Mediyada aras var.
Ne güzel uyuyodum ki tıkırtılar duydum. Kalkmadım ama sesler devam edince mecburen kalktım. Aras ortalarda geziniyodu.
-Niye kalktın bu saatte?
-Tuvaletim geldi.
-Ulan mal odada özel tuvalet var.
-Neyse artık gösteri ver şu tuvaleti.
-Yürü.
Aras'a tuvaletin yerini gösterip odama geri döndüm. Yattım döndüm döndüm uyuyamayınca kalkıp kahvaltı hazırlamaya karar verdim. Kalktım ve sarı omzu düşük tişörtümü giydim altımada siyah pantolonumu giydim. Mutfağa inip krep yapmaya başladım. Kırepler bitince bir tabağa koyup masaya koydum. Çay demledim sonrada salata malzemelerini hazırladım. Salataları domatesleri yıkayıp kabuklarını soyup doğradım. Salatayıda ortaya koydum. Çay demlenince çayın altınıda kapattım. Kahvaltılıklarıda koydum. Aras lavabodan çıkınca onuda çağırdım.
-Aras kahvaltı hazır hadi.
-Tamam.
-Sakın yeme.
-söz veremem.
İlk akını uyandırmaya gittim.
-Akın akın kalk kahvaltı hazır.
-Beş dakika daha.
-Hadi uyanmassan sana krep felan yok.
-Oha krep mi yaptın?
-Evet.
-Tamam geliyorum.
Akının odasından çıkıp kızları uyandırmaya çıktım.
Önce rüyayı kaldırmaya girdim.
-Rüya hadi kalk.
-Yaa rahat bırak beni.
-Krep var ama.
-Krep mi tamam geliyorum.
Sudenin odasına girip sudeyi dürtmeye başladım.
-Sude hadi uyan krep yaptım.
Doğrulup
-Hemen geliyorum dedi.
Egenin odasına girip
-Ege krep var.
Dedim ve çıktım.
Siz şimidi merak etmişsinizdir bu krep muhabbeti ne diye. Bunlar benim kreplerimi çok seviyo. Hiç mütevazı davranamıyacağım kreplerim mükemmel olur.
Mutfağa indiğimde aras ve akın birer kırep alıyorlardıki koşarak girip ellerine vurdum.
-Ben size bekleyin demedim mi?
-Ama çaok güzel kokuyo.
Dediler ikisi bir ağızdan.
-Size krep vermem bak.
-Tamam tamam.
Akın elini çekti ama aras hala almaya çalışıyodu ki akın
-Bence yeme çok cidi bir kere ucundan koparmıştım o yüzden yarım krep verdi gerisinide afiyetle yedi.
-Galba biraz daha bekleyebilirim.
-Aferem ha şöyle.
Egelerde gelince çayları koydum ve oturdum.
-Hadi başlayabilirsiniz.
Aras tabağına bir krep aldı ve bir parça koparıp yedi.
-Oha bu bu mükemmel hatta diyicek bir söz bulamıyorum.
-Afiyet olsun.
Hep birlikte hayvan gibi yedik. Allahtan spor yapıyorumda kilo almıyorum.
-Hadi kurması benden toplaması sizden.
-Ama sen kurdun sen topla.
-Size birdaha krep yapmıyacağım.
-Toplarız toplarız.
-Hah şöyle.
İçeri geçip kumandayı aldım ve televizyonun karşısına yayıldım.
Ege yanıma oturdu ve
-Hadi prenses hazırlan okula.
-Amam yaaaa.
-Hadi melis biz hazırız.
-Siz gidin rüya.
-ama ya.
-Hadi prenses.
-Ama abi.
-Yacılık yapma hem bizde okula gidiyoruz.
-Ya banane abi lütfen gitmeyelim.
-Gidiyoruz.
-Tamam.
-Üstünü değiştirmeyecekmisin?
-Hayır.
Evden çıkıp hep birlkte okula gittik. Biz gittiğimizde zil çalmıştı. Gülüp
-Tüh ilk derste gitti.
-Çok umurunsa ya dersler.
-Off.
-Hadi biz sınıfa gidelim.
-Hemen kaçma ege zaten aynı okuldayız ama seni gören yok. Babam desen ayrı bir alemde yaşıyo sanki.
-Melis sus.
-Nevar hep böyle değilmisiniz? Babam işinden eve gelmez bizi unutur. Sen 1 yaş büyük olmana rağmen abi dedittirirsin ama icarata gelince puf kimse yok. Ben sözde olan bir aile değil gerçek bir aile istiyorum.
