Marketten günlük alış verişini yaptıktan sonra kasaya parayı ödeyip çıktı. Arabasına doğru adımlarken cep telefonundan kısa mesajları kontrol etmeye başlamıştı. Arabaya yaklaştığında kafasını kaldırınca karşısında hafif esmer tenli, siyah saçlı genç bir adam gördü. Biran duraksadı. Sanki beni bekliyor! Aman Allah'ım, kim ki bu adam? Panikledi.
"Asel Tanyeri sen misin?"
Genç kız soru karşısında kekeledi.
"Kimin sorduğuna bağlı."
Genç adam gülümsedi.
"Seninle konuşmam lazım."
"Beyefendi, bunun bir şaka olduğunu varsayıyorum. Ve lütfen gider misiniz? Beni polis çağırmaya zorlamayın!"
"Bilgisayar uzmanı, sanal korsan Asel Tanyeri. Sizinle konuşmam lazım."
"Ne hikmetse son zamanlarda benimle konuşmak isteyenler hayli fazlalaştı. Ya ben konuşmak istemiyorsam?" Eli ile kafasına işaret etti. "Sanal korsan filan da değilim, senin şuranda beyin yerinde ne var?"
"Tamam. Keyfin bilir. Polisi ben şimdi çağırırım ve iş yerindeki bilgisayarın hard diskini incelettiririm. Boş zamanlarında yaptığın şu tehlikeli sörflerden bahsediyorum. Hani hacker'lik de denir ya!" Adam tuhaf gülümseyişle kızın gözlerine baktı.
Adamın bu kadar kolay vazgeçmesine ve onu tehdit etmesine anlam veremedi Asel. Zaten bu adım kendisinin ikna olmasına yetmişti.
"Tamam. Konuşalım. Ama seni tanımıyorum. Hani daha önce de hiç görmedim."
"Her şeyin bir ilki var. Tanıyacaksın. Araban müsait mi? Orada oturup konuşalım? Böyle ayakta olmuyor sanki."
Adamdan etkilenmişti. Her dediğine tereddütsüz evet diyecek kadar. Bu sorusuna da tamam diyerek arabanın direksiyonuna oturdu. Biran esmer adam binene kadar gaza basıp hızla uzaklaşmak geçti içinden. Ama yapmadı. Yapamadı.
Bir dakika sonra şehirde tur atarken sağında oturan gençle ilginç ve tuhaf bir konuya daldıklarını fark etti.
"Benim ismim Ayhan. Ayhan Şimşek. Ege Üniversitesi psikoloji dalında öğrenciyim. Ama bundan başka işlerim de var. Bazı konularda senin yardımına ihtiyacım olacak."
"Peki, beni tanıyor musun, genç psikolog?"
"Evet. Asel Tanyeri. Doğmadan babasını, doğarken de annesini kaybetmiş, lise mezunu genç kütüphane görevlisi. Üniversiteyi dışarıdan bitirmeye çalışıyorsun ama durum pek iç açıcı değil. Sanki iki dönem daha uzayacakmış gibi."
"Hm. İyiymiş."
"Öksüz kaldıktan sonra dul teyzesiyle kalmaya başlamış bu genç kız, aslında bilgisayar konusunda oldukça yeteneklidir. Öyle böyle değil, bildiğimiz bilgisayar uzman korsanıdır. Her ülkede birkaç yetenekten biri ve aynı zamanda kendini gizlemekte de oldukça uzman yolu katetmiş biri. Hayret verici bir şey var ki, devlet henüz bu dahiden haberdar değil. Aslında pek şaşırılacak bir şey de değil. Devletin içinde onu koruyan birileri olduğu için deşifre olmamış henüz ve kendisinin de haberi yok tabii."
"Nasıl yani?"
"Şöyle anlatayım : internet güvenliği diye bir şey yok. O sadece amatör bilgisayar kullanıcıları için uydurulmuş bir şey. İnternet ağı devlet ve uluslararası güvenlik kurumları tarafından çok sıkı denetlenen bir ağdır. Bunu bilmen lazım. Bu yüzden bu ağ kapsamında kurallara aykırı yapılan her ciddi eylem, dönüp dolaşıp eylem sahibine gelir. Yani bulunursun. Ama bazen zamanı değil diye bekletir yetkililer ve o yüzden o yetenekli arkadaş öyle zanneder ki, serbesttir, internetin kralıdır ve kimse ondan kuşku duyamaz. Bilemezler, bulamazlar, yakalayamazlar."
