret eden birini sevemezdi.Sevmeyecekti de.
"Eee karar verdiniz mi bakalım?"dedi müthiş gülümsemesini sunarak."Valla bilmem ki.Her şey çok güzel görünüyor.Karar veremedim ben,"dedi kafasını elindeki listeden kaldırmadan.Gelen garsonla Berzan cevap vermemiş garsona dönmüştü."Kardeşim sen bize şöyle güzel bir kahvaltı sofrası hazırlat,ne varsa getir."dedi menüleri garsona teslim ederek.Gülümseyip yeniden Asmin'e döndüğünde onun da kendisine gülerek baktığını gördü."Ne bakıyorsun kör aşık gibi,"dedi gülümsemesini genişleterek.
Asmin hızla kafasını iki yana salladı.Gözlerini kaçırıp dışarıya baktı hemen."Ne kör aşığı be,"deyip gözlerini etraftaki insanlara çevirdi.Berzan'a inatla bakmamaya çalışıyordu.Anlamış mıydı yoksa?Yok yok.Anlayamazdı ki.Olamazdı.
"Tamam tamam.Utanma bak hadi,"dedi ukala bir tavırla.Asmin ise sinirli gözlerini çevirdi sevdiği adama."Utanmıyorum zaten,"deyip inatla gözlerine baktı.O maviliklerin arasında kayboluyordu.Neden dedi kendine.Neden beni sevmiyor?Neden benim ona baktığım gibi bakmıyor bana?Neden sürekli kokumu çekmek istemiyor?Neden boynuma gömülüp orada uyumak istemiyor?Neden ben onu deli gibi severken o benden nefret ediyor?
"Hişş Asmin,"dedi Berzan elini gözlerine doğru sallayarak.Sıçrayıp hızla kafasını başka bir tarafa çevirdi.Gözleri dolmuştu."Noldu birden?Dediğim şeyi de duymadın,"dedi.
"Ya dalmışım arada oluyor böyle.Ne demiştin?"dedi gülümseyerek geri Berzan'a dönerken."Madem utanmıyorsun o zaman bu yanaklarındaki pembe şeyler ne?dedim,"dedi yine gülerek.Ne çok gülmüştü bugün böyle.Biliyordu.Bunun da sebebi Asmin'di.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA
General FictionZordu hayat.Önümüze ne çıkaracağını bilemiyorduk.Bazen mutluluktan delirip bazen acıyla yoğuruluyorduk. Mutsuz sonların,kavuşmayan hayatların,çok seven insanların şehriydi Mardin.Mutluluk kapısını çalmış insanlar varken hayatları kana bulanmış insan...