Asmin bu sözü karşısında fazlasıyla şaşırmıştı.Daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştı ki.Şimdi nasıl yapacaktı? Bu adamın dediğini yapmazsa başına gelecekleri az çok biliyordu."Ne?"dedi biraz sesini yükselterek.O ise sırıtıp yeniden "Ayaklarımı yıkayacaksın,"dedi.
Yapacağını biliyordu Asmin.Ama zaman kazanmaya çalışıyordu."Neden ki?"dedi yüzünü çaresiz bir hale sokarak."Cezan işte,"dedi.Sabrı taşmaya başlıyordu.Ofladı Asmin."Yapmasam?"dedi sessizce.Vereceği tepkiden de korkuyordu aslında."Asmin!"
"Tamam,tamam,"deyip kafasını eğdi.Oflayıp yataktan kalktı ve banyoya gitti. Köşede duran kovaya su doldurup sabun döktü ve odaya geri döndü.Sanki kötü bir şeymiş gibi yanakları kızarmıştı.Bu kadın Berzan'ı delirtmeye yemin falan mı etmişti?
Yeniden oflayıp eteğini toplayarak yere oturdu.Baktı Berzan'a."Uzat ayaklarını,"dedi bıkkınlıkla nefesini verip.Berzan hızla uzatmıştı kovanın içine."Uykumdan uyandırdığın için çekiyorsun bunları,"dedi.Kendinden hiç taviz vermiyor,aynı soğukkanlılıkla bakıyordu karısına.Belki de yüzüncü oflamasını gerçekleştirip kocasının ayaklarını ovalamaya başladı.Baktı yeniden Berzan'a.Suratı domatesten farksızdı.Bunu yaparken neden utandığını bilmiyordu ama utanıyordu işte.Berzan ise onun aksine keyifle gülümsüyordu.Rahatlamıştı.
Asmin kocasının ayaklarını iyice ovalayıp yavaşça çekildi."Yeter mi?"dedi sessizce.Berzan kafa sallayıp ayaklarını çekti ve karısının getirdiği havluyla kuruladı.Asmin kovayı alıp banyoya gitmiş,on dakika sonra geri dönmüştü.Üzerini değiştirip yatağa girdi. Biraz yatıp telefonuyla oynayan kocasına döndü."Ben aşağı ineyim,"deyip kalktı."Neden?"dedi oynadığı telefonundan başını kaldırıp."Bir şey derler şimdi,"deyip eşarbını taktı."İyi in."
Aşağı indiğinde Halise Hanım Mahmut Ağa'yla bahçede oturuyordu.Kızlar ise mutfakta yemek hazırlıyordu.Asmin de mutfağa girip yardım etmeye başlamıştı bile.Biraz sonra Berzan da aşağı indi.Annesi ve babasının yanına oturdu.Annesi oğluna bakıp gülümsediğinde o da aynı sıcaklıkla annesine gülümsedi.Şu evde sevdiği ilk kadındı.Sonra kardeşleri geliyordu tabii.Ama o iki kadından da nefret ediyordu.
Babası kenarda sessizce bir bezi silkeleyen gelinine baktı."Asmin.Bize bir kahve yap kızım,"dedi gülümseyerek.Ne kadar da iyi bir adamdı.Sert yüzü ve duruşuna rağmen pamuk şeker gibi kalbi vardı.Geldiğinden beri ne kızlarına ne oğullarına bağırdığını dahi duymamıştı Asmin."Tabii Ağam,"deyip hızla girdi mutfağa.
Kahveyi en güzel şekilde pişirmiş,yanına güzel ikramlarıyla beraber sunmuştu.Dikkatlice götürüyordu.Bir yandan kahvelere bir yandan da yola bakıyordu.Bahçeye çıktığında zaferle gülümsedi.Gidip babasına tuttu.Mahmut Ağa kenardaki köpeğe daldığından gelinine bakmadan almıştı.Ardından babasının yanında oturan kocasına tuttuğunda gülümsedi.O ise kızgın bir şekilde bakıyordu.Kahvesini alıp gözüyle göğsünü işaret etti ve boğazını temizledi.
Kahveyi tutarken tişörtünden birazcık açılmıştı göğsü.Hızlıca kapattı elleriyle tişörtü."İçeri git,"dedi ağzını oynatarak Berzan.Gözlerinde ki siniri herkes görebilirdi.Annesine de tutup hemen içeri girdi.Tepsiyi mutfağa bırakıp hızla odasına çıktı.Korkuyordu.Bakışları o kadar sertti ki..
Kahvesini bitiren Berzan babasından müsaade isteyip kalktı.Bahçeden içeri girer girmez resmen odaya koşarak çıktı.Odanın kapısını sertçe açıp yatakta tırnaklarını kemiren karısına baktı."Ne yapıyorsun sen?!"dedi hızla önüne ilerleyip.Asmin ayağa kalktı."Görmedim,yemin ederim görmedim ben,"dedi.Ses tonu gayet ikna edici tonda çıkmıştı ama tabii ki Berzan ikna olmamıştı."Gör!"diye kükredi.Yerinde sıçrayan Asmin artık dokunsalar ağlayacak kıvama gelmişti."Babam görseydi o ağzını burnunu kırardım senin!"dedi aynı ses tonuyla."Özür dilerim.Ben gerçekten görmedim,"dedi fısıltıyla.Ne kadar da isterdi bu adam karşısında cesaretli olmayı,avazının çıktığı kadar bağırıp suratına kocaman bir tokat geçirmeyi.Ama hepsi hayaldi işte.
