Nerden başlamalıyım bilmiyorum.Harry..Ondan nefret etmemi istedi sanırım.Yine nefret edmedim ama.Ve gitti.Sadece tepkisiz kaldım.Hamileleğimle başbaşa kaldım.
Hastanedeki Harry sanki benim ruh eşimdi.Benim için yaratılmış olan kişi.Eve döndüğümüzde o bir anda çok değişti.Bana tiksiniyormuş gibi bakıyordu.Harry bir bebek için hazır olmadığını ve onu aldırmak istediğini söylediğinden Niall benim yerime onunla kavga etti.Ben de odama çıktım ve ağladım.Kim isterki bu kadar kalpsiz birini sevmeyi.Yani nasıl olur da bir bebeği aldırmak ister anlayamıyorum.Louis Harry'le konuştu.İçeri girdiler ve bana bir şey demeden çıktı ve gitti.Onu bir daha görmedim.Onu hala seviyorum ama ondan hala nefret ediyorum.
O gideli sadece üç gün oldu.Hala doğru düzgün bir tepki verdiğim söylenemez.İçimde fırtınalar kopuyor ama dışarıya yansıtmıyorum.Hala bir şeyler kırıp dökmedim.Galiba terk edilmeye alıştım.Yanlız öleceğim diye düşünüyorum şimdi de.
Bir kaç gün sonra üniversiteye başlıyorum.Yani garip ne bileyim.Her kızın hayali üniversiteyi bitirip iyi bir işte çalışmak ve iyi bir eşe sahip olmaktır.Hatta bu hayalin içinde bir güzel kız çocuğu ve mükemmel ve düğün de vardır.Ama benim hayalim hep Harry olmuştu.Yani hep onunla birlikte bir gelecek hayal etmiştim ama o gitti işte.
Niall sıksık yanıma geliyor.Ayakta kalmamı sağlıyor.Lea 'da Harry'i bulup ona sağlam bir tekme atma planları yapıyor.Ben de gelip her şeyden pişman olduğunu söylemesini bekliyorum.
Okulun ilk günü için hazır değilim.Sabah yedide kalktım ve duşa girdim.Bol bir tshirt ve siyah pantolon giydim.Kırmızı vanslarımı giydim ve çantamı alıp çıktım.Yolun yarısında saçlarımdan rahatsız oldum ve hemen onları topladım.
Okula geldiğimde Niall bana mesaj attı.
'İlk gününde başarılar dünyanın en güzel annesi.Biz sana güveniyoruz canım x-Niall,Lou,Zayn,Liam'
Gülümsemem büyüdü ve cevap yazdım.
'Sizi çok seviyorum x -Bell'
Ne kadar şanslıyım.
İlk dersim İngiliz edebiyatı.Ah harika.Hızla sınıfa ilerledim.İçeri girdiğimde kimse beni umursamadı.En arka sıraya geçtim ve kitap okumaya başladım.Genç bir adam içeri geçti ve sözlerine söyle başladı:
'Merhaba çocuklar ben Adam Danvers.Bu yılki derslerimizde birlikte olacağız.'
Devamını dinlemeye ihtiyaç duymadım.Önümdeki kağıda şarkı sözleri karalamaya başladım.Kimse beni fark etmediği için kendimi çok şanslı hissettim.
Ders çıkışı kendimi dışarıya attım.Düşüncelerle doluydum.Bir banka oturdum.Yanıma biri oturdu.Hiç konuşmadık.Yüzüne bile bakmadım.Bakabileceğimden de emin değilim.Yani şey.Harry gibi kokuyor olduğu gerçeği gözlerimin dolmasını sağladı.O sırada yoğun bir aksanla konuşmaya başladı:
'Heyy iyi misin?'
'Ben iyiyim teşekkürler' dedim.
'Bu arada ben Andreas.'
'Ben de Isabell,ama sen Bell de' dediğimde gülümsedi ve 'Bell.. ' diye mırıldandı.
Son derse kadar Andreas'la takıldım.İyi bir çocuğa benziyordu.Çok ortak dersimiz vardı.Öğle yemeğimizi birlikte yedik.Ve çocuk inanılmaz derecede yakışıklıydı.Yani sarı saçlar ve mavi gözler ilginizi çekmiyorsa o da sizin sorununuz.
Okul çıkışı Niall beni almaya geldi.Arabanın kapısını açarken.
'B. yönetim seninle konuşmak istiyor.'
'Neden Nialler?'
'Harry..'
'Tahim etmeliydim.'
'Seni üzecek bir şeyler söylemelerine izin vermem.'
