O ilginç gecenin üzerinden tam olarak bir hafta geçti ve her şey fazlasıyla mükemmel.Harry gününün çoğunu bizimle ve çocuklarla geçiriyor kayıt için stüdyoya gittiklerinde ise harikalar yaratıyordu.Ondaki inanılmaz gelişmeyi fark eden Simon durmadan beni tebrik ediyordu.Hani şu Simon , Covell olanından.
İşin üzücü yanıysa Harry'nin hala bir sahte ilişkisinin olması.Bunun onu ne kadar çok yorduğunu biliyordum ama elimden bir şey gelmiyordu.Çok fena kıskanmak dışında.Hiç istemediği halde Kendall ile sürekli ''RANDEVU'' lara çıkıyor onunla yemek yiyip sinemaya gidiyordu.Ondan hoşlanmadığını biliyordum.Ama ister istemez ben de bu durumdan fazlasıyla etkileniyordum.
Şu sıralar vaktimin ve enerjimin çoğu Darcy'nin üzerinde.Darc günden güne güzelleşiyor etrafa saçtığı ışıltılı gülümsemeleriyle herkesi kendine hayran bırakıyordu.İri yeşil gözleri kocaman gamzeleri kumral bukleleriyle o mükemmel bir bebekti.
14 Şubat gelip çattığında Harry'e güzel bir şeyler hazırlamak için Darcy'i alıp evden çıktım.O gün Harry'nin Kendall'la randevusu vardı ve zaten bu yüzden kafamı dağıtmam gerekiyordu.Evimizin yakınındaki alışveriş merkezinde dolanmaya başladık.Darcy bebek arabasında huzurla uyuyordu.Dışarı çıktığımızda onu bebek arabasına ne zaman yatırsam hemen uykuya dalıyordu.Ben mağazalarda dolanırken ara sıra onu kontrol ediyordum.Bir kaç mağaza daha dolaştıktan sonra burada bir şey bulamayacağıma karar verdim.Başka bir yere gitmek için arabaya ilerledim.
Bir kaç mağaza dolaştıktan sonra bitmiş bir şekilde bir cafeye oturdum ve bir şeyler atıştırdım.Arabası durunca Darcy'de uyanmıştı ve ağlamaya başlamıştı.Onu kucağıma alıp sakinleştirdim ve ona evde hazırladığım sütü içirdim.Arabasına oturmak istemediği için bebek çantamdan pusetini çıkardım ve bebek arabasını arabaya bıraktım.
Bu sırada Eleanor beni aradı ve kahve içmek isteyip istemeyeceğimi sordu.Onu alışveriş merkezine çağırdım ve başka bir cafeye oturdum.Onun gelmesini beklerken Darcy'i oyalam için şebeklik yapıyordum.Ben şebeklik yaptıkça o kahkaha atıyrdu.Fazlasıyla yorulduğumda onu kucağımda sallamaya başladım.Bu sırada cafenin kapısından Eleanor girdi.Beni yavaşça öptükten sonra karşımdaki koltuğa oturdu.Sessizce Darcy'nin uyumasını bekledik.O uyuduktan sonra onu pusetine yerleştirdim ve üzerine ince bir pike örttüm.
Eleanor gülümsedi ve ''Tanrım..Harry ne kadar şanslı siz ikiniz çok tatlısınız Bell.'' dedi ve kocaman gülümsedi.
Ve sözlerine devam etti ''Umarım kıyetini biliyordur..''
Ona gülümsedim ''Umarım ikimizde birbirimize sahip olmanın kıymetini artık anlamışızdır zaten yeterince ayrı kaldık 'dedim.
O da gülümsedi ''Louis Harry'deki değişimden oldukça memnun artık onun daha evcil olduğunu düşünüyor'' dediğinde ikimizde aynı anda kahkaha attık.Sonra Darcy'nin uyuduğunu hatırlayınca sustuk ve tekrar güldük.
Kahvelerimi söyledik ve cheescake yedik.Dedikodu yaptık, bu sene moda olan kıyafetleri ve aşk hayatlarımızı tartıştık.Eleanor'la takılmak bana terapi gibi gelmişti ve arabama ilerlerken (Tanrıya şükür Darcy hala uyuyor) kendimi fazlasıyla mutlu hissediyordum.
Eve gitmeden önce markete uğradım.Elma, ekmek ve tuvalet kağıdı aldıktan sonra parayı ödedim ve elimdeki koca puset ve karton torbayla arabama ilerledim.Darcy markette uyandığı için önce arabada onu besledim ve altını değiştirdim.Daha sonra uyuması için arabayla bir kaç tur daha attım.Arabayı evin garajına soktuğumda hava çoktan kararmıştı.Torbaları,Darcy'nin eşyalarını ve kocaman puseti kucakladığım gibi garaj merdivenlerine yöneldim.Hole çıkan kapıdan mutfağa ilerledim.Ekmek ve elmayı bıraktıktan sonra koridordaki dolaba tuvalet kağıtlarını koydum.Daha sonra odamıza ilerledim.
Çocukların bu gece için planları olduğu için sadece Niall ve Harry eve gelecekler diye biliyordum.Bu yüzden evin boş olmasını pek umursamadım ve Darcy'i uyandırmamaya özen göstererek yatağına yatırdım.Üzerini örttükten sonra, telsiz şeklindeki bebefonu açtım.
O uyanmadan duşa girdim ve hızlıca duş aldım.Üzerime rahat bir tayt ve tişört geçirdikten sonra saçlarımı taradım.Çoraplarımı giyerken aşağıdan gelen sesleri duydum.Elime diğer bebefonu aldım ve aşağıya indim.Niall kanepeye oturmuş rahat bir şekilde televizyon izliyordu.Kucağında da koca bir kova Nando's vardı.Ona gülümsedim ve karşısındaki koltuğa oturdum.
Ağzına koca bir parça tavuk attı ve ağzının dolu olmasını önemsemeyerek konuştu.''Noğbor Bello'' sonra kendi kon uşmasına kahkaha attı ve çiğnediği tavuğu yuttu.''Naber Bell'' dedi tekrar gülerken.
''İyidir Niall sen?'' dedim. ''İyiyim bu gün neler yaptın?'' dedi ve tekrar ağzına bir parça tavuk attı.
''Dolaştım,Eleanor'laydım sen.''
Tekrar tavuğu yuttu.''Önce yemek yedim daha sonra tekrar yemek yedim,röportaja katıldım tekrar yedim ve hala yiyorum'' dedi gülümserken.
''Bu kadar çok yemek yiyerek nasıl bu kadar zayıf kalıyorsun?'' dedim kıkırdamamı bastıramadan.
''Yetenek meselesi tatlım.'' derken önce göz kırptı ve daha sonra kahkaha attı.
Niall film izlemeye devam ederken ben de mutfağa gittim.Önce biraz atıştırdım ve koca bir bardak su içtim.
Biraz daha mutfakta takıldıktan sonra Darcy'i kontrol etmek için odaya çıktım.Onun uyuduğunu gördüğümde ben de yatağıma kıvrıldım ve uykuya daldım.
Darcy'nin ağlamasıyla gözlerimi açtığımda onu kucağıma aldım ve süt içirdim.Onu kucağımda sallarken odanın içinde volta atmaya devam ettim.Telefonuma uzandım ve saate baktım.4.30'a geliyordu.Yatağa baktığımda Harry orada değildi.Gecenin hatta sabahın bu saatinde nerdeydi? Onun için meraklanmamaya çalışırken Darcy tekrar uyudu ben de aşağıda mı diye bakmaya iniyordum.Merdivenin son basamağındayken kapıdaki anahtar sesini duydum.Ürperip titrerken tüm ışıkları açtım ve kapıya yöneldim.Beceriksiz bir kaç çevirmeden sonra kapıyı açabilmişti.
Ama keşke açmasaydı ve ben keşke görmeseydim.Kapının açık olmasını umursamadan güçlü kollarını Kendall'ın belinin etrafında sarmıştı ve dudaklarını sömürüyordu.Dudaklarına inledikten sonra bacaklarını beline dolamasını sağladığında yanağıma inen sıcaklığı umursamadım.
Dudaklarımdan bir fısıltı halinde ''Harry..'' döküldüğünde gözleri gözlerimle buluştu.Korkmuş bi şekilde Kendall'dan uzklaştı ve ''Bell..ben.b-b-ben..ne..'' kekelemeye devam ederken ağlamaya devam ediyordum.Yine fısıldayarak ''Sadece sus Harry'' dediğimde bana yaklaşmaya çalıştı Kendall şok olmuş bir ifayle beni izliyordu.O da vereceğim tepkiden çekiniyor gibiydi.
Harry'nin bana doğru attığı her adımda ondan gelen alkol kokusunu alabiliyordum.Kollarını bana dolamaya çalıştı.Onu hızlıca ittiğimde sendeleyerek söylenmeye başladı.Seslerimizi duyan Niall hızlıca aşağıya indiğinde yeni uyanmış olduğu belli oluyordu.Sersemlemiş bir halde önce bana baktı sonra Harry'e döndü bir süre Kendall'a baktı ve olanları anlayınca tekrar bana döndü.Hızla yanıma gelip kollarını bana doladı ve beni yukarı çıkardı.Merdivenlerdeyken eşyalarını ve Darcy'i topla''diye fısıldadı.Onun tekrar merdivenlerden indiğini duyuyordum.Yatağımın altında duran acil durum bavulumu çıkardım ve içindekileri kontrol ettim.Darcy için yedek bir kaç kıyafet ve kendime bir kaç tane tişört koyduktan sonra darcy'i pusetine yerleştirdim.Aşağıya indiğimde Kendall bir koltukta sızmıştı ve Harry'le Niall kavga ediyorlardı.Ağlamamak için kendimi zor tutarken Niall bizi fark etti.Harry'nin ''Onu nereye götürüyorsun? Onları bırak?!?!? '' diye bağırmasını bile umursamadan bavulumu bagaja koydu.Darcy'i de kucağıma aldım ve arabaya bindim.
Ağlamadan önce gördüğüm son şey onun hayal kırıklığı içindeki yüzüydü.....
SEVGİLİLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUUUUUUUUUUUUNNNNNNNNNN BEN BERBAT BİR GÜN GEÇİRDİM AMA UMARIM SİZİN GÜNÜNÜZ AŞK DOLU GEÇMİŞTİR :** BU SEFER YORUM ATMANIZ BENİ ÇOK MUTLU EDERK TEŞEKKÜRLER ŞİMDİDEN :)))))))))))
![](https://img.wattpad.com/cover/7267574-288-k441119.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Torn
FanfictionKüçük kalp atışlarıyla başladı her şey kelebek kanatları gibi atıyordu küçük kızın kalbi kıvırcık saçlı gamzeli çocuk için.Küçük kız nereden bilebilirdi hayatının aşkını o yaz tatilinde tanıyacağını.Ve o çocuğun her şeyi olabileceğini?Ona sahip olab...