Genç adam düşüncelerinden sıyrılıp,Boran'a da veda ettikten sonra hızla arabasına ilerledi.Şu an ki pişmanlığını anlatacak tek bir kelime bile yoktu.Düşüncesizliğinden,öfkesinden bir kere daha nefret etti.Arabayı çalıştırıp son hızla eve sürdüğünde kalbindeki sızıyı adlandıramıyordu.Acı,üzüntü,pişmanlık duyguları harmanlanmış gibiydi.
Eve gelip hızlıca eve girdi.Aynı hızla da odasına çıkmıştı.Kapıyı kilitleyip sinirle sandalyesine oturdu.Ellerini yumuşak saçlarından geçirip etrafı inceledi.Her şey gözüne batıyordu.Müzik kutusunun yeri,şirket dosyalarının rengi,kalemlerin boyları.Her şey..
Neredeyse bir yarım saat bu şekilde oturdu.Başını ovuşturup çekmeceden kağıdı çıkardı.Taslak kısmı oluşan resim bile güzeldi.Çok güzeldi.Gülümseyip çizmeye devam etti.Attığı her kalem darbesinde yüzündeki gülümseme daha çok yayılıyordu.
Aradan geçen iki saatin ardından aklına gelen düşünceyle hızla yerinden kalktı.Odadan çıkıp kapıyı kilitledi ve hızla aşağı indi.Bunu o kadının yanına bırakmayacaktı.
Zişan'ın odasına girip kapıyı sertçe kapattı.Zişan yatağından kalkmış,hala kocasının hiç bir şeyden haberdar olmadığını zannediyordu.Gülüp iyice yaklaştı.Berzan o yaklaştıkça sinirlenip,yumruklarını sıkıyordu.Dayanamayıp elini ensesindeki saçlara attı.Sertçe yere doğru çekip üzerine eğildi."Biliyordun demi lan?!Abisi olduğunu biliyordun!"Öyle bir bağırmıştı ki birazdan büyük ihtimalle tüm konak buraya toplanırdı."Ne abisi Berzan?Ne diyorsun?"dedi.Ama o kadar korkuyordu ki.Kocası her şeyi öğrenmişti işte.Ölümü kaçınılmazdı.
bir eli saçlarındayken diğer eliyle sertçe tokadını geçirdi."Bak kadın.Seni öldürürüm duydun mu?!Seni parça pinçik ederim!Adi!Sen nasıl bir insansın lan!O kadın senin yüzünden dayak yedi!Senin yüzünden iftiraya uğradı,"deyip saçlarını bu sefer yukarı doğru çekti.Yüzü kendi yüzüne yaklaştıkça içindeki iğrenme duygusu daha da artıyordu.
Sert darbeleriyle kadını artık tamamen etkisiz hale getirmişti."Şimdi defolup babanın evine gidiyorsun,ben gel demeden de bu eve adımını etmiyorsun,"deyip saçlarını bıraktı ve sertçe yere itti.
Zişan zorla kalkmış hemen üzerini değiştirmişti.Canı çok yanıyordu ve çok korkuyordu.Kim bilir babası ne yapacaktı?Eve gitmeye o kadar korkuyordu ki.Hıçkırıkları arasında çantasını hazırlayıp eşarbını taktı.Aşağı indiğinde kocasının sinirle bişeyler anlattığını duydu.Kimseye gözükmeden arabaya gidip arka tarafa bindi.Berzan da geldiğinde kafasını cama yaslamış ona hiç bakmamıştı.
Berzan da aynı şekilde bakmıyor,hızla arabayı sürüyordu.Bir an önce bu kadından kurtulmak istiyordu.
Evlerinin önüne geldiğinde arabadan inip sertçe kapıyı kapattı.Zişanı beklemeden ilerledi.Zişan da inip peşinden giderken ikisinden de çıt çıkmıyordu.
Konağın avlusuna girip Zişan'ın kolunu yakaladı.Öyle sert tutuyordu ki canı çok yanıyordu.Sessizce inledi."Mehmet Ağa!!"dedi Berzan.Yine fazlasıyla bağırmıştı.Zişan'ın babası oturduğu yerden kalkıp avluya çıkmıştı.Karşısındaki gördüğü görüntüye şaşırsada bir şey demedi.Damadından gelecek sözleri bekliyordu.
"Mehmet Ağa,şu kızına bir ahlak,edep öğret.Yaptığı ahlaksızlıklar,dengesizlikler boyumuzu aştı artık.Bıktım bu kadından.Hakkından en iyi sen gelirsin.Düzelmezse,hala aynı adilikleri yaparsa benim senden alacağım bir kız yok!"deyip geldiği gibi çıktı.Tüm siniri boşalmıştı.Gevşemiş hissediyordu.Şimdi sıra eve gidip Asmin'in gönlünü almaktı.
Bir çiçekçide durup orkidelerden güzel bir demet yaptırdı.Heyecanlıydı.Ve bu heyecanının neden olduğunu bilmiyordu.
Eve geldiğinde artık kalbi hızlı hızlı atıyordu.Asmin onu büyük ihtimalle affetmeyecekti ama denemekten bir zarar gelmezdi.Kapıyı çalıp çiçeği arkasına sakladı.Kapıyı açan kardeşi Ceylan abisini selamlayıp üzerindeki ceketi alıp,astı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA
General FictionZordu hayat.Önümüze ne çıkaracağını bilemiyorduk.Bazen mutluluktan delirip bazen acıyla yoğuruluyorduk. Mutsuz sonların,kavuşmayan hayatların,çok seven insanların şehriydi Mardin.Mutluluk kapısını çalmış insanlar varken hayatları kana bulanmış insan...