Onun benim için ağlamış olduğunu biliyorum.Yani buna aptal hisler de diyebiliriz sanırım.Düşünmeden hareket ettim.Hızla onun yanına ilerledim ve kollarımı boynuna doladım.Bu sefer ona izin verecektim.Ama sadece bu sefer..
'Seni Seviyorum Harry'
'Seni seviyorum Bell' belime dolanan kolları sıkılaşırken mutlulukla iç geçirdim.Size ona izin vereceğimi söylemiştim.
Dudakları dudaklarımı bulduğunda önce öpücüğü yavaştı ama sonrasında öpücüğü alevlendi ve bacaklarımı onun beline doladım.Ayağıyla kapıyı itti ve kitledi.Yavaşça yatağa doğru ilerledik.Bu sırada kıyafetlerimizi bir bir çıkarıyorduk.Önce tshirtünü çıkardım ve dudaklarımı karın kaslarında gezdirdim.
'Tanrım,B. beni öldürüyorsun..'diye inlemeye başladı.Dudaklarımı daha aşağıya indirdiğimde beni kucağına aldı ve yatağa yatırdı.Beni incelemeye başladı.Yani çırılçıplakken.'Ah Tanrım..' diye inledi yine.'Çok güzelsin.'nefes alışım hızlanırken ayağa kalktım.Onun pantolonuna uzandım ve yavaşça çıkardım.Bu yavaşlığın onu azdırdığının az çok farkındaydım.Üzerinde sadece boxerı kaldığında heyecanla titredim.İnanılmaz bir yavaşlıkla dudaklarımı öptü.Ve dudaklarıyla yavaşça boynuma doğru bir yol izledi.Boynuma küçük ısırıklar ve öpücükler bıraktı.Ve yine o yolu izleyerek göğüslerime geldi.Bir tanesinin ucunu dudakları arasına aldı ve ben uçtum.Sanki odanın içinde havai fişekler patlıyordu.
'Harryy..'diye inlememi bastıramadım.Dudakları göğüsümden daha aşağıya geldi önce biraz göbek deliğimde oyalandı daha sonrasında ise daha da aşağıya indi.Dudaklarının yerini elleri alırken sesli bir şekilde inliyordum.Büyük bir zevk dalgası vücüdümü sardığında mutlulukla gözlerimi açtım.Sıra bendeydi.
Önce dudaklarını öptüm.Parmaklarımı karın kaslarında ve boxerinin üzerinde gezdirirken dudaklarıma doğru inledi.Boxerını çıkardığımda gözlerini kapattı.Elimi uzunluğunda gezdirdiğimde açlıkla inledi.Yatağa doğru ilerledik.Yavaşça içime girdi.
'Sen benimsin.' diye inledi.Hareket etti ve 'Sen hep benimdin.'dedi.
Ne cevap vermem gerektiğine değil daha çok aldığım zevke odaklanımıştım.Ona daha kendimi daha sıkı bastırıdım.'Benim olduğunu söylemeni istiyorum Bell, buna ihtiyacım var' dedi.'Seninim' diye fısıldadığımda hareketleri hızlandı.Büyük zevk dalgası tekrar vücudumu sardı.Sonunda o da bitmişti.Yavaşça yanıma uzandı.
'Seninim Harry,ne kadar benimsen o kadar seninim' diye fısıldadığımda gülümsedi.
'Seninim Bell,hep seninim..'
Gerçekten yaşıyormuş gibi hissetmek bu olsa gerek.Ayak parmaklarımdan saç diplerime kadar mutluluk doluyum.Harry'e sıkıca sarıldım ve ona gülümsedim.Kolları beni daha sıkı sararken fısıldadı.
'You are the most beautiful thing I've ever seen in my entire life
You are the most beautiful thing these eyes have seen
...
We both know this castles' made of sand
Close your eyes and fall asleep again
...
I will fall asleep here in your arms
Every breath that you take breaks my heart'
Şarkının devamını duyamadan uykuya dalmışım.Uyandığımda Harry yanımda değildi.Bu beni ne kadar kötü hissettirse de düşünmemeye çalıştım.Hızla banyoya ilerledim.Soğuk bir duş alıp bol bir elbise giydim.Saçlarımı kurutmadan aşağıya indim.Çocukların hepsi gergin bir şekilde koltukta oturuyorlardı.Zayn ve Niall'ın elleri yumruk şeklindeydi ve Harry..O dağılmış görünüyordu.Liam ona öfkeyle bakıyordu.Neler kaçırmıştım ben böyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Torn
FanfictionKüçük kalp atışlarıyla başladı her şey kelebek kanatları gibi atıyordu küçük kızın kalbi kıvırcık saçlı gamzeli çocuk için.Küçük kız nereden bilebilirdi hayatının aşkını o yaz tatilinde tanıyacağını.Ve o çocuğun her şeyi olabileceğini?Ona sahip olab...