Your Love Will Be My Drug

297 14 2
                                        

Etrafımda döndüğümde yumuşatıcı kokan çarşaf burnumu kaşındırdı.Deterjan kokusunun bende yarattığı tek etki burun kaşıntısıydı.Elimi yumuşak çarşafta gezdirip gözlerimi aralamaya çalıştım.Hafifçe araladıktan sonra ellerimle gözlerimi kaşıdım.Etrafı incelemek için doğrulduğumda kapının dışından gelen sesler hareketsizleşmemi sağladı.Daha iyi duyabilme için dikkat kesildim ama sadece tanıdık tonlamayı yakalayabildim.Konuşan kişilerden biri Niall’dı.Diğerini tanıyamadığım için dikkatimi odaya yönelttim.Hala aynı otelde olduğumuzu anlamak uzman işi değildi.Lobideki tasarımın aynısını odada görmek beni gülümsetmişti.Bence komikti.

Yavaşça ayaklandığımda durum değerlendirmesi yapmak için kendimi inceledim.İki kolumda da kocaman el izleri vardı.Parmak kısımları morarmış kalan kısmıysa kızarmıştı.Kim benim kollarımı böylesine sıktı da ben hissetmedim? Daha sonra bacaklarıma göbeğime baktım her şey stabildi.Kollarım hariç.

Kendimi incelemem bittikten sonra düşünmeye başladım.Olanları yani.En başından.Her şeyden önce Jamie ile karmakarışık bir ilişkimiz vardı.Darcy hala küçücük ve bana muhtaçtı.Yeni bir bebeğim olacaktı.Harry ise bu ilişkinin kilit noktasıydı.Bütün bu düğümü çözmek onun elindeydi.

Harry deyince duraksadım.Tanrı Aşkına! Harry uyuşturucu kullanıyordu.İşte düğümün ilk adımı.Düşününce çok mantıklı geldi.Dengesiz tavırlar,öfke problemleri,mantıksız cümleler,tüm o aldatmalar.Belki yüksek doz aldıktan sonra beni bile unutuyordu.Bir anda ona karşı yumuşadım.Daha sonra mantıklı kısmımın fısıltısını işittim.’’Ona güvenme,seni defalarca yıktı.Artık senin zamanın!’’ diye bağırırken duygusal kısmım ‘’Uyuşturucu Isabella hepsi onun suçu o hala senin Harold’un’’ diye fısıldıyordu.İçsel çatışmamı engellemek için kafamı salladım.Şu an taraf tutmaya değil nötr olmaya ihtiyacım vardı.

Odanın içindeki banyoya girdiğimde her ihtimale karşı kapıyı kilitledim.Üzerimdekilerden kurtulduktan sonra soğuk suyu açtım.Hızla fışkienin altına girdikten sonra titredim.hem manevi hem de maddi soğuktan.Manevi olan biraz daha ağır basıyormuş gibi hissedince suyu daha da soğuğa getirdim.Buna ihtiyacım vardı.Duşta biraz bekledikten sonra şampuana uzandım.Nane kokulu olanı avucuma boşalttıktan sonra hızla köpürttüm.Saçlarımı duruladıktan sonra vücüt losyonlarıyla devam ettim.Hızla durulanıp çıktığımda titriyordum.Dişlerimin takırdaması havluma sarılınca azaldığında gülümsedim.Soğuk beni ayıltmıştı.

Hızlıca giyindim.Çantamdaki yedek çorapları ayağıma geçirince kıkırdamadan edemedim.Benim çorap takıntım vardı canım.Çantamda mutlaka bir iki çift yedek bulunurdu.Banyodan çıktıktan sonra kapıda bekleyen Harry’le karşılaşmak benim için tamamen sürpriz olmuştu.Sanki bana antidepresan vermişler gibi hayata pembe gözlüklerle bakıyordum.

Harry hızla öne atılıp belimi kavradı ve vücutlarımızı birleştirdi.Elini belimden başlayıp ense köküme kadar olan kısmında  yavaşça dolaştırdı.Kulağıma doğru eğilip nefesini kulağımın altına verdi.’’Tanrım Isabella çok korktum.’’kulağımın altına bir öpücük kondurdu. ‘’Bir daha asla bırakmayacağım seni’’ dediğinde ağzım şokla açıldı.

Bu kimdi ve Harry Styles’a ne yapmıştı? Hani şu Gri’nin Elli Tonu’ndaki Cristian Grey’e özenen tip neredeydi? Sanırım bizde fazlasıyla alışkanlık yapmıştı.

Harry ellerini yüzümde dolaştırdı.Önce yanaklarıma,alnıma,dudağımın kenarına,çeneme, burnuma,iki kaşımın arasına ve en donunda dudaklarıma minik minik milyonlarca öpücük kondurdu.Ensemdeki tüyler havaya kalkınca titredim.Onun bu hareketleri hem beni etkiliyor hem de tedirginleştiriyordu.Çünkü ona birden fazla kez güvendiğimi biliyordum.O şansını her seferinde yok ettiği için çok tedirgindim.

TornHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin