Hadi ama bu kadar tesadüf benim için bile fazla.Yani I Wish sizce de fazla olmadı mı? Şimdi bütün dramatikliğimle oturup ağlayabilirim.Ayrıca kız gerçekten çok güzel.Uzun sarı saçları,buğday rengi parlak teni,açık ela göz rengi ve çarpıcı kıyafetleri...Adı bile çekici...Allison...
Ben ona göre küçük bir kız çocuğu gibi kalıyorum.Kumralım,vampir kadar beyazım ve elektrik mavisi gözlerim gereğinden fazla iri. Beyaz elbise ve babetlerden bahsetmiyorum bile. Boynumda da yine o kolye var.Ne muhteşem değil mi? Mecburen Zayn'in yanına ilerledim ve koluma girmesine izin verdim.Ve taadaa tahmin edin kiminle göz göze geldik. Harry... O kadar uzun süre gözlerime baktı ki nefes almayı unuttum. Şaka yapmıyorum gerçekten unuttum.Bunu yere yığıldığımda fark ettim.Hemen yanıma koştu.Zayn beni kucaklayıp koltuklardan birine oturttu.Harry bir bardak su getirdi.Parmak uçlarımız birbirine değdinde elektrik çarpmışa döndüm ve yine göz göze geldik.Hayatımın en güzel günü sanırım.Kendimi toparladığımda 'Tamam çocuklar ben iyiyim sadece biraz başım döndü' diye mırıldandım.
Zayn gülümsedi ve 'Randevuya hazır mısın ?' dedi.Omuz silkmekle yetindim çünkü gerçekten ağlamak istiyorum.
Bir limuzine bindik ve güzel bir kafeye doğru ilerlemeye başladık.Yol boyunca ya Zayn'le konuştum ya da göz ucumla Harry'i kestim.Lea'nın bana işaret vermesiyle arabanın durduğunu fark ettim tekar Harry'nin oturduğu yere baktığımda yerinde yoktu.Hızlıca kafeye girdik.Siparişleri verdik ve etrafı dolaşmaya başladık
.Zayn'in koluna girdim ve konuşmaya başladım'Buraya çok sık gelir misin?' dediğimde gülümsedi 'Pek sayılmaz ,burası Liam'ın favori mekanı belki yarın benimkine gideriz ?' gülümsemesi iyice genişledi.
Ne yani bu bir çıkma teklifi miydi? Göz ucuyla Harry'e baktım Allison'la çok iyi vakit geçiriyor gibi görünüyordu.Ona arsızca sırıtırken kulağına bir şeyler fısıldadı.Tanrım...İkisini de öldürmek istiyorum.Zayn'e döndüm ve gülümseyerek 'Çok isterim' diye mırıldandım.Telefon numaralarımızı aldık ve masaya geçtik.
Kızlar bir tarafta erkekler bir tarafta oturuyordu.Karşımda Zayn ve yanımda en sevdiğim kişi (!) yani Allison oturuyordu. Harry'le durmadan bakışıyorlardı.Burada da I Wish çalmasını beklemedim değil. Fon müziği asansör müziklerine benziyordu.İçimden kaçıncı kat efendim demek bile geçti.Zayn yemek boyunca bana bir sürü şey anlattı.En sevdiği grupları,alerjilerini,sevdiği ve nefret ettiği filmleri.Bana da bu arada milyonlarca soru sordu.Kendimle ilgili bu kadar konuşmak çok garip gelse de sorularını büyük bir sabır ve kocaman gülümsemelerle yanıtladım.Arada sırada Harry'le göz göze bile geldik ama beni tanıdığını hiç sanmıyorum yani öyle olsaydı bana 'Hey Bell ne kadar uzun zaman oldu? Hala o kolyeyi taktığına inanamıyorum.' falan demez miydi yani ? Ben olsam dayanamaz söylerdim.Yemekleri bitirdiğimizde herkes bir yerlere gitme planı yapıyordu. Ben de eve gitme planları yapıyordum.Bir günde bu kadar stres bana fazla.Kalbime inecek diye korkuyorum.
Ayağa kalktığım anda Liam 'Hep birlite lunaparka gitmeye ne dersiniz?' dedi.Onaylayan mırıltılar duymak hiç hoşuma gitmedi.Tanrı aşkına bu insanlar hiç mi yorulmuyorlar? Zayn bileğimden tutup beni arabaya sürükledi.Zayn'le gayet iyi giden konuşmamıza birden Harry atladı. 'Zayn biliyor musun Bell benim çocukluk arkadaşım.'
Size kalbime inecek diye korktuğumu söylemiştim ya işte şimdi indi..Bu gün ölmezsem yakın zamanda ölmem diye düşünmeden edemedim.Yani beni hatırladıııııııı !!!!! İnanabiliyor musunuz beni hatırladı!!!!! diye bağırmak istiyorum ama tüm sevincimi içimde saklamak zorunda kalıyorum. Dört kader tanrıçası benimle oyun oynuyor olmalılar.
Zayn gülümsedi ve 'Ne kadar hoş.Ben çoğu çocukluk arkadaşımı hatırlamam sanırım .Bir kaç tanesinin adını hatırlıyorum ama başka bir şey yok.' diye mırıldandı.'Aslında bu iyi bir şey böylece Harry'den senin hakkında daha çok şey öğrenebilirim.' diye devam etti.Ona sadece gülümseyebildim.Gözlerindeki ışıltıyı görmemek imkansızdı.Bu işe çok sevinmişe benziyordu..Ama nerden bilebilirdi ki bu beni içten içe öldürüyordu.Beni sadece arkadaş olarak hatırlamıştı.Biz çocukluk aşkıydık canım bu o kadar basit değil.Hatta şu an her şeyi daha da zorlaştırıyor.
ARKADAŞLAR YORUMLARINIZ BENİ ÇOOOK MUTLU ETTİ.HİKAYEMİ OKUMAYA DEVAM ETTİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.SİZLERİ SEVİYORUM.ÖPÜLDÜNÜZ:))))

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Torn
FanfictionKüçük kalp atışlarıyla başladı her şey kelebek kanatları gibi atıyordu küçük kızın kalbi kıvırcık saçlı gamzeli çocuk için.Küçük kız nereden bilebilirdi hayatının aşkını o yaz tatilinde tanıyacağını.Ve o çocuğun her şeyi olabileceğini?Ona sahip olab...