Bölüm -10-

654 35 1
                                    





Okul çıkışı Mete ile beraber arabamın yanına ilerledik. Yanımızdan geçen siyah jeep neredeyse önümüzdeki iki çocuğa çarpacaktı. Arabadan aşağı inenlere baktım. Bir çocuk indi. Kim olduğunu anlamıştım ama daha sonra Alya'nın aile yakınlarından biri olduğu aklıma geldi.

Bir kaşında dikiş izi gibi bir şey vardı. Yeşil gözleri ile etrafa bakındı. Saçlarının önü arkasından daha uzundu. Bir bölümü de sarı renkteydi. Saç kesimi farklıydı. Her ne kadar yakışıklı olsada onu görenler ona bir daha bakmıyordu çünkü ondan korkmuşlardı. İndiği arabanın kapısını açtı.

Alya'yı görmek beni biraz şaşırtmıştı. Bugün okula gelmemişti. Fakat şimdi okul çıkışına yanındaki çocukla gelmişti. Arabama bindim. Mete de benle beraber bindi.
"Çok değişik bir aileler." Dedi Mete arabadan dışarı bakarak.

Kafa sallamakla yetindim. "Okul çıkışı neden gelmiş olabilirler?" Dedim sesli düşünerek.
"Okul müdürünün yanına gidiyor olabilirler." Dedi Mete.

Arabayı çalıştırdım. Mete'yi evine bıraktıktan sonra kendi evime geçtim.
Alya ile artık gerçek bir yabancı gibiydik. En son benim evime onu getirdiğimden beri gelmemişti. Televizyonu açıp bir kaç kanala bakındım. Aklım ise okulda kalmıştı.
Telefonum çaldı. Arayanın Mete olduğunu görünce açtım.

"Evet?" Dedim televizyon izlerken.
"Ben karakola geçiyorum. Gelecek misin?" Dedi. Bir an ne dediğini anlayamadım.

"Neden gidiyorsun? Bir şey mi var?" Deyip cevap vermesini bekledim.

"Küpeyi teslim edeceğim. Hani şu yanan arabada bulduğumuz küpeyi."
Dedi.

**

Sabah sınıfta Mete ile oturuyorduk. Sınıfın kapısı açılınca Alya ile dün gördüğüm yeşil gözlü çocuk içeri girdi. Yanlarında bir erkek daha vardı.
Kirli sakallı ve siyah saçlıydı. Arka sıraya geçtiler Alya'nın yanına yeşil gözlü çocuk oturdu. Sanki madde kullanıyormuş gibi bir tipi vardı. Kolunu Alya'nın omzuna attı. Çocuk bana döndü ve baktı. Sonra Alya'nın kulağına bir şeyler mırıldandı. Alya ilk kez gerçekten gülümsemişti. Bu benim yanımdayken yalandan gülümsemelere benzemiyordu. Daha gerçekçiydi.

Aile yakını olduklarını biliyordum fakat aile yakını böyle mi olurdu? Dışarıdan sevgili gibi duruyorlardı.

Dersi dinlemekten sıkılmıştım. Ders bitiminde okulun çıkışına doğru yürüdüm. Koridorda sesler birbirine girmiş şekilde yankılanırken kavga eder gibi duran Alya ile çocuğu gördüm. Beni görmemeleri için attığım bir adımı geri aldım.

"Ben sana değil sen bana uymak zorundasın! Böyle devam edersek yakalanabiliriz. Benim dediğim gibi yapacağız Arda." Dedi Alya.

Ne için yakalanacaklarından korkuyorlardı? Alya sinirliydi. Arda dediği çocuk sakin duruyordu.

"Tamam ama senin dediğin daha riskli."dedi Arda sakince.

"Umrumda değil. Risk benim gözümü korkutmaz. Eğer korkak olacaksak nasıl gideceğiz?" Her şey yerine oturmaya başlamıştı. Alya dün okuldan izin almak için gelmişti çünkü gidiyordu.

Beni görmüyorlardı. Kenardan onları izliyordum.
"Sen korkuyorsan benim yanımda işin yok." dedi sertçe. Arda'nın yüzü gerilmişti.

"Yeter!" Diye Alya'ya bağırdı. Daha sonra yanlarına koşar adımlarla diğer çocuk geldi. Eğer Alya'nın yanındaki Arda ise kirli sakallı çocuk Taner olmalıydı.
"Ne yapıyorsunuz? Bunlar burada konuşulacak şeyler değil. Sesiniz dışarıya kadar geliyor." Dedi Taner. "Sen karşıma." dedi Alya.

Ölüm MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin