Torn

Best Christmas Ever

Yılbaşının coşkusunu Londra sokaklarında hissedebiliyordum.Herkes heyecanlı bir şekilde ellerindeki büyük hediye torbalarıyla mağazadan mağazaya koşuşturuyorlardı.Benim de içim kıpır kıpırdı.Yani noel yılın en güzel zamanında kim mutlu olmaz ki.

Mağazalar arasında mekik dokurken Harry için doğru hediyeyi arıyordum.Girdiğim son mağazada gördüğüm çift eşyaları çok sevimliydi.Erkek için noel baba göbeği gibi bir tshirt kız içinse noel anne kostümü ve ikisi de çok sevimli görünüyordu.Reyonlar arasında dolaşırken gözüme kabinlerdeki kumral saçlı bir kız takıldı.Bana sırtı dönük olduğu halde onda tanıdık bir şeyler vardı.Merakıma yenik düşüp elime bulduğum ilk elbiseyi alıp kabinlere ilerledim.Onun yanındaki kabine girerken son anda elime aldığım elbiseye göz attım.Buna elbise demeye bin şahit isterdi.Siya transparan bir gecelik.Umutsuzca iç çekip kabinlerden çıktığımda o soluk mavi gözlerle karşılaştım bana yapmacık bir gülümseme gönderirken gülümsemek için kendimi zorladım.Bana doğru ilerlediğini gördüğümde kaçmamak için kendimi zor tutuyordum.Gerçekten bu kıza katlanamıyordum.

Buz gibi bir ses tonuyla ''Merhaba'' derken elini zoraki bir şekilde sıktım.Ondan daha soğuk bir şekilde ''Merhaba'' dedikten sonra gitmek için hamle yaptım.

Uzun boyuyla önüme geçerken ''Harry'e hediye almaya mı geldin ?'' diye neşeli bir şekilde sordu.

''Evet'' derken buz gibi ses tonum beni bile ürkütmüştü.Bu kızın ses tonu sinir katsayımı arttırmaya bile yetiyordu.Bana sıcak bir gülümseme gönderirken sırıtışı büyüdü.'' İç çamaşır reyonu senin için daha doğru bir tercih olacak gibi'' dedi ve kocaman bir kahkaha patlattı.Sinirden yüzümün kızardığını hissederken başım dönmeye başlamıştı.

Derin bir nefes aldıktan sonra ona gülümsedim.''İyi tavsiye Cara ama benim senin yaptığın gibi erkekleri etkilemek için vücudumu kullanmaya ihtiyacım yok.'' gülümsemem sırıtışa dönerken sinirle kızaran yüzünü ve çatılan kaşlarını görmemek elde değildi.Onu morartmış olmanın verdiği mutluluk ve özgüvenle el sallayıp mağazadan çıktım.Mağazadan çıkar çıkmaz karnımı tuta tuta gülmeye başladım.Ne kadar da mutlu oldum.

Harry için hediye arayışlarına devam ederken bir mağazanın önünde duraksadım.Gördüğüm en güzel hediyeydi bu.Hızlıca mağazadan içeriye girdim.Harry'nin hediyeyi aldığındaki yüz ifadesini düşündüm ve gülümsememi engelleyemedim.Bu onu şok edecek bir şeydi.Geçen hafta Tumblr'da dolanırken görüp hayran olduğumuz eski cep saati tam şu an avucumun içindeydi.Hızlıca kasaya gidip parayı ödedim ve hediye paketi yapıldığı zaman dükkanı inceleme fırsatı buldum.Dükkan çok mistik bir yerdi.Hani şu dışarıdan görüp beğendiğimiz dükkanlar gibiydi.

Dükkandan çıktığımda kendimi çok mutlu hissediyordum.Taksi durdurmayı başardığımda evin yolunu tarif ettim.Hamileliğin en kötü yanı olan ayak şişmesini sonuna kadar yaşıyordum.Kendimi eve attığımda hızla paltomu çıkardım.

Salonda oturan çocuklara gülümserken gözlerim Harry'i arıyordu.Salon kapısından girdiğinde ona sıkıca sarıldım.Kokusunu içime çerken gülümsememi bastıramadım.Odadan çocukların hediyelerini alıp haftasonu süslediğimiz yılbaşı ağacımızın altına koydum.