Arkamı dönerek hızlıca yürümeye başladım. Yoldan gaçen bir taksiyi durdurup annemin ölmeden önce yaptırdığı ve sadece onun ve benim bildiğim dağ evini tarif ettim. Arkama yaslanıp ne kadar boktan bir hayatım olduğunu düşünmeye başladım. Sözde bir baba ve abi. Neden anne neden beni bırakıp gittin? Benide yanına alsaydın. Taksi durunca parayı ödeyip indim. Anahtarlığıma takılı olan anahtar ile kapıyı açtım ve içeri girdim. Aslında buraya ev denemezdi ufak bir kulübe. Bazen kaçıp buraya geldiğim için etraf okadar kirli değildi. Kıyafette olduğundan sorun yoktu. Yukarı odamam çıkıp yatağımın ve eşyalarımın üzerindeki örtüleri kaldırdım. Üstümü değiştirip pijamalarımı giydim. Aşağı inip koltuk örtülerinide kaldırdım. Dağda olmasına rağmen telefon televizyon ve internet çekiyo. Fişleri takıp televizyonu açtım. Bir süre izledikten sonra çok sıkıldım. Facebook'a girdim. Bir süre bakındıktan sonra yerimi bulmasınlar diye telefonu kapattım. Üstümü değiştirip dışarı çıkmaya karar verdim. Yukarı odama çıktım ve kot şort ile çıkardığım tişörtümü giydim. Dışarı çıkıp kapıyı kilitledim ve yürüyerek taksilerin geldiği noktaya kadar yürüdüm. Yoldan geçen bir taksiyi durdurdum ve evin adresini verdim.... Taksi durunca parasını verip indim. Eve gidip kapıyı açtım. Ayakkabılarımı çıkarttım genelde bu saatlerde okuldan eve geliyorduk. Odama çıktım. Büyük bavulumu indirdim. İçine elbiselerimi şortlarımı ve tişörtlerimi koydum. Orta boy bavulumu indirip pantolonlarımı iççamaşırlarımı koyup ikisinide kapatıp koydum. Küçük boy bavulumu indirip ayakkabılarımı koydum. Böylece bu evde kitaplarım hariç hiç eşyam kalmadı. Büyük sırt çantamıda indirip kitaplarımı,makyaj malzemelerimi koydum. Ağzını kapatıp sırtıma astım. Bavullarımı alıp tam aşağı iniyordum ki ege aras akın rüya sude hepsi içeri girdi. Akın kapıdaki ayakkabılarımı görmüş olmalı ki
-Melis burda gelmiş.
Diye bağırdı. Ege de
-Melis nerdesin?
Diye bağırdı. Ses etmeden aşağı indim. Merdivenlerin sonuna gelince rüya boynuma atladı.
-Ohh gitmemiş.
Rüya sarılmayı bırakınca sude ege akın aras bidakika lan bu neden sarıldı? Neyse bu konuyu sonra düşünürüz. Ege sonunda bavullarımı görünce yüzü düştü.
-Bu bavullar ne?
-Sanane?
-Melis bu bavullar ne ve ayakkabıların nerde?
-Gidiyorum ve sakın peşimden gelmeye kalkmayın.
Hepsini kenara itip kapıyı açtım ve ayakkabılarımı giydim kapıyı çekerken ege ayağını araya soktu.
-Melis gitme.
-İş işten geçti bile.
-Melis gitme.
-Melis gitme korosumu kurdunuz aras?
-Melis nolur gitme.
-Rüya susun.
Bavullarımı sürükleye sürükleye uzaklaşmaya başladım. En uzaktaki taksi durağına kadar yürüdüm. Taksiye bindim. Adam bavullarımı bagaja koydu. Dağ evinin adresini verdim... Gelince parayı verip bavullarımı aldım ve eve doğru sürüklemeye başladım. Evin kapısını açıp içeri girdim. Bavullarımı bıraktım. En yakındaki okula kaydımı aldırdım ve burda devam etmeye karar verdim. Yarın ilk günümdü. Hemen yatıp uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Kızı Bayan Mafya
Novela JuvenilDaha dokuz yaşında annemi kaybettim. Abim ve babam tek dayanaklarımdı. Abim benden bir yaş büyük olduğu için arkadaş gibiydik. Abim romaya gitmişti onun dönüşü ile bayram etmiştim ama nereden bilebilirdim ki abimin dönüşünden 1 ay sonra babamın ölüc...