Sabah kalktığımda yattığım yer acayip gelsede sonradan hatırladım maç sonrası mertin evinde kaldığımızı. Akşam çıkarttığım şortumun cebinden telefonumu bulup aldım ve abimi aradım. Abim açınca hemen konuşmaya başladım.
Damla:Alo abi nasılsın? Diyerleri nasıl?
Ege:Sanada günaydın. Hepimiz iyiyiz ama bu gidişin kötü oldu babamın mafya işleri aksadı şimdilik akın idare ediyor ama bütün herekes babamın yerine senin geçeceğini bildiği için hoşnutsuz.
Damla:Boş ver şimdi mafyalığı şeyi var ya enson sen ben annem ve babamla gittiğimiz tatilden sonra bu kadar iyi hissettim.
Ege:Ne yani 8 yaşından beri gittiğimiz onca tatilden hiç zevk almadın mı? Eve geldiğimizde odama gelirdin birlikte uyurduk. Uyumadan önce de tatille ilgili konuşurduk. Sen hep çok güzel geçtiğini söylerdin.
Damla:Aslında onlardan da keyif alıyordum ama senin ve babamın olmasına rağmen annemin olmaması çok koyuyordu.
Ege:Anladım. Ee ne zaman dönüyorsun? Özledik hem daha düzgün ateş edebilmek için kursa gidiceksin.
Damla:Bilmiyorum daha karar vermedim ama okullar açılmadanönce gelmeyi pek planlamıyorum.
Ege:Melis artık okula gitmiyeceksin. Biliyorsun ki şirketleride sana bıraktı babam.
Damla:Olmaz öyle şey ben üç işi de bir arada yapabilirim. Ayrıca okuyucaz okulumuzu bitiricez ki bana yardım edesiniz ve hiç itiraz istemiyorum hepiniz şirkete her gün gelmek zorundasınız.
Ege:Sen nasıl istersen prenses.
Damla:Hadi aşkısı ben kapıyorum baybay.
Yataktan kalkıp odaya bakındım. Ortada kocaman siyah çift kişilik bir yatak kenarda bir koltuk bir üçlü çekmece birde masa ve sandalye vardı. Masanın üstünde siyah bir bilgisayar.
Herşey siyah olmasına rağmen duvarlar çook açık gri. Biraz daha bakınmak yerine kalkıp beyaz şortumla vücudumu saran siyah tişörtü üstüne de yarım kırmızı tişörtümü giydim ve saçlarımı da tepeden at kuyruğu yapıp odadan çıktım. Daha kimse uyanmamıştı. Hemen mutfağa geçip kahvaltı için ne yapabileceğime baktım. Dolap bom boştu. Ardanın cebinden biraz para tırtıklayıp anahtaroda aldım ve evden çıktım. Bir market buldum ve kahvaltı için gereken şeyleri aldım.Birden kek yapma kararı aldım ve raflardan 2 tane pasta tabanı kıremşanti,çilek,çikolata,süt ve pasta süsü aldım. Aldıklarımı ödeyip eve doğru yürümeye başladım. Eve gelince kapıyı anahtar ile açtım ve içeri girdim. Sessizce mutfağa geçip kahvaltılıkları masanın üstüne dizdim ve ekmeyi de dilimleyip koydum. Pasta için kıremşantiyi açıp pastanın ilk dilimine sürdüm sonra çilekleri yıkayıp saplarını da ayıkladım ve ortadan ikiye bölüp pastanın içine koydum. Pastanın kapatıcağım kısmına bolca kıremşanti sürdüm. Pastanın üstünü de kapatıp tamamını kıremşantiyle kapladım sonrada üstüne de ortadan böldüğüm çileklerdane üç tane koydum sonra da pastayı dolaba koydum. Diğer dilimide güzelce kıremşantiyel kapladım. Arasına aldığım çikolatalarıkoydum. Daha sonra da üstünü kapatıp yibe kıremşantiledim. kalan çikolatalarıda rendeleyip pastanın üstüne ve yanlarına serpiştirdim. Onuda diğerinin yanına koyup çayı demşedim. Çayları doldurduktan sonrada diğer bardakları meyvesuyu ile doldurdum. Arkamda ses duyuncaarkamı dönüp baktım. Arda uyanmıştı. Önce bana sonrada masaya baktı ve konuşmaya başladı.Arda:Bunları sen mi yaptın?
Damla:Evet ve süprizimde var.Ama başlamak için diğerlerinide uyandırman lazım.
Arda:Peki.
Arda gitti sonra da arkasında bir sürü ile geldi.
Damla:Hadi geçin oturun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Kızı Bayan Mafya
JugendliteraturDaha dokuz yaşında annemi kaybettim. Abim ve babam tek dayanaklarımdı. Abim benden bir yaş büyük olduğu için arkadaş gibiydik. Abim romaya gitmişti onun dönüşü ile bayram etmiştim ama nereden bilebilirdim ki abimin dönüşünden 1 ay sonra babamın ölüc...