'Tamam'
Hızla ortak eve ilerledik.Yönetimdeki gerizekalılar beni bekliyorlardı.Zayn yanıma oturdu.Çenesinin kasılmış ve ellerinin yumruk olduğu gerçeğini göz ardı ettim.
'Bell seni Atlanta'ya gönderme kararı aldık'dedi iri ve gözlüklü olan.
'Dalga geçiyor olmalısınız herhalde.' diyebildim sadece
'Harry'nin bir çocuğu olduğu gerçeğini fanlar kaldıramaz.Bu yüzden bunu kimse bilmeyecek'dedi gay tipli olan.
Zayn sinirle ayağa kalktı ve adamların üzerine yürüdü.
'O HİÇ BİR YERE GİTMEYECEK. BÜTÜN BUNLAR GERİZEKALI HARRY YÜZÜNDEN BAŞINA GELDİ.ONU GÖNDERMENİZE İZİN VERMEYECEĞİM.O BURADA KALACAK.ŞİMDİ EVİMİZDEN DEFOLUN SİZİ LANET HERİFLER.' diye sinirle bağırdı adamlar korkmuş olmalılar ki hızla evden kaçtılar.Yani koştular falan.
Artık çocuklarla kalıyorum.Bu fikir kesinlikle hepsine ait.Onlar dünyanın en iyi insanları.Harry'nin odasında kalmam çok ironik değil mi?
Zayn ve Liam eşyalarımı taşımamda yardım ettiler.Onlar odadan çıktıklarında yavaşça yatağına uzandım.Ve gözyaşlarımı serbest bıraktım.Odasındaki yeni düzenlemeleri inceledim.Benim için küçük bir piyano almışlardı.Bu mükemmel bir şey işte.Bu gün derste yazdığım şarkının sözlerini aldım ve piyanoyu çalmaya başladım.
'Dreams, that's where I have to go
to see your beautiful face, anymore
I stare at a picture of you and listen to the radio
Hope, hope there's a conversation
where we both admit we had it good but
until then it's alienation, I know, that much is understood
And I realize'
'If you ask me how I'm doin I would say I'm doin just fine
I would lie and say that you're not on my mind
But I go out and I sit down at a table set for two
and finally I'm forced to face the truth
No matter what I say, I'm not over you
Not over you'
şarkıya devam edemedim.Yani gözyaşlarım buna izin vermedi.Ben de kendimi yatağa attım.Hıçkırıklarımın arasında uykuya dalmışım.
Bir Ay Sonra
Bir ayda neler olduğunu tahmin edemezsiniz.Artık belirgin bir göbeğim var.Ve yeni sezon hamile kıyafetleri almak yeni hobilerim arasında.Bir de bebek mağzaları tabi ki.Bu arada Harry hala ortalıklarda yok.Louis'le sıksık konuşuyorlar.Ne konuştukları hakkında hiç bir fikrim yok.Artık kurcalamıyorum da.Bu arada iki gün önce Andreas'la çıkmaya başladık.Hamileliğim dahil bütün olanları biliyor.Ve ben mutluyum.Ona karşı şehvet ya da tutku hissetmesem de o çok tatlı biri.Gruptakilerle bu gece tanışacak Andreas.Yani şey..erkek arkadaşım.Asıl olayı söylemeyi unuttum.Harry için yazdığım şarkı şuan hit.Hayranlarım falan var.Bu çok havalı değil mi?
Akşam sofrayı hazırladım ve odama çıkıp giyindim.Siyah bir tayt ve Rolling Stones tshirtü.Her zamanki halim işte.Andreas geldiğinde herkes yavaş yavaş aşağıya indi.
Hepsi tanıştığında Niall benimle mutfağa geldi.
'Andreas iyi birine benziyor.' dedi
'Evet öyledir.'
'Hadi yemek yiyelim acıktım'dedi.
Yemek gayet güzeldi.Herkes konuşuyor bir yandan da yemeklerini yiyordu.Niall benim şarkımı açınca biraz utandım.Yani ne bileyim işte.
O sırada kapı çaldı.Hızla kapıya ilerledim.Kapıyı açtığımda özlediğim yeşil irisleri görmem bir oldu.
'Harry..' diye fısıldayabildim sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Torn
FanficKüçük kalp atışlarıyla başladı her şey kelebek kanatları gibi atıyordu küçük kızın kalbi kıvırcık saçlı gamzeli çocuk için.Küçük kız nereden bilebilirdi hayatının aşkını o yaz tatilinde tanıyacağını.Ve o çocuğun her şeyi olabileceğini?Ona sahip olab...