Elli kere anlattım sana anlamadın , elli kere de gözünden yaş damlamadı , ne bu hüzünde bana bu kadar yazdırdı , kısmet deyip de atlamadım seni , anlamadım , tükendi artık sözlerim kadın , artı yakışırdı belki yaşa gözlerin . Bazen sinirleniyorum sana , bazen kendime , bazen sarmıyorum yaraları bırakırım kanasın , bazense hatırladıkça acıyordum derdime . Gözünü çevir , yürek ıslanır yoksa yazdıklarıma , ne çare bulunduğum arafın kazdıklarına , bahar eskisinden de kötü davranır incilere , bakma sen gözümün yaşına .
Peki neyin kârındasın şu an , gönlümün en dertli köşesinde yanar bir ocak , ne yaşadık diyemem çünkü var olan yaşanmamışlıklar . Hani sevmeyi bilmem ya ben , seni tuttum kabusumda uçurumdan düşerken , çekerken ben düştüm nereye düştüğümü bilmeden , suya çakıldığımda anladım ne için baktığını , boğulurken .
Rüyalarıma değil sol yanıma gir yârim , durur dakikalar işlemez sanırım yine uyku saati , kelimeler suçlu bense uykusuz bir katil , tebessümlerime saklarım benliğimi , gülüşlerin anlatılmaz yaşanır , ben de yaşamaya niyetlendim . Kor alev ayrılıklar , nereye varılır ayrılıkla , saçların , dalgasına hastayım ya , inadıma gidersin sen ben ölene kadar hastalıktan . Mezarıma da gel bari , yonttuğum kalpte durur hala isminin baş harfi , bıraktım artık seni kadın , bir kelebek daha öldü ne işin varsa gör haydi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzan
PoetryBir düşün arkadaş, insanlar ne ister ne bekler ne diler senden, ne ile memnun edersin bazılarını ne kadar nefret ettirirsin kendinden çorbana kaşık atanları ? Düşün, düşün ki birşeylerin farkına var düşün ki hayatının anlamına var. Bir düşün ne haya...