Herkes heyecanla yılbaşı ağacına bakarken Harry yukarı çıktı.Ben de mutfağa ilerledim.Akşam için tavuk yapmaya başladım.Kendimi tavuk yapmaya kaptırmışken belime dolanan kollarla irkildim.Arkamı döndüğümde kocaman gamzelerle karşılaşmak beni çok mutlu etti.Gamzesine bir öpücük kondurdum ve tavuk için sos hazırlamaya devam ettim.

Harry belimdeki tutuşunu sıkılaştırdı ve beni kendine çevirdi.Karnımı okşarken gözlerini gözlerime kitledi.''Bu yılbaşı ikimiz için özel olsun istiyorum Bell''

''Ben de Hazz'' derken gülümsemem genişledi.''Günün nasıl geçti canım?'' dediğinde Cara olayını anlatıp anlatmamak arasında kaldım ve en sonunda dayanamayıp olanları anlattım.Boğuk kahkahası kulaklarımda yankılanırken gözlerinden yaş gelmeye başladı.Kahkahamı tutamadığımda çocuklar da mutfağa geldiler.Neler olduğunu anlamak için sakinleşmemizi beklediler.

Onlara da olanları anlattığımızda onlar da bizim gibi kahkaha atmaya başladılar.Harry'e sarılırken hala kahkaha atıyordum.Niall tavuğu yapmak için gönüllü olduğunda içeri geçtik.Louis ve Harry playstation oynarken Zayn telefonda konuşuyordu.Telefonumu elime aldığımda bir sürü bildirim gördüm.

Bir kısmı internet hesaplarımdan geliyordu diğerleri yılbaşı mesajlarıydı.Çoğunu okumaya üşendiğim için direkt candy crush oynamaya başladım.Tam son bir hamlem kalmıştı ki karnıma inanılmaz bir ağrı saplandı.Ardından kocaman birtekme hissettim.İnlememi bastıramadan elime gelen kanla dondum kaldım.Harry korkuyla bana dönerken kanı görünce dondu kaldı.Louis'in çığlığı kulağımda yankılanırken hızlı hızlı nefes alıp vermeye başladım.

''H-h-hharry g-g-galiba doğum aa-hh '' beni hızla kucağına alırken herkes koşarak arabaya ilerledi.Zayn arabayı çalıştırırken Liam elinde bebeğimiz için hazırladığım çantayla hızla arabaya geldi.

Hastaneye ilerlerken sancım artmıştı.Derin derin nefesler alıyordum ama acı çok fazlaydı.Acilden giriş yaptığımızda hala Harry'nin kucağındaydım.Sedyeye alındığımda ellerimiz ayrıldı ve Harry'nin korkuyla yere çöktüğünü gördüm.

Doktorum beni doğumhaneye gönderdiğinde bana gülümsedi.''Şimdi her şey çok güzel olacak '' dedi.Elimi kavrayan ele baktığımda Harry'nin elimi sıktığını gördüm.Gülümsediğimde kendimden geçmiştim bile.

3 Saat Sonra 

Gözlerimi açtığımda beyaz tavanla karşılaşmayı bekliyordum ama kocaman gamzeler karşımdaydı.

''Heey sonunda uyandın'' Kucağına baktığımda pembe örtülerin arasında küçücük bir bebek vardı.Benim bebeğim.Harry onu kucağıma verdiğinde mutlulukla gülümsedim.Saçlarını kokladığımdaysa cennetin kokusunu duydum.

Harry fısıldayarak ''Cennet gibi kokuyor değil mi?'' dedi. ''Hem de nasıl '' dediğimde gülümsedi. ''Hayatımın en güzel yılbaşı buydu çok teşekkür ederim'' derken dudaklarımız buluştu. Ve kesinlikle haklıydı bu hayatımın en güzel yılbaşı olmuştu.

EVEEETTT SINIR GEÇİLMEDİĞİ HALDE YILBAŞI İÇİN ÖZEL BİR BÖLÜM YAPMAK İSTEDİM UMARIM SEVERSİNİZ :****