Sabah uyandığım gibi yerimden kalktım ve kısa bir duş alıp odama döndüm. Dolabımı açtım ve içinden siyah kalem eteğimi giydim ve üstüme de beyaz gömleğimi giydim ve uçlarını eteğimin içine soktum. En üstten de siyah topuklu ayakkabılarımı giydim ve saçlarımı tarayıp sağa doğru yatırdım ve eklem yuzuklerimi taktım. Dudağıma da kırmızı rujumu sürdüm ve eyeliner çektim. Masamdan kalktım ve siyah deri montumu aldım ve siyah el çantamı aldım ve içine telefonumu anahtarımı falan koydum. Evden çıktım ve şirkete doğru yürümeye başladım. Bir buçuk saatlik bir yürüyüş sonunda şirkete vardım ve içeri girdim. Çalışanların çoğu selam verdi. Ben de onlara selam verdim. Kendi odama çıktım ve kapımı açıp içeri girdim. Çantamı masama koydum ve montumu da askıya astım. Masama oturdum ve önümdeki evrakları bakmaya başladım. Bir süre çalışıp bütün evrakları işleyip ayırdım ve dosyalayip yerine koydum. Burda çalışmayı seviyordum çünkü ben bir mimarım ve Burda kendi işimi yapıyorum. Masamın kenarında duran çizimleri aldım ve incelemeye başladım. Gerçekten güzel cizilmistiler ve böyle bir çizimi anca babam yapabilirdi. Kağıtları önüme serdim ve eksik kalan yerleri tamamlamaya başladım. Bittiğinde gerçekten güzel olmuştu. Bunun bir alışveriş merkezi olduğunu anladığımda yerimden kalktım ve egenin odasına gittim. Egenin odasına verince kapıyı açtım ve çizimleri masasına bıraktım.
Damla:Bunu masamda buldum yatırdılar ve tamamladım.
Ege:Bunu babam çiziyordu.
Damla:Tahmin ettim ve bu yüzden onun anısına bu alışveriş merkezini yapmalıyız.
Ege:Emin misin? Bu işler zor öyle hemencik bulunmuyor yer ve bu avm çok büyük.
Damla:Ne olursa olsun bu avm yapılacak.
Ege:Tamam çizimler bende kalsın ben bir şeyler ayarlamaya çalışırım.
Damla:Ayarlamaya calismiyacaksin,ayarliyacaksin o kadar.
Egenin odasından çıktım ve kendi odama döndüm. Masama oturdum ve telefonumu aldım. Arda iki kez aramıştı. Arama tuşuna bastım ve aradım.
Arda:Neredesin sen?
Damla:Şirketteyim canım ne oldu?
Arda:O telefonu neden taşıyorsun?
Damla:Egenin yanındaydım.
Arda:Iyi şirkete geliyorum.
Damla:Peki bay bay.
Arda:Bay bay.
Telefonu kapattıktan bir on beş dakika sonra Arda odama geldi.
Damla:Hoş geldin canım.
Arda:Hoş bulduk.
Damla:Özür dilerim.
Arda:Sadece biraz korktum.
Ardayı sarıldım ve kafamı boynuna gömdüm. Arda da bana sarıldı. Ondan ayrılmaya çalıştığımda beni boynumdan tuttuğu gibi çekti ve öpmeye başladı. Ben de üstümdeki şoku atlatır ağlatmaz öpüşüne karşılık vermeye başladım. Ağzımı açtığımda ağzıma giren dili ile içim bir garip olsa da bu hissi sevmiştim. Dilini dilime durdurup çektiğinde mini minnacık bir inleme kaçtı ağzımdan. Alt dudağımı aldı ve emmeye başladı. Geldiğinde ise ben de onun dudağını ısırdım. Nefesim bittiğinde de ondan ayrıldım ve nefes almaya başladım. Ona baktığımda dudaklarına bulaşan kırmızı ruju gördüğümde gülmeye başladım.
Damla:Kırmızı ruj yakışmış.
Arda eliyle dudaklarını ve çevresini sildi ve benim taşan rujumu da düzeltti ve yanağımdan öpüp masamın önündeki koltuğa oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Kızı Bayan Mafya
Teen FictionDaha dokuz yaşında annemi kaybettim. Abim ve babam tek dayanaklarımdı. Abim benden bir yaş büyük olduğu için arkadaş gibiydik. Abim romaya gitmişti onun dönüşü ile bayram etmiştim ama nereden bilebilirdim ki abimin dönüşünden 1 ay sonra babamın ölüc...