Gözlerimi tekrar açtığımda yine mis gibi kokan çarşafların arasındaydım. Bu sefer tek fark Harry'nin kokusuyla kaplı olmamdı. Naneli, ferah ve erkeksi kokusu beni büyülemişti bile.Gülümsememi bastıramadan banyoya yöneldim.Aynadaki görüntüm mutlu bir kadınınkine benziyordu.Hızlıca bir duş alıp eski kıyafetlerimi giydim.Odanın kapısını araladığımda uzun bir koridorla karşı karşıya kalmıştım.Odanın içinde çantamı bulamadığım için resepsiyona gitmeye karar verdim ancak böyle iletişim sağlayacaktım.Lobiye indiğimde Jamie kucağında Darcy'le beni karşıladı.Dudaklarında hüzünlü bir gülümseme vardı.Darcy kollarını havaya kaldırıp bana sallayarak kucağıma gelmek istediğini söylemeye çalışıyordu.Ağlamaya başlamadan önce onu kucağıma aldım ve mis kokulu başına öpücükler kondurdum.Onun kokusu kadar güzel bir şey yoktu.Aşık olduğum adamın kokusu dışında.Bu düşünce beni gülümsetti.Aşık olduğum adam.Jamie'de içten bir gülümseme takınmıştı yüzüne.
''Nasılsın Bells?'' derken sesindeki tedirginliği zar zor seçebildim.
''Yorgun ve aç sanırım.'' dediğimde kıkırdadı.
''Hadi o zaman yakınlarda bildiğim çok iyi bir yer var.''
Arabayla sadece altı dakika uzağımızda olan çin lokantasının önünde uğraşmamıza gerek kalmadan bir park alanı bulduk.Lokantanın içi dışı gibi sadeydi.Lokanta fazlasıyla kalabalıktı.Ve içerisi nefis kokuyordu.Bu koku Darcy'nin hoşuna gitmiş gibiydi.Ellerini hızlı hızlı çırpıp kendince tatlı agu'larını çıkarıyordu.Onun bu görüntüsü fazlasıyla tatlıydı.Ellerini ağzına sokup iştahla emiyordu.Onun bu hali beni kıkırdatırken Jamie sanki çok uzaktaymış gibi dalgınca bizi izliyordu.
''Hey Jamie bir sıkıntı mı var?'' diye fısıldadığımda güldü.Bu içtenlikten uzak fazlasıyla yapmacık bir gülücüktü.
''Seni kaybediyorum.''diye fısıldadı.Sanki kendine itiraf ediyormuş gibiydi.
''Saçmalıyorsun Jamie.''diye şaşkınlık ve öfke karışımı bir fısıltıyla ona karşılık verdim.
''En başından sana bağlanmamam gerektiğini biliyordum Bella.Ama ben salak gibi sana aşık oldum.'' diye yüksek sesle konuştu.DAarcy korkmuş bir şekilde bana bakıyordu.İri yeşil gözleri çoktan gözyaşlarıyla dolmuştu.Tek bir hamlemi bekliyor gibiydi.Onu daha sıkı sarıp göğüsüme bastırdım.Kafasını göğüsüme gömüp kendince bir şeyler mırıldandı.
''Sakınleş artık Darcy'i korkutuyorsun.'' dediğimde perişan gözüküyordu.Ellerini hızlı hızlı saçlarından geçirip avuç içiyle yüzünü arşınladı.Onu böyle görmeye alışık değildim.
''Bu sabah bir teklif aldım.Güney Kaliforniya'da büyük bir çekim ekibi kuruluyormuş.Baş yönetmenlik için teklif aldım.Maaşı iyi.Hem Kaliforniya sıcaktır.'' diye fısıldığında yutkundum sanki söyleyemediklerim boğazıma düğümlenmiş gibiydi.Onu kaybediyordum.
Onu cidden kaybediyordum.
''N..nasıl ama?'' sesimin titremesine engel olamadım.Sıcak gözyaşlarım göz pınarlarımda çoktan birikmişlerdi.
''Senin için baş vurmuştum.Tüm bu olanlardan sonra Harold'dan uzaklaşmak isteyeceğini düşünmüştüm.Tüm bu şehirlerden farklı bir yerde yeni bir başlangıç..'' diye mırıldandı.
Sanki boğazıma bir düğüm daha eklenmişti.Yutkunamadım.
Asıl kaybeden bendim tüm bu oyunda.
Onu kaybediyordum.
''Asıl ben seni kaybediyorum.'' diye fısıldadım çatallaşmış sesimle.
Siperiş vermediğimiz halde önümüze konan çorba kaselerine dokunacak halde değildim.
Onu haketmiyorsun diye fısıldadı iç sesim.
Beynim tekrar etti.
Onu hiç haketmedin.
Kullandın.
Gözümden düşen bir damla yaşı hızlıca sildim.Ağlamak yok.Ağlamak.Yok.Güçlü ol kızım.
''Gitme.'' diye fısıldadığımda gözlerinden anlık bir parıltı geçti.
''Artık kalamam Bella.Seni bu denli severken onunla olacağını bilerek seninle kalamam.Ne sana ne de bana bu acıyı çektirmeye gerek yok.''
Gülümsedi.
Bu seni üzmek istemiyorum gülümse der gibi bir gülümsemeydi.
Pollyanacılık oynayarak güldüm.
Tüm bu karmaşa beni çok yormuştu.Onu kaybetmek istemiyordum.
''Güven bana..''diye fısıldadı.''..böyle daha iyi olacak.''
''Sen onunla mutlusun Isabella seni mutlu görmeyi seviyorum ama kendi kollarımdayken onun değil.Bu yüzden gidiyorum.İkimizin de özgür olması lazım.''
Ne ironi ama.Alacakaranlıktan fırlamış bir sahnede gibiyiz.Ben Bella hani şu durmadan asık suratla dolanıp Edward'a körkütük aşık olduğunu idda edip Jacob'la da işi yürüten kız.Harry'nin ikinci adı Edward.Jamie ve Jacob?Benzerler ha?
Bu ironi ilk defa gülümsememi sağladı.Komikti.
Ve bu oyun bittiğinde yine ben kaybeden olacaktım.
Her zaman olduğu gibi.
BİLİYORUM KISA BİR BÖLÜM OLDU AMA ARTIK SONLARDAYIZ.GELECEK BÖLÜM FİNAL OLACAK MUHTEMELEN.YAZMAYA BAŞLADIM.BELKİ FİNALDEN SONRA BİR KAÇ TANE ÖZEL BÖLÜM PAYLAŞIRIM.BİR DE FİNALE İTHAF İSTEYENLER VAR MI? VARSA YORUM ATIN!!!! ÖPTÜM!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Torn
Fiksi PenggemarKüçük kalp atışlarıyla başladı her şey kelebek kanatları gibi atıyordu küçük kızın kalbi kıvırcık saçlı gamzeli çocuk için.Küçük kız nereden bilebilirdi hayatının aşkını o yaz tatilinde tanıyacağını.Ve o çocuğun her şeyi olabileceğini?Ona sahip olab...