Arabasını binanın arkasındaki marketin yanına park etti. Marketten birkaç malzeme aldı. Binaya dahil olmak isterken kulağına çığlık gibi bir şey geldi. Birisi bağırıyordu ama ses boğuk geldiği için ne demek istediğini anlamak mümkün değildi. Elindekileri blokun önünde yere bırakarak hızlı adımlara sesin geldiği yöne gitti. Ses gittikçe şiddetleniyordu. Binanın köşesindeki çalıların arkasına geldiğinde iki kişinin kavga ettiğini gördü. Karanlık olsa da bazı detayları görmeye çalıştı. Daha da yaklaşıp dikkatlice bakınca aslında bunlardan birinin elinde bıçak olan bir adam, diğerinin ise bir bayan olduğunu fark etti. Adam bir eli ile bayanın boğazına sarılmış, bıçak olan diğer eli ile darbe vurmaya çalışıyordu ama bayan iki eli ile ona engel olmak için adeta çabalıyordu. Kumral adam bu sahne karşısında dayanamadı.
"Hey?!"
Adam irkildi. Bayanı bırakarak ona taraf döndü. Kumral adam elinde bıçakla hem şaşkın hem öfkeli bakışlarla kendisini inceleyen adama bir daha bağırdı.
"Ne halt ediyorsun lan, burada?"
Adam farklı bir aksanla cevap verdi.
"Sana ne? Kendi karım, kendim bilirim. İster severim, ister döverim!"
Kumral saçlı adam kafasını uzatarak yerde yatan ve acıdan kıvranarak inleyen bayana baktıktan sonra yüzünü adama çevirdi.
"İlk önce karını dışarıda, çalıların arkasında saklanarak dövmene anlam veremedim. İkincisi elinde bıçak var ve saplamaya çalışıyordun. Üçüncüsü sen sanki Türk bile değilsin," diyerek boğazını temizledi. Yerde yatan bayanı gösterdi. "Ama o bir Anadolu kadınına benziyor."
"Savcı mısın, polis misin, ne itsin?! İstediğimi yaparım! Defol gözümün önünden yoksa senden kuşbaşı yaparım."
Kumral saçlı adam iki adım atarak adamın burnunun dibine kadar yaklaştı. Adam bıçağı ona salladı ama göğsüne ve kulağı ile gözünün arasındaki bölgeye gelen iki hızlı darbe ile bir anda kendini yerde buldu. Darbenin etkisinden olmalı ki, konuşmak için ağzını açsa da tarifi imkansız acı sebebinden bayıldı.
"Bayan! Artık kalkabilirsiniz, sizi kimse incitmeyecek!"
Hareket yoktu. Yaklaştı, cep telefonunun ışığını bayana taraf tuttu. Bu, genç bir kızdı. En fazla on altı on yedi yaşındaydı. Karın bölgesinde bıçak yarası ve kanama gördü. Ama nefes alıyordu.Şerefsiz büyük ihtimalle bir bıçak darbesi yapabilmiş! Cep telefonundan hemen acil servis numarasını aradı.
"Buyurun nasıl yardımcı olabilirim?"
"Bir genç bayan bıçakla yaralanmış. Nefes alıyor ama durumu kritik. Karın bölgesinden midesini sıyırarak geçmiş."
"Adresi verin lütfen!"
Kumral adam adresi verdikten sonra oradan uzaklaştı. Yaklaşık on dakika sonra acil servis arabası tarif edilen bölgeye varmıştı. Siren sesini duyduğunda rahatlamış ve yirminci kattaki dairesine çıkmak için asansöre binmişti.
