Bölüm şarkısı : Julia stone - Winter on the weekend
Beklenmedik hisler, duygular, görünümler, renkler...
Alışılmışın dışında olunca insanoğlu neden şaşırır?
Peki alışılmışın dışındakiler neden farklıdır? Bizi neden şaşırtır?
Herşey sıradan ve monotonsa alışılmışın dışındakiler neden insanoğlu tarafından yadırganır ve istenmez?Bende şu an tam olarak bunu yaşıyordum.
Karşımda alışılmışın dışında bir Alya vardı. Nefesini tam olarak tenimde hissediyordum.Sanki onu hiç tanımıyormuşum gibi geliyordu. Farklı bakıyordu. Kahverengileri farklıydı.
Yutkundum.Sessizliğimizi bozan telefonumun titreme sesiydi.
Geriye doğru bir adım atarak Alya ile arama mesafe koydum. Yatakta az önce titreyen telefonumu elime aldım.Gelen mesaj: Mete
'Kaya o evden uzaklaş. Ondan uzaklaş!' (23:18)Mesajı okuduktan sonra kalbim normalden daha fazla çarpmaya başladı.
Ondan uzaklaş
Bu çok saçmaydı. Alya'dan neden uzaklaşmam gerekiyordu?
Ne yani bana zarar mı verirdi? Bu gerçekten saçmaydı. Alya bana zarar vermezdi.
Bir kızın bana ne türlü bir zararı olabilirdi?
Mete evine gidince yeniden içmeye başlamış olmalı diye düşündüm.Belkide Alya ile olan düşmanlığından dolayı bana böyle bir mesaj atıyordu.
Onun benle mutlu olmasını istemiyor olmalıydı.Alya benim telefon ekranından çekilmeyen gözlerimi fark edince hızla yanıma geldi.
Elimden telefonu kaptı ve yazılan yazıları okudu.
İlk başta göz bebekleri büyüsede kendini düzeltti. Kaşları çattıktı. Yine sinirlenmişti.Onu öyle gördüğüm o an içime bir şüphe oturdu. Fakat umursamamaya çalışıp Alyaya bakmaya devam ettim.
Soğukça güldü. Mutluluktan uzak bir gülmeydi bu. Acırcasına gülüyordu.Koyukahve gözleri beni buldu.
"Sence ne demek istemiş?" Dedi beni tartarak."Bilmiyorum. Sana olan düşmanlığından dolayı bizle uğraşıyor olmalı."
"Haklı olabilirsin." Dedi ve yüzü birden donuklaştı.
Elindeki telefonu ters çevirdi.
"Bak sana ne diyeceğim..." dedi ve telefonun arka kapağını açtı."Madem bizle uğraşıyor, bizde bizimle uğraşmamasını sağlarız." Dedi ve telefonun bataryasını çıkarıp yatağın üzerine fırlattı.
Ekranı anında kararan telefonu da çalışma masasına bıraktı."Neden böyle bir şey yaptın?" Dedim sitem edercesine.
"Bizle uğraşmaması için."
Ağzımı açıp sözlerimi sıralayacağım sırada Alya beni durdu.
"Ben acıktım. Hadi mutfağa gidip birşeyler atıştıralım." Dedi ve beni dinlemeden mutfağa geçti.
Yatağa oturdum ve ellerimi saçlarıma daldırdım. Ne düşünüyordum? Gerçekten Alya'nın bana zarar verebileceğini mi?Peki neden aklıma böyle bir düşünce gelmişti? Yani aklımın ilk başta öyle bir şey düşünmesi bilinç altımda biriken cevapsız sorulardan dolayımıydı?
Odamda biraz daha oyalandıktan sonra mutfağa sessizce ilerledim.
Tam mutfağın kapısından içeri gireceğim sırada hızla geriledim ve sırtımı duvara yaslıyarak Alyayı izleme çalıştım.Kalçasının tezgaha dayamış ellerini göğsünde birleştirmişti.
"Ne düşünüyorum ben!" Diye sitem etti kendine.
"Onu seviyorken ona zarar vereceğimi mi?" Tam karşısında duran mutfak masasının üzerine bakıyordu. Gözlerimi o yöne çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Meleği
Novela JuvenilEğer sorgularsam, hiç tanık olmadığım şeylere tanık olacaktım. Ben sorgulamak istemiyordum. ** Ceset gibiydi. Ölüm gibiydi. Ölüm.