Sabah erkenden uyanıp saçlarımı taradım ve gri tişörtümü altına da siyah kot pantolonumu giyip aşağı indim ve mutfağa girip kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Yumurta haşlayıp soydum ve bir tabağa koyup masaya koydum. Her şey hazır olunca gidip egeyi çağırdım.
Damla:Ege kalk kahvaltı hazır.
Ege:Hıııhıı.
Damla:Ege ya kalk hadi.
Ege:Tmm damla geliyorum.
Mutfağa dönüp kendi tabağımı doldurup yemeye başladım. Ege de gelip masaya oturdu ve birlikte kahvaltımızı ettik. Kahvaltıdan sonra birlikte şirkete gittik. Akın ve Arda odalarında çalışıyorlardı. Hep birlikte şirket ile ilgili konuşmak için egenin odasında toplandık. Şirketin genel durumu hakkında biraz konuştuktan sonra diger işlerden de biraz konuştuk ve perşembe günü toplanmaya karar verdik.Akın diğerlerine de sorup uygun olup olmadığını öğrendi. Diğerleri de tamam dediğinde perşembe günü için anlaştık ve herkes odalarına dağıldı. Odama girip imzalanan ve bakmam gereken tüm dosyaları bitirdikten sonra biraz da yeni projemiz için çizim yapmaya başladım. Bir süre çizdikten sonra bıraktım ve yere kadar uzanan camın önüne gidip düşünmeye başladım. Babam ölmeden önce 17 yaşında şirketin başına geçecegim söylense gülüp geçerdim. Ama şimdi koskoca bir şirketin başındayım. Telefonumun çalması ile durduğum yerden ayrıldım ve telefonumu alıp açtım. Ege arıyordu.
Damla:Ne oldu ege?
Ege:Nerdesin?
Damla:Şirketteyim.
Ege:Tamam eve gel.
Damla:Neden?
Ege:Babamı ve annemi ziyarete gidicez.
Damla:Tmm ben oraya gelicem.
Ege:görüşürüz.
Damla:Görüşürüz.
Ege telefonu kapatınca çantamı ve montumu alıp şirketten çıktım. Biraz yürüdükten sonra bir taksiye bindim ve adresi söyleyip arkama yaslandim.
Taksi durunca parayı verip indim ve babamın mezarının bulunduğu yere gittim. Ege de oradaydı. Ben de yanına gittim.
O kadar süre sonra gelince kendimi kötü hissettim. Ege babamın mezarına su döküyordu. O suyu döktükten sonra dua okumaya başladık. Okuduğum dua bitince egeye annemin tarafına geçtik. Onun mezarını da suladım. Annemin mezarında daha kötü hissettim çünkü en son 4 sene önce gelmiştim daha sonra da bir daha gelmemiştim. Zaten bir süre sonra unutmuştum. Insan zamanla her şeyi unutuyordum bu annen ve baban olsa bile. Ama bundan sonra her ay gelmeye karar verdim. Ben öylece annemin mezarına bakarken Ege küçük bir çukur açıyordu. Çukur açma işi bittikten sonra yere eğildi ve yerden bir tane gül aldı. Gülü saksından çıkartıp çukura koydu ve üstünü kapattı. 10 tane daha gül ekti. Güller annemin mezarında çok güzel duruyordu. Zaten en sevdiği çiçek te güldü. Ege yanıma gelip yanağıma dokundu. Ona baktığımda diğer yanağımı da sildi. Ben o zaman ağladığımı anladım. Ege beni çekip sarıldı. O zaman iyice ağlamaya başladım. Ege beni kendinden uzaklaştırdı veEge:Artık gidelim.
Damla:Tamam.
Egeye annemin mezarının başından ayrıldık ve egenin arabasına doğru gitmeye başladık. Ege kilidi kaldırınca kapıyı açıp arabaya bindim ve kapıyı kapattım. Ege de binince arabayı çalıştırdı. Birlikte eve geçtik. Ikimiz de şirkete gitmek istemediğimiz için pijamalarimizi giyip televizyonun karşısına geçtik ve film izlemeye başladık. Film bitince yemek yedik ve birlikte evi topladık daha sonra bir film daha izledik. Bilgisayardan iki kişilik oyun oynadık sonra ikimizde sıkılınca uyumaya karar verdik ve egenin odasına geçtik. Ege yatağına yatıp yorganı açtı ve ben de yanına gidip yatınca yorganı kapattı. Gözlerimi kapatıp kafamı omuzuna koydum ve uykuya dalmayı bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Kızı Bayan Mafya
Teen FictionDaha dokuz yaşında annemi kaybettim. Abim ve babam tek dayanaklarımdı. Abim benden bir yaş büyük olduğu için arkadaş gibiydik. Abim romaya gitmişti onun dönüşü ile bayram etmiştim ama nereden bilebilirdim ki abimin dönüşünden 1 ay sonra babamın ölüc...