Saat kaç kadın , kaçar mı bir insan sevdiğinden bu denli , yüzüme bak kadın , bakakalırsın göğün kıyısına , suçlu kim , el mi ? Yoksa ben mi , ben Ferhat gibi dağları değil gökleri deldim . Bir serap misali akarsın gözlerimden , geçer zaman aldanmam da yine gözlerim nem , yine ellerin uzak ve zor gelir mesafeler , bilirsin işte mahrumum tebessümünden . Belki de korkumdan bu feryâdım , belki de uzaklığından bu figânım , keşkeler de hüzünlenir , düşünsene es geçmişim deryanı , işte en büyük efkarım . Düşlerim de vurur sırtımdan , zaten bir kere sevdim kırk yılda , onda da sevilmedim iyi mi , değil . İspatlamaya çalıştığım sadece delilik , ayaz var bu gece ve ben gözlerinin ortasında bıraktım gemimi .
Tüm hatalara tebessüm etmek , yakamoza eşlik ederken yolundan olmak , bütün kalbinle severken geriye dönmek ne zor . Gözyaşım çoğaldı kadın , ufuk farklı bakıyor , kararmış bulutlar , ömür hızla geçiyor . Sen bana daha fazla geç kalma , yoksa ben mi erken geldim , bir ara vazgeçtim derken tüylerim dikendi , sanki gözün bana değdiğinde kirpiklerini dikerdin , sen ki baharın en güzide yanı , ne kadar inci çiçeği olsan da güllerime dikendin .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzan
PoetryBir düşün arkadaş, insanlar ne ister ne bekler ne diler senden, ne ile memnun edersin bazılarını ne kadar nefret ettirirsin kendinden çorbana kaşık atanları ? Düşün, düşün ki birşeylerin farkına var düşün ki hayatının anlamına var. Bir düşün ne haya...