"Bir daha öyle bir şey görürsem babam bile alamaz elimden.Duydun mu?!"dedi yumruklarını sıkarken.Asmin ise kafa salladı hızlıca.
Alayla gülüp yaklaştı karısına."Ha sakın seni kıskandığımı falan düşünme,"dedi yüzünü buruşturup."Kıskanılacak bir yanın yok,"dedi kadının kalbinin nasıl parçalandığını düşünmeden."Biliyorum,"dedi sessizce ve dolaba doğru ilerledi.Yeni tişört çıkarıp giydi.Canı acıyordu.Canı,ruhu,kalbi fazlasıyla acıyordu.Ama bu adam acıtmaktan hala bıkmamıştı.
Yatağa oturup sinirle saçlarını karıştırdı."Babam görseydi nolurdu biliyor musun?!"
Her şeyi bu kadar uzatmak zorunda mıydı bu adam?"Görmedi ama,"dedi bıkkınca."Görse de bana kızar,babamın evine gönderirdi,"dedi aynı umursamazlıkla.Alayla güldü."Aferin.Bunları bilmen iyi.Yakında olacak zaten şimdiden bil de alışman kolay olsun,"dedi.Yine ve yine kalbi parçalara ayrılmıştı.Ne zaman onarılacaktı?Ya da en önemlisi kim onaracaktı?
"Senden gerçekten nefret ediyorum!Gerçekten!O kadar iğreniyorum ki bana dokunurken bile bir an önce bitmesi için dua ediyorum!"
Aniden gelen bir cesaretle ilk defa kocasına bağırmıştı.Fakat bu cesaret değildi.Sadece acılarını kusuyordu.Ama söylediği şeyler düpedüz yalandı.Nasıl nefret edebilirdi ki canından çok sevdiği adamdan?
Ayağa kalktı sinirle."Yemin ederim ben de aynı şeyleri hissediyorum.O kadar nefret ediyorum ki senden kelimelerle ifade edemiyorum.Asla sevmeyeceğim.Hayatım boyunca nefret edeceğim senden.Çocuğumun annesi olacağın için kendimden tiksiniyorum,"dedi ve yüzünü buruşturdu."Tüylerim diken diken oluyor seni görünce,"
Acısı bu kadardı.Umutları,hayalleri her şey bu cümleyle bitmişti.Neye tutunacaktı artık?Bebeğine mi?Aşkına?Umutlarına?Yoktu.Her şey bitmişti.Kendinden ölümüne tiksinen bir adamla olan umutları,hayalleri.Ama ne yazık ki aşkı hala içini yakıp kavuruyordu.
"Görme,gelme.Defol git!Çocuğun da olacak.Niye geliyorsun buraya?"dedi ve yaklaştı."Ha bu arada o çocuğun annesi ben olmayacağım.Sen ve senin gibi iğrenç olan karına verip defolu gideceğim!"deyip çekildi.Ağlamamalıydı.Bu iğrenç adamın önünde göz yaşı döküp kendini daha da güçsüz bir hale getirmemeliydi.
Güldü.Ama bu sefer ki alaydan falan değildi.Memnuniyetle gülümsüyordu."Şu an çok mutlu oldum.Çok sağ ol valla.İçim rahatladı,"dedi gülümsemesini bozmadan.İçinde ki fırtınaya rağmen o da gülümsedi."Benim de,"
Gülerek çıktı odadan Berzan.Çıkar çıkmaz yumruklarını sıkmış,geri girip 'Hiçbir yere gitmeyeceksin.Sen bana aitsin!"dememek için kendini zor tutuyordu.
Asmin ise içindeki enkazla baş başa kalmış,muhteşem gözlerinden ilk damlasını salmıştı.
Selam!Başlarda mutlu,sonlara doğru hüzünlenen bir bölüm.Umarım beğenirsiniz.Beğenseniz de beğenmeseniz de lütfen yorumlarınızı esirgemeyin.İyi,kötü her türlü eleştiriye açığız.Yazım hataları,kurguda ki bozukluklar ve buna benzer hatalar varsa lütfen dile getirmekten çekinmeyin.Sizleri seviyoruz..Desteklerinizi bekliyoruz ve her seferinde en güzel şekilde destek verenlere en büyük teşekkürlerimizi sunuyoruz...
Sude T.&Ayşe T.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA
General FictionZordu hayat.Önümüze ne çıkaracağını bilemiyorduk.Bazen mutluluktan delirip bazen acıyla yoğuruluyorduk. Mutsuz sonların,kavuşmayan hayatların,çok seven insanların şehriydi Mardin.Mutluluk kapısını çalmış insanlar varken hayatları kana bulanmış insan...