Bölüm -3-

1.2K 46 1
                                    




Onu hiç beklemiyordum. Arabasına yaslanmış beni bekliyordu. İlk başta bana seslendiğini fark etmemiştim ama sesli bir şekilde bağırmasından sonra bana seslendiğini anladım.

"Hey! Sana diyorum. Hâlâ daha yanlızmısın?"

Arkamı döndüğümde onu fark ettim.

Alya

Sınıfta ismini öğrenmem çok kolay olmuştu. Belalı bir öğrenci her halde diye düşünüyordum çünkü öğretmenler ona çok baskı yapıyorlardı. İsminin Alya olduğunu öğrenmemde öğretmenler sayesindeydi.

Yanına gittim. Gülümsememi bastırmak için dudaklarımı sıktım. Benim elime düşmüştü.
Nerdeyse siyaha bürünecek koyu kahve rengi gözlerine baktım.

"Sen tek yapmayı düşünmüyor muydun?" Dedim.
Soğuk bir şekilde bana baktı iki laf daha etsem boynuma atlayacak gibiydi.
Sinirliydi.

"Çok denedim ama ders öğretmeni ikna olmadı. Şey..."
"Eğer şimdi de yanlızsan araştırma ödevini beraber yapalım." dedi

Biraz düşündüm. Yada düşünüyormuş gibi yaptım. "Tamam olur. Okul çıkışından sonra bir iki saat kütüphanede araştırma yapsak yeterli bence. Sen ne düşünüyorsun?" Dedim. Ne diyeceğini tartarak.

"Olur yeter ki hemen bitsin. Şimdi müsait misin? Yani demek istediğim şu anda hemen gidip bitirebilir miyiz?" Deyip arabasının kapısını açtı.

"Müsaitim, gidelim" dedim. Arabaya bindi ve bekledi. Binmediğimi görünce arabasından inip,"Hadi gelsene" dedi.

Ona baktım ve "Arabayla mı gideceğiz?" Dedim.
"Evet. Neden senin arabanla mı gitmek istiyorsun?" Dedi.

Bende hafif sırıtarak.
"Hayır, arabamı getirmedim. Biraz ilerledikten sonra iki sokak ilerde bir kütüphane var fakat şehrin dışına doğru bir tarafta." dedim.

"Yürüyerek gidebiliriz."

Bana bakıp, "Ne gereği var arabayla gidelim. Hem şehrin dışında kalan kütüphanede ne yapacağız? Şehir merkezinde bir tane var." Dedi.

"Şehir merkezinde olan kütüphane yeni yapıldı. Eski olana yani şehir dışındakine pek kimse gitmiyor. Orada daha derin bilgiler olduğuna eminim. Hava biraz soğuk farkındayım ama yürüyerek gidince ısınırız." dedim.

Kafasını geriye doğru atıp. "Yürümek zorunda mıyız?" diye soru sordu.

Gülüp,"Zorlayıcı bir ödev partneriyimdir." Dedim.
Derin nefes alıp verdikten sonra arabasını kapatıp yanıma geldi.

Benden önde ilerlerken bir anda durdu ve bana döndü. "Senin ismini sormayı unutmuş olabilir miyim?" Dedi.

"Kaya" dedim.

Birkaç dakika sonra yağmur hafiften atmaya başlamıştı. Telefonumu kapattım. Bu anı bozmak ve rahatsız edilmek istemiyordum.

Bana döndü ve, "Edebiyat öğretmeninin okuduğu metni hatırlıyor musun?" Dedi.

"Evet."

"Yağmurda yürümekten insanlar neden mutluluk duyar? Gerçekten çok saçma ve ayrıca bizim şu an yürüyor olmamızda çok saçma." dedi duygusuz bir şekilde. Metinde geçen  olayda bunun üzerinden bahsedilmişti. Açıkçası onun dersi dinlediğini düşünmüyordum ve bunu sorması şaşırtıcı bir durumdu.

Bende ona soğuk bir bakış attım. "Hiç kimseyle yağmurda yürümedin mi? Bu dediklerine bakılırsa yürümemişsin" dedim bakışlarımı yola çevirerek.

"Neden?" Diyerek bana baktı.

Durdum ve ona döndüm. "Eğer yağmurda biriyle yürüseydin ve o anki ne bileyim işte duyguyu tatsaydın böyle demezdin. Çünkü genellikle hiç bir kız yağmurda yürümeye dayanamaz."

Kararan havaya baktı. Sonrada iğneleyici gözleri beni buldu.
"Bende duygu bulamazsın ve ayrıca beni dediğin o diğer kızlara benzetme ben farklı büyüdüm. Tek başıma." Dedi ve sanki zayıflığı göstermiş gibi hemen kafasını çevirip daha sonrada konuyu kapatmamı istedi. Kütüphaneye gittiğimizde yağmur bereketini göstermişti.

Boş bir masaya geçtik. Genellikle konuyla ilgisiz bir şekilde araştırma ödevine katıldı. Sessiz tam iki saat geçirdik. Yaptığımız ödevin bende kalmasını istedi. Kütüphaneden çıktığımızda hava kararmıştı. Arabasına kadar gittik beni bırakabileceğini söyledi. Cevabım tabiki hayırdı.

Telefonu açtığımda Mete'nin mesajları Telefonumu titretti.

Gelen mesaj:Mete
'Duyduğum doğru mu? Oğlum senin için o değişik kızla okul çıkışı gittiğini söylüyorlar'(20.44)

Gelen mesaj :Mete
'Cevap vermiyorsun. Bence senin beyninden bir sorunun var.' (20.50)

Cevap vermedim. Okula gidince olanları ona anlatmayı planladım.

Eve geldiğimde yorgunluk bana ağrı vermişti. Odama gidip yaptığımız ödevi dosyadan çıkardım. Son kontrolleri yaptım. Daha sonra da yatağa uzanıp dinlenmeye karar verdim.






Ölüm MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin