Lütfen okuyun :)
Selamm!Biliyoruz bölüm yine çok geç geldi ama gerçekten çok yoğun bir haftaydı.Yeni yeni toparlayıp yazabildik.Ama güzel bir bölüm olduğuna inanıyoruz.Hatta güzel değil bomba bölüm oldu.Okuyunca anlayacaksınız zaten.Birde en güzel,en göz alıcı yorum yapan kişiye bit sonraki bölümü ithaf edeceğiz.Bol bol yorum ve oy bekliyoruz.Sizleri çok seviyoruz.Keyifli okumalar..
•••
Özür dilemeyi bilmeli insan.Yaptığı hatadan ötürü karşısındakinden özür dileyip,gönlünü almayı bilmeli.Ne kadar kendine yediremese de,kendini kötü de hissettse karşısındaki insanı da düşünmeyi bilmeli insan.
Miran özür dilemişti.Karşısındaki insanı da düşünüp.İçi barışma isteğiyle yanıp tutuşurken,özür dilemeyi de hiç istemiyordu.Çünkü o özrü sevmezdi.Özür dileyeni samimi bulmaz,bir daha onunla konuşmak istemezdi.Ama şuan sevmediği şeyi kendisi yapıyordu.İçindeki garip his ağabeyinin onu affetmeyeceğini söylüyordu ama yine de bir umutla bekliyordu.
Berzan hiç sesini çıkarmamış hatta kafasını önündeki yemekten kaldırmamıştı.Ne birinin yüzüne bakıyor,ne de biriyle konuşuyordu.Sessizce yemeğini yiyor,yaralarının izin verdiği kadar da hareket ediyordu.Şuan ona bir kol mesafesindeki tuzluğa uzanmak bile o kadar zor geliyordu ki.Tüm vücudu sızlıyordu.
Dilşan ağabeyi için tuzluğu uzatıp sessizce yemeğine devam etti.Miran ise sofradan kalkmış,evden de hızla çıkmıştı.Sofrada kimseden çıt çıkmıyordu.Sadece çatal ve kaşıkların sesleri vardı.
Sofrada ilk yemeğini bitiren Berzan yavaşça yerinden kalkıp odasına çıktı.Yatağa yatıp derin bir nefes çektiğinde karısının kokusu burnunu doldurdu.Gülümseyip dibindeki yastığı aldı ve burnuna bastırdı.Bu kadın neden bu kadar harika kokuyordu ki?Kokuyu iyice içine çekip gözlerini kapattı.Kendini başka bir alemdeymiş gibi hissediyordu.Bu koku ona benliğini unutturuyordu.İçmeden sarhoş oluyordu resmen.
Asmin odaya geldiğinde gördüğü görüntü yüzünde hafif bir tebessüm oluşmasını sağlamıştı.Ama geri hemen bu ifadeden kurtulmuş,ciddi bir şekilde yatağa doğru ilerlemişti.Eşarbını çıkarıp yatağa oturduğunda ayaklarını kendine doğru çekti ve ince çoraplarını çıkardı.Berzan onu pür dikkat izliyor,bir saniye bile gözlerini kırpmıyordu.
Çoraplarını çıkardıktan sonra yavaşça eteğini de bacaklarından sıyırdı.Ayağa kalkıp dolabın önüne gittiğinde kocasının derin iç çekişini duydu.Hızla pijamlarını alıp alt tarafını bacağından geçirdi.Üstündeki tişörtü de çıkarıp,pijamasının üstünü de giydi.
Yatağa geçtiğinde kocasından oldukça uzak durmaya çalışıyordu.Canı şuan sımsıkı sarılıp tüm yüzünü öpmek istesede yapmıyordu.Gururu yapmasına engel oluyordu.Gözlerini kapatıp arkasını döndü ve yorgana sarıldı.Sesli bir şekilde nefesini veren Berzan da gözlerini kapattı.Ama duramıyordu.Bu kadın onunla konuşmadan duramıyordu."Asmin bana arkanı dönme,"dedi sessizce.Sesi o kadar çaresiz çıkıyordu ki.
Asmin yine de dönmemiş,yorganı kendine doğru iyice çekmişti.Yatağın hareketlenmesini hissettiğinde kafasını çevirip doğrulmuş olan kocasına baktı.Ardından yataktan çıkmasını izleyip yeniden gözlerini kapattı.Nereye gidiyordu ki bu adam?
Berzan üzerini değiştirip karısına son bir bakış atarak odadan çıktı.Aşağı inip evden çıktığında yavaşça arabasına doğru ilerledi.Arabaya binip anahtarı kontağa takıp çevirdiğinde araba fazla gürültülü olmayan bir sesle çalıştı.Gaza basıp konaktan çıktığında camdan kendisini izleyen karısından habersizdi.
Her zaman her sıkıntısında geldiği yere gelip arabayı park etti.Arabadan inip vücudundaki sızıları daha fazla sızlatmamak için yavaşça ilerledi.Giriş yaptığında yüzüne çarpan sıcak hava ve yoğun rakı kokusunu içine çekti.İçeride çalan hüzünlü parça bozuk olan moralini iyice yerlere vurmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA
General FictionZordu hayat.Önümüze ne çıkaracağını bilemiyorduk.Bazen mutluluktan delirip bazen acıyla yoğuruluyorduk. Mutsuz sonların,kavuşmayan hayatların,çok seven insanların şehriydi Mardin.Mutluluk kapısını çalmış insanlar varken hayatları kana bulanmış insan...