Anlamsızca özlüyorum ve bu fazla derin , neden çocukluk giderken gençlik fazla gelir , bitmezdi satırlar tükenmezdi kalemim , ve güneş bu kez doğmak için batıyı seçti . Üşendim onca baharın akşamında , üstüme yürür duvarlar , bakıp bakıp ağlarım fotoğrafına , peki ya ne denli bu yaşta AŞK . Be yâr , artık sevgi de yalan , huzur ol gel boynuma dolan , en güzel kabussun gördüğüm , umudum ol kalbime dolan . Terliyorum sanki , acılar büyür , peki her gece mi ? Duydum ki Vazgeç demişsin , ben insanlara Vazgeçme derken senden nasıl vazgeçerim . Biliyorum kan dökenim , lâkin gelmedikçe sen ben bulutları terletirim . Sonra cezam olur üstüme yağmur taneleri . Beni sana anlatır bir parça kağıt tanesi . Ne zaman bitecek şu umut sahneleri ? Islanma kadın , gir koynuma , parçala lanet olası beyaz perdeleri . Fazla geliyor üstüme şu aralar tükenmişlik sendromu , ve fazla gidiyorsun , başlıyor sensizlik sendromu . Habersizim yağmur altı ormanlarım , cesaret kaçanda değil kovalayandadır , esaret boynuma dolanmış esir altındayım , gideceksen ömrüme girmeyeydin be kadın .
Ben şimdi , işte bilirsin ağlamak istemem , martılarım ol süzül manzaramda , kimseye değişmem . Şunu kafana sok kadın sen gelmezsen ben AŞK'TAN VAZGEÇMEM!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzan
PoetryBir düşün arkadaş, insanlar ne ister ne bekler ne diler senden, ne ile memnun edersin bazılarını ne kadar nefret ettirirsin kendinden çorbana kaşık atanları ? Düşün, düşün ki birşeylerin farkına var düşün ki hayatının anlamına var. Bir düşün ne haya...