Bölüm-22-

302 13 0
                                    

Multimedia : Kaya Akar



Sınavlar, Alya, sınavlar, sınavlar, Alya, ALYA.
Kafayı yemek üzereydim. Beynim sadece bu iki konuda çalışmaktan iflas etmişti. Bir aydır sadece bu iki kelimeye yoğunluk vermiştim. Tabiki başımı kurcalıyan başka şeyler de vardı.
Örneğin, iki hafta önce üniversite sınavına gireceğim güne sadece iki gün kala Alya'nın sapığı durmadan bizi rahatsız etmeye başlamıştı. Her gün Alya'nın evinin önünde o soktuğum kırmızı gülü bırakıp karta aynı cümleyi yazıyordu.

Alya'nın zorlamalarıyla o iki günü ders çalışarak geçirmiştim. Arda benim yerime Alya'nın sapığını bulmaya çalışıyordu. Ben sinirden kudursamda hiçbir şey yapmadan ders çalışmıştım.

Gerçi bir ay geçti ve biz hala daha o iti bulamamıştık.
Sınava gelecek olursak da o sinirle girsemde rahat bir şekilde soruları yapmıştım. Alya ise ders fazla çalışmadığı halde benden rahattı.

Bu geçen bir ay benim için çok zordu. Alya Defneyi öğrenmişti. Benden mantıklı bir açıklama beklemiş ve düzgün bir cevap veremeyince kıskançlık yapmıştı. Hemde fazlasıyla.
Her konuda arada onu sıkıştırıp alttan bana laf atıyordu. Her kız gibi değildi. Alya Özar kıskançlığı çok farklıydı.

Şimdi de Alya ile Aras özel olarak konuşuyorlardı. Bende Alya'nın salonundaki koltuğa oturmuş sakin bir şekilde onları beklemeye çalışıyordum.
Aras'a güveniyordum. Fakat Alya'nın hastalığı yüzünden onların başka bir odaya geçip gizlice konuşmaları beni sinir ediyordu.

Alya'nın hastalığı günden güne artıyordu. İlaçlarını kullanıyordu ama bunlar ona bu son ayda yetmemeye başlamıştı.
Benim yanımda fazla bir değişiklik yaşamıyordu. Tabii bu iki ay önceydi...

Artık ruh değişimleri artmıştı. Konuşurken hızla konu değiştiriyordu. Bir saat farklı bir Alya oluyordu bir saat sonra daha farklı.

Benden gizli uyuşturucu kullanıyordu. Onu kısıtlamıyordum ama uyuşturucu kullanmasını istemiyordum. Bazen uzun zaman kullanmayınca bir anda titremeye başlıyor ve uyuşturucu istiyordu.

Genellikle eroin kullandığı biliyordum ama bu aralar farklı şeyler de kullanıyordu.

Bazen çekmecelerinde boş enjektör şişeleri bile buluyordum. Yada şeffaf bir poşette beyaz bir toz...
Onları bulduğumda hemen yok ediyordum ve Alya sinirden evde ne varsa kırıp döküyordu.

Onu böyle görmek beni korkutmaya başlamıştı. Onun için üzülüyordum. Hemde fazlasıyla...

Bir yandan uyuşturucu diğer yandan psikolojisi Alyayı rahat bırakmıyordu.
Onu bazen öyle durumlarda görüyordum ki...
Bu yanı çok farklıydı. Çok yabancıydı...

Bu durum beni de etkiliyordu. Her gece kâbuslarım da onu deli önlüğü giymiş, saçları birbirine karışmış, göz altların mosmor olduğunu görüyordum.
Yada beyaz bir elbise giymiş denizde boğuluyordu. Bu iki kâbus her gece terler içinde kalmama neden oluyordu.

Bu hafta daha sakin olmasına rağmen son patlağı cuma günü vermişti.
Yatak odasındaki çekmecede ona temiz bir eşya çıkarırken eşyalarının arasında silah bulmuştum.
Bunun için kavga bile etmiştik.
Bana onu amcasının verdiğini ve kendisini koruması için evinde sakladığını söylemişti.

Benim ise tek korkum Alya'nın kendine zarar vermeseydi. Eski Alyayı özlüyordum.

Derin bir şekilde düşüncelere karışmışken odanın kapısı açıldı ve Aras dışarı çıktı. Salona gelip karşıma geçti. Onun gözleri bile boğuklaşmıştı.
Alya günden güne batıyordu...
Bunu herkesin yüzünden anlıyabiliyordum.
Kendi yüzümü aynada gördüğümde bile.

Ölüm MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin