O (muhteşem) öpücüğün üstünden 3 gün geçti.Rüyalarımda hala bunu görmem normal sanırım.Ayrıca atlamadan söylemeliyim Harry'den kaçıyorum.Utanıyorum.İlk öpücüğümü ondan aldım.Çok şanslıyım.Ayrıca Lea'yla bu konuyu henüz konuşmadım.Daha doğrusu konuşamadım.Hala şoku üzerimden atamadım.Bu gün Cuma ,öğleden sonra matematik sınavım var.Onu kafamdan çıkarmak için sabah erkenden kalktım.Siyah şort, KISS baskılı t-shirt ve kırmızı vanslarımı giydim.Bir türlü şekle sokamadığım saçlarımı topladım.Okula en erken ben gelmiştim.Banklardan birine oturdumSnow Patrol-Chasing Cars dinlerken cebir problemlerine gömülmüştüm bile.
Birinin kulaklığımı çekmesiyle kafamı kaldırdım.Karşımda Niall ve Lea vardı.Lea kocaman bir gülümsemeyle 'Naber?' dedi.'İyiyim,umarım cebir çalışmışsındır L.' diye söylendim. 'Upps,hayır' yüzünü buruşturdu.Niall bu halimize kahkahalarla güldü.Lea okulumuzun popüler kızı Katherine ile mezuniyet komitesi hakkında konuşmaya gitti.Mezuniyet komitesine girmediğim için bir kez daha sevindim.
Niall yanıma oturdu.Öksürüp 'Bell..'dediğinde ona döndüm 'Konuşmanız gerektiğini biliyorsun değil mi?' kiminle olduğunu sormaya gerek duymadım çünkü Harry olduğunu biliyordum.Ağzını sıkı tutamamış ve tüm gruba anlatmıştı.Yani..şey..şeyi...öpücüğü.Sözlerine şöyle devam etti 'Senin o kız olduğunu biliyoruz. O kız ? O kız? bunun kafamda yankı yapmasına engel olamadım.'Hangi kız?' diye fısıldadım.'Sen onun çocukluk aşkısın.Bana bir cd uzattı.'Şu cd deki şarkıdaki kızsın .O şarkıyı senin için yazdı.'
Ne tepki vereceğimi bilemedim.Yani yıllardır olmasını istediğim,hep hayalini kurduğum şey geçekleşti.Ama ben tepkisiz kaldım.Niall şoka girdiğimi falan düşünüyor olmalı ki beni kollarımdan tuttu ve sarsmaya başladı.Kafamı salladım .Ve ağladım.
Neden ağladığım hakkında hiç bir fikrim yoktu.Niall bana sarıldı ve gözyaşlarımın gömleğini mahvetmesini önemsemedi.Saatlerce ağladım.Bu patlama anı dedikleri şey sanırım.Yıllardır ağlamamıştım.Şimdi hepsi çıkıyordu.İçime attığım her şey.Harry'e olan hislerim,acım,mutluluğum,onu Allison'la görüşüm,beni öpüşü,bir sürü çocukluk anısı ve o şarkı..Zihnimden birer film şeridi gibi geçiyordu.Matematik sınavına kadar sakinleştim.Sınav çıkışı okulu astım.Eve gittim küveti doldurdum ve saatlerce orada oturudum.Zaman kavramımı yitirmiş gibi hissediyordum.Sudan çıkınca giyindim yatağıma yattım ve cdyi dinlemeye başladım.Bu şarkı bir yaz aşkı hakkındaydı.Ve mükemmeldi.Replay tuşum parçalanana kadar bastım.Gözlerimi zar zor açık tutabiliyorken uyuyakaldım.
Saçlarımda,yanaklarımda gezinen eller,dudağımın kenarında hissettiğim belli belirsiz öpücük çok iyiydi,harika hissettiriyordu,özel ve mutlu.Bunu yapan kim bilmiyorum ama ona aşık olabilirdim.Hafifçe gözlerimi araladığımda karşımda gamzelerini göstererek gülümseyen yeşil irisler görmek beni şoka uğrattı.Elektrik çarpmışa döndüm.
O görmeyi bekleyeceğim en son kişi.Çatallaşmış uykulu sesime aldırmadan'H-harry burada ne işin var?' dedim.'Seni görmek istedim.' dedi gülümseyerek.Yatakta yana kayıp ona yer açtım.Yanıma yattı.Baş parmağımı gamzelerinde gezdirdim,elimin tersiyle yanaklarını okşadım ve dudaklarından gözlerimi alamadım.Çok kalın değillerdi,ince de sayılmazlardı.Tam öpülmek için yaratılmışlardı.Mükemmeldi.Gözlerine baktığımda dudaklarıma baktığını gördüm.Yavaşça birbirimize yaklaşırken zaman sanki durmuştu.Nefesini dudaklarımda hissetmek inanılmazdı.Dudaklarımız yavaşça birleşti.Beni içine çekiyordu.Öpücük o kadar güzeldi ki keşke şu an zamanı durdurabilseydim diye düşünmekten kendimi alamadım.
Saatlerce konuştuk.Onu görmediğim 12 yıl hakkında.Her şeyi ona anlattım ailemi,krizlerimi, her şeyi.Sabırla beni dinledi o da her şeyi anlattı X Factor'da yaşananları , çocuklarla tanıştığı anı..Hepsini anlattı.Ona sıkı sıkı sarıldım.Hiç bırakmayacak gibi.En sonunda yine uykuya daldım.
Uyandığımda yanımda değildi.Üzülmekle şaşırmak arasında kaldım ve tuvalete ilerledim.Yüzümü buz gibi suyla yıkadım.Kendimi dün gecenin rüya olduğu konusunda ikna etmeye çalışırken odamın kapısı hızla açıldı.İçeriye Harry girdi.Gülümseyerek 'Günaydın prenses ' dedi. Kekelememeye çalıştım ama pek başarılı olamadım.'G-g-günaydın Harry' dedim.
Lea sabah erkenden staj için eczanelerle görüşmeye gitmiş.Harry'de kahvaltı hazırlamış.Birlikte kahvaltı yaptık.'Ben gitmeliyim yani şey provam var.' dedi.Başımla onu onayladım.Üzerini giyip gitti.
Dün gece ne olmuştu öyle?Bu bir ilanı aşk değildi.Sadece arkadaşız gibi bir şey de değildi.Öyle olsa öpücük bu kadar gerçek olmazdı.Yani sanırım. Ben de bilmiyorum.
Lea erken döndü.O duş alırken mısır patlattım.oturma odasına geçtim.O da hemen geldi.Sherlock Holmes edasıyla 'Açıklama bekliyorum.'dedi.Ona ilk öpüşmemizi ve dün gece olanları anlattım.'Dün gece buraya nasıl girdi?' diye sordum.'Seninle konuşması gerektiğini söyledi,cevap veremeden içeri geçti.' dedi.'Anladım.' diye mırıldandım.O da bana Niall ile olanları anlattı.Çok yakınlaştıklarını ve randevulaşmaya karar verdiklerini söyledi.Ona sarıldım ve tebrik ettim.Bütün gece konuştuk.Oje sürdük ,yüz maskesi yaptık.Onunla konuşmayı özlediğimi fark ettim.
Uyandığımda saat 11'e geliyordu.Gülümseyerek gerindim ve hızlıca tuvalete gittim. Kahvaltıdan sonra Tercümanlık Bürosuyla görüşmeye gittim.Stajımı orada yapmayı planlıyordum.İki saatlik bir görüşme sonucu işe alındım.Mezuniyete bir hafta var.Kıyafet alışverişine ve bir kavalyeye ihtiyacım var bundan sonrası gayet kolay olacak.
Lea ve Megan'la alışverişe çıktık.Megan'da mezuniyet komitesinde ve Lea'dan tavsiye istemiş kıyafet konusunda.Bir sürü mağaza gezdik.Lea pembe, tek omuz bir elbise aldı.Megan kırmızı uzun bir elbise aldı.Ben de straplez siyah bir elbise aldım (resmi yanda). Tek sorun kavalye bulmaktı.
Mezuniyet gecesi hala kavalyem yoktu.Kendimi berbat hissediyordum.Lea Niall ile gidiyordu.Niall beni de mezuniyete bırakmayı telif etti.Lea'nın ısrarı yüzünden kabul etmek zorunda kaldım.Kapı çaldığında Lea hala hazır değildi.Koşarak kapıyı açtım.Karşımda smokinli , yanakları kızarmış bir Horan buldum.'Dostum çok iyi görünüyorsun !' dediğimde saç diplerine kadar kızardı.Bu çocuğu çok seviyorum. 'Sen de çok güzel olmuşsun dostum! ' dediğinde büyük bir kahkaha attım.Lea aşağıya indiğinde Niall ona büyülenmiş gibi bakıyordu.Kıskanmamak elde değil canım.Harry'de keşke bana böyle baksaydı.Şimdi yanımda olsaydı.
Mezuniyette iğrenç punçlar, disco müzikleri ve fotoğrafçılar vardı.Punç almaya giderken bir anda müzik kesildi.Ben omuz silkerken insanlar homurdanıyordu.Sahnedeki tanıdık ve boğuk sesi duymak elektrik akımı almak gibiydi.Hem de o cd deki şarkıyı söylerken.
BU BÖLÜM BENİM İÇİN ÇOK ÖZEL ARKADAŞLAR.HALA HİKAYEMİ OKUYORSANIZ SİZİ ÇOK SEVİYORUM :))XXX
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Torn
Fiksi PenggemarKüçük kalp atışlarıyla başladı her şey kelebek kanatları gibi atıyordu küçük kızın kalbi kıvırcık saçlı gamzeli çocuk için.Küçük kız nereden bilebilirdi hayatının aşkını o yaz tatilinde tanıyacağını.Ve o çocuğun her şeyi olabileceğini?Ona sahip